TPAO Eski Başkanlarından Özer Balkaş’tan doğal gaz rezervi yorumu: Bu para nereden temin edildi?
Cumhurbaşkanı, 1 trilyon dolarlık Karadeniz’de doğal gaz rezervi bulunduğunu açıkladı. TPAO Eski Başkanlarından Özer Balkaş, “Geliştirme maliyetleri çok yüksek, bu para nereden temin edildi?” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih sondaj gemisinin Çaycuma 1 alanında 3023 metre derinlikte 58 milyar metreküplük doğal gaz rezervi keşfettiğini açıkladı.
Kabine toplantısı sonrası konuşan Erdoğan, Karadeniz'de bulunan doğal gazın bugünkü rakamla uluslararası piyasalardaki karşılığı 1 trilyon dolar olduğunu söyledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ise 58 milyar metreküplük doğal gaz keşfi ile ilgili olarak, "Mart sonunda ilk gazı sisteme vereceğiz" ifadelerini kullandı.
Peki, uzmanlar Karadeniz’de keşfedilen doğal gaz için ne diyor bu keşfi nasıl yorumluyor?
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın Eski Başkanlarından Özer Balkaş, Al Ain Türkçe’den Alev Olgay’a verdiği röportajda Karadeniz’de keşfedilen doğal gaz rezervinin miktarını süreçlerini ve verilen süre taahhütlerini teknik açıdan değerlendirdi.
Doğal gazın yüzde 99,5'ini ithal eden Türkiye büyük bir doğal gaz tüketicisi. Türkiye bu hamle ile enerjide önemli bir oyuncu mu olmaya çalışıyor?
Bu sorunun yanıtı evet. Bu konuda hemen hemen birçok ülke gibi Türkiye’nin de amacı aynı. Aynı hedeflere dönük olarak hareket ediyor. Bu bardağın dolu tarafı.
1 trilyon dolarlık keşiften bahsediliyor. Bu gaz nasıl ve ne kadar sürede çıkarılabilir?
İşlemleri var. Sonra yoruma hazır olduğunda da yorum yapıyoruz amaç tabi ki sondaj için bir lokasyon saptanması. Bu açıdan tespit edilen lokasyona kule nakli yapılıyor. Kara ya da denizde ve sondaj operasyonu başlıyor. Şimdi sondaj operasyonu sırasında çok sayıda jeolojik kronolojik teknik bilgi kaydediyoruz. Açık kuyu testleri yapıyoruz. Karotlar veya katı örnekler alıyoruz. Sonuçta bunlarla ilgili olarak ya hemen anında ya da daha sonraya erteleyerek, kuyunun emniyeti açısından testler yapıyoruz. Bu sırada oradaki gördüğümüzü eğer bir petrol veya doğal gaz emaresi varsa bunları atmosferik şartlara maruz bırakıyoruz ve o koşullarda basınçları, gelen miktarları ölçüyoruz ve bu konuda bilgi sahibi oluyoruz. O anda da bir algı oluşuyor. Bu noktada şu kadar üretim yapma potansiyeli vardır şeklinde bir ifade de kullanabiliyoruz. Bunu daha sonra daha güvenilir bir şekilde kuyu tamamlama işlemleri sürecinde yapıyoruz. Sondaj amelyesi bittikten sonra tamamlama operasyonları var. O sırada çok sayıda işlem yapılıyor. Özellikle kuyuda sondaj faaliyetleri sonrasında kuyunun profillerini elektronik ortamda alıyoruz bunları değerlendiriyoruz ve perfore ederek farklı seviyelerde yine bu potansiyeli test ediyoruz. Gerekirse bir miktar daha ilave sondaj yapabiliyoruz. Boru indiriyoruz. Çok sayıda tamamlama işlemleri sırasında öngörülen yapılabilir işler var. Daha sonra bir potansiyel söz konusu ise uzun süreli üretim testleri yapıyoruz.
Üretim testlerinde stabilize olmuş raylı bir profil, basınçlar ve debiler açısından elde edinceye kadar, bu bazen oldukça uzun da sürebiliyor. Neticede böyle üretim işlemlerinde böyle bir episodik safhalar var. Bunları kat etmiş veya kat etmek durumundayız.
Şimdi açıklamalar yapılıyor Türkiye’de. Tabi petrol şirketlerinin malum gizlilik durumu vardır esasında usullerinde. Fakat burada gizliliğin ötesinde teknik ve ekonomik olarak ciddi bir veri bilgi paylaşımı söz konusu değil. Bizim meslek grubumuzun yaptığı işler böyle tahminlerle olmaz, veri ve bilgiye dayanarak bunları yapma durumundayız. Dolayısıyla buradan bu yorumları sağlıklı yapabilecek veriler Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tarafından paylaşılmıyor. Bunu çok yadırgamak da çok doğru değil.
Mart ayına yetişir mi? Kısa zamanda sisteme bağlanması mümkün mü?
Bununla ilgili olarak birinci kuyudan itibaren genelde keşif olduysa testler tamamsa hemen onu üretime alıp başlıyoruz üretmeye fakat denizlerde bu olay biraz farklı neden çünkü sahanın limitlerinin saptanması lazım. Resmin bütünün gözükmesi lazım. Çünkü henüz bu saha ve bu sahanın çevresinde benzer keşiflerle resim daha da büyüyecek, ayrıntı kazanacak ve nihai olarak belli bir aşamadan itibaren belki çok farklı görüşler, değişik katkı ve katılımlarla ortaklıklar ve işin maliyeti itibariyle de çok büyük bir organize olma şansı doğabilir. Dolayısıyla daha işin başından itibaren hemen onu üretime almak için bir şeyler yapma zorlaması bana böyle çok yerinde gelmiyor.
