Uzun süre geçmeyen öksürük, halsizlik… Yeni bir salgın mı var, uzmanlar ne diyor?
Aylarca süren öksürük ve halsizlik gibi şikayetlerle hastanelere yapılan başvurular artarken uzmanlar yaşlılar, hamileler ve 3 yaş altı çocukların yüksek risk grubunda olduğuna dikkat çekti. Peki yeni bir salgın mı başladı?
Sıcak havaların yerini yağışlı ve rüzgarlı havalara bırakmasıyla birlikte hastanelere yapılan başvurular artışa geçti.
Hastalar en çok geçmeyen öksürük, halsizlik ve bulantı gibi belirtilerle hastanelere başvuruyor.
Öte yandan bazı vatandaşlar toplu taşımalarda yeniden maske takmaya başladı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) de bu konuda bir uyarıda bulunmuştu.
“MUTLAKA MASKE TAKILMALI”
Acil servislerdeki doluluk günden güne artarken Türkiye’de yeni bir salgının baş gösterip göstermediği ve uzmanların görüşü merak konusu oldu.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özkan Akyol, "Şu an influenza virüslerinden olan H1N1’de de yoğun bir salgın yaşanıyor. Bu hastalıkların bulaşında kronik hastalığı bulunanlar, yaşlılar, hamileler ve 3 yaş altı çocuklar yüksek risk grubunda. Bu nedenle başta risk grubunda olanlar olmak üzere, henüz gribe yakalanmamış kişiler aşı yaptırabilir ve mutlaka maske takmalıdır" dedi.
Kayseri Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ayşin Kılınç Toker ise bağışıklık sistemimizin çeşitli sebeplerden ötürü etkilendiğini ve düşük görüldüğünü belirterek “Bağışıklık sistemimiz farklı kimyasal etkenler, çevresel faktörler, hava kirliliği gibi nedenlerle bu sene daha düşük görülüyor. Bu nedenle de gerçekten sağlıklı kişilerde dahi uzun süren ve ağrılı semptomlar görüyoruz. Özellikle bu dönemde geçtiğimiz pandemi döneminden bağımsız bir şekilde, normal dönemde gördüğümüz mevsimsel influenza, rinovirüs ya da RSV dediğimiz diğer solunum yolu enfeksiyonu etkenleri ve virüsler zaten ön planda” diye konuştu.
NASIL KORUNACAĞIZ?
Kılınç, “Bunlardan korunmak için ek alınabilecek tedbirler mevcut. Özellikle soğuk havalarda bile olsa, bulunduğumuz ortamları havalandırmamız, mümkün olduğunca güneş maruziyetimizi artırmamız, kalabalık ortamlarda, gerekirse maske, maske kullanamıyorsak bile hasta olan kişilerle mesafemizi korumamız güzel çözümler olabilir. Kalorisi yüksek gıdalar yerine meyve-sebze tüketimi, özellikle süt ve süt ürünleri tüketimi, C vitamini içerikli destek, takviyeler de olabilir ama bunları limon, mandalina, portakal gibi meyvelerden almak da önemli” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Yenal Karakoç ise şunları kaydetti:
“Toplu ortamlarda temasların azaltılması, ev, okul, işyerlerinin düzenli havalandırılmasını, özellikle su ve sıvı tüketiminin artırılmasını öneriyoruz. 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlar daha dikkatli olmalı. Toplu halde bulunulan kapalı ortamlarda maske takılmalı”