Al Ain Türkçe Özel! Aydın Sezer: ‘Doğalgaz merkezi olmak’ gerçekçi olmayan bir beklenti!
Türkiye’nin Rusya’dan Avrupa’ya uzanan hatta “merkez ülke” olacağına ilişkin beklentiyi Rusya uzmanı Aydın Sezer ile konuştuk. Sezer, Türkiye’de gerçek dışı beklentiler oluşturulduğunu ifade etti.
Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar, Moskova’dan öte, Batı’da kriz yaratır nitelikte etkilere sahip hale gelirken, sürecin kazananlarından birisi de Türkiye oldu. Rusya-Batı ticareti önemli oranda Türkiye’ye kurulan firmalar aracılığı ile yapılırken, diğer yandan da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye’ye bir doğalgaz dağıtım merkezi kurma teklifi, Ankara’da da sıcak karşılandı.
Putin’in teklifini ve Türkiye’de buna ilişkin gelişen beklentiyi bu alandaki çalışmaları ile öne çıkan isimlerden olan Aydın Sezer ile konuştuk.
Sezer, bu başlıkta Türkiye’de tartışmaların doğru bir eksende yürütülmediğini belirtti, “Öncelikle, doğalgaz merkezi, transit ülke veya koridor ülke tanımları çerçevesinde bakmalı. Burada, merkez ülke yada hub olma konusu, ülkenin içerisinde kurulacak fiziki veya sanal bir doğalgaz merkezi ile dışarıdan gelen tüm gazların bir anlamda toplandığı ve bir serbest piyasa koşullarında bir fiyat oluştuğu, bu fiyatın alıcılar tarafından kabul edildiği bir yer, ki bu alıcılar hem yurt içinde hem yurtdışında olacak. Dolayısıyla, Putin’in doğalgaz merkezi olma önerisiyle, Erdoğan’ın doğalgaz merkezinin ne olacağını tanımlaması arasında başlı başına bir fark var.”
‘PUTİN KENDİ OYUN PLANINI UYGULUYOR’
Sezer, bu bakış açısının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına da yansıdığını ifade etti, “Erdoğan, Türkiye üzerinden geçen boru hatları ile merkez ülke olunduğunu zannediyor hala. Bunu Türkmenistan dönüşünde de dışavurdu. Türkmen gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya götürmekten bahsediyor. Hatta, ‘yeni bir boru hattının gerekip gerekmediğine bakacağız, bu iş için Avrupa ne kadar, biz ne kadar para koyarız’ diyor. Putin, başından beri doğalgaz merkezi olma başlığını gündeme getirirken, Türkiye’yi geçecek boru hatlarının Türkiye’yi doğalgaz merkezi konusunda ikna edeceğini çok iyi bildiği için, kelimenin tam anlamıyla kendi oyun planını uyguluyor. İki gün önce, Putin de, Türkiye’de yakında bir elektronik satış sistemi kurabiliriz dedi. Bu da Türkiye’yi doğalgaz merkezi yapmaz. Zira, Gasprom zaten Avrupa’daki hub’lara kendi elektronik satış sistemi üzerinden doğalgaz satıyordu.”
Sezer, Putin’in teklifinin Türkiye’yi bir gaz merkezi yapmaya yetmeyeceğini ancak bunun başka adımlarla desteklenmesi halinde gerçekleşebileceğini de belirtti, “Sadece Rus doğalgazıyla doğalgaz merkezi olunmaz; öncelikle TANAP, İran gazı, Mısır LNG’si Azerbaycan gazı, belki Türkmen gazı gibi tüm gazların Türkiye’de buluştuğu ve piyasa tarafından satış fiyatının belirlendiği bir merkezden bahsedilmesi gerekiyor.”
‘NE YÖNETİM, NE DE BÜOKRASİ GEREKLİ BİLGİ BİRİKİMİNE SAHİP’
Aydın Sezer, Türkiye’de bu alanda görevli isimlerin de gerekli bilgi birikimine sahip olmadığını, “Ankara’daki bürokratların, siyasilerin yada Bakan’ın doğalgaz merkezinin ne olduğu konusunda bilgi sahibi olduklarını düşünmüyorum. Biz yaklaşık 25 yıldan beri, bürokrasideyken de, Türkiye’nin başkalarına ait boru hatlarıyla merkez yapılamayacağını, koridor ülke yapılacağını söyledik.” ifadeleri ile belirtti.
Sezer, bu başlıkta Türkiye’nin rolünü de, ”Bakü-Tiflis-Ceyhan’a da geçmişte karşı çıkılmasının nedeni buydu. Çünkü bu hattın sadece yaklaşık yüzde 7’lik bir kısmı bize ait, Azerilerin petrolünü, yabancı şirketlere ait bir petrol boru hattıyla Türkiye üzerinden İsrail’e satıyoruz. Bütün olay bu. Daha sonra yapılan TANAP doğalgaz boru hattın da aynen bu şekilde oldu. İçerisinde BP’nin, Türkiye’nin, Rusya’nın, Azerbaycan’ın, İran’ın ortak olduğu Şah Deniz 2 gazını, Türkiye’ye boydan boya döşedikleri TANAP boru hattıyla İtalya’ya kadar götürüyorlar, fiyat İtalya’da belirleniyor. Daha sonra Rusya ile yapılan Türk Akım 2’de de Ruslar hattı Kıyıköy’e çıkardıktan sonra Bulgaristan’a ortak bir hat çektik. Onlar da Avrupa’ya satıyor.” ifadeleri ile ortaya koydu. Türkiye’nin merkez ülke olmasının esaslarını da, “Dolayısıyla olayın özü, hatların Türkiye’de kalıp içerinde doğalgazın bollaşması ve burada oluşacak fiyatla Türkiye’nin bu işten para kazanması, temel espri bu. Merkez ülke olmak budur. Ama Erdoğan da, Türkiye’deki bürokratlar da, siyasiler de henüz buradan çok uzaktalar.“ cümleleri ile belirtti.
*Konuya ilişkin kullanılan kavramlar!
1)Koridor: Enerji fiyatları alıcı-satıcı tarafından belirlenirken geçiş ülke coğrafyasının bunlar arasında salt köprü olarak kullanılması ve taşımacılığın yapıldığı iletim sistemi mülkiyetinin o ülkenin tasarrufunda olmaması...
2)Transit: Enerji fiyatları yine alıcı-satıcı tarafından belirlenirken bunlar arasında yer alan coğrafyada taşımacılığın geçiş ülkesine ait şebeke üzerinden yapılması. Böylece vananın kontrolü ilgili ülkenin elinde bulunuyor ve üçüncü aktörler taşıttıkları gaz/petrolün bedelini geçiş ülkesi şirketine ödüyor. Örnek: Ukrayna.
3) Merkez (hub):Alıcıyla satıcı arasında aktarıcı rolü üstlenilmeksizin farklı enerji kaynaklarının dengelenmesiyle çok sayıda piyasa oyuncusunun bir araya geldiği, bununla alakalı yeterli altyapı ve hizmetlerin mevcut olduğu bir fiziki/sanal ticaret merkezinin ilgili ülkede kurulması. Enerji fiyatları bu merkezde arz/talep dengesine göre belirlenirken gelişmiş ülke örneklerinde enerji merkezi o ülkenin finansal piyasalarına entegre oluyor ve bunun işletimi ilgili ülkenin şirketlerince yapılıyor. Örnek: ABD- Henry Hub veya Avrupa: NBP, TTF