Sahanın limitlerini tespit ettikten sonra oradaki yapılacak daha gerçekçi bir yatırım planının ortaya çıkması gerekiyor.
Türkiye’nin böyle bir depolama tesisi var mı?
Şu aşamada Bakanlık tarafından sahada ve oradaki kuyulardan bir boru hattıyla kıyıya bağlandığı ifade ediliyor. Dinlediklerimize göre Filyos’ta kurulan bir tesis var. O kıyıya uzanan bir boru hattı var. O boru hattıyla birlikte kıyıda kurulmuş olan bir depolama tesisi var.
Gerekirse tabi gelen gazın içerisinde istenmeyen katkılar oluyor biz onlardan arındırıp ondan sonra BOTAŞ’ın hattına Türkiye’de tüketim üzere verilmesini bekliyoruz.
Bu işlemin o kadar kısa bir sürede yapılmasının önemli sebebi geliştirme maliyetlerinin çok çok yüksek olması.
Dolayısıyla şu anda ifade edilen geliştirme maliyetleri 11-12 milyar doların da üstüne çıktı. Bu rakamlar kolay temin edilen rakamlar değil.
Yapılan açıklamalarda ifade edilen kimse olmasa biz bunu şu tarihte yapacağız diyor. Fakat tabi merak edilen husus Türkiye’nin şu anda içinde olduğu ekonomik zorluklar.
Açıklamalarda 4-6 milyar dolar civarında bir rakam telaffuz ediliyor. Bu rakamın nasıl bulunduğu hemen nasıl harcanıp her şeyin yoluna gireceği merak konusu… Olayın hız kazandırılıp belirtilen bir zaman içinde ortaya çıkması tamamen oradaki ihtiyaçların temini ve finanse edilmesinden geçiyor.
Elbette kamuoyu merak ediyor. Bu para nasıl temin edildi? Nereden temin edildi? Türkiye’nin bildiğimiz kadarıyla böyle sürekli olan gelir kaynakları yok veya mevcut kaynaklarla bu tip hamleler yaparken böyle cesur olmak mı gerekiyor bunlar hep tartışılıyor.
İşi ayrıntılılarıyla değerlendirme şansımız olması için oradaki veri ve bilgi temeline ulaşmamız lazım. Bugün için o mümkün değil.
Rezerv belirtmek hangi aşamada oluyor ve neden yapılıyor?
Biz rezerv belirtmeyi bazen sahada yapılan orada ilk başlangıçtaki jeolojik çalışmalar sonrasında bir şeyler telaffuz ediyoruz. Hiç keşfedilmemiş bir yerde bir telaffuzda bulunuyoruz ki oranın bir ilgi çekmesi lazım. Uluslararası bir platformda petrol şirketlerinin oraya ilgi göstermesi lazım… Daha sonra keşif olduğu sırada bahsettiğim gibi sondaj operasyonları sırasında devam eden dönemlerde de kamuoyuna belirli açıklamalar yapılıyor. Kamuoyundan ziyade petrol camiasını ilgilendirecek boyutlarda ikili üçlü çok taraflı görüşmeler de oluyor. Basına da yansıyor tabi. O zaman şirketler gelip burada ortalık için şirketler arasında bir görüşme süreci başlıyor. Bazı veriler elektronik ortamda diğer tarafın kararına destek olmak için paylaşılıyor ve bunlar görüldükten sonra eğer iş devam edecekse bu veri bilgi intikalinde daha fazlası oluyor ve sonuçta bir mutabakat olup bir şey imzalandıktan sonra oradaki ne varsa veri ve bilgi bu paylaşılmış olacaktır.
Şimdi dolasıyla yapılan açıklamalar böyle berrak net bir şekilde izah edilmiyor ama yoğun bir data var, sismik gemiler var. Sondajlar yapıldı, tespit kuyuları devam ediyor fakat bunlarla ortaya çıkan veri konusunda onlara bakıp da bir şeyler söyleme şansı imkan dâhilinde değil. Dışarıdan birilerinin devreye girip bu böyledir şeklinde bir şeyler söylemesi hiç de doğru değil.
Sahanın keşfedilmesinden sonra özellikle yüksek maliyetler nedeniyle tereddütler yaratıyor. Geliştirildikten sonra tam böyle berrak görme şansınız oluyor ve üretime aldığınız zaman o rakamlar daha doğrulanmış oluyor. Onun için biz şu aşamada bu rezerv açıklamalarını daha ziyade oradaki ilgiyi uluslararası platromlarda zinde tutmak için yapıyoruz. Kamuoyunu bilgilendirmek için kesin açıklamaların yapılması söz konusu değil.
Karlı bir iş mi? Çıkan gaz miktarı ile diğer giderler hesaplananınca kar ortaya çıkıyor mu?
Yapılan keşifler Türkiye açısından fevkalade yarar sağlayacak altını çizmek lazım. İleriye dönük olarak bir rahatlama sağlayacaktır.