Uzman isim yanıtladı: Yalova depremi büyük bir depremin habercisi mi?
Yalova açıklarında 3,5 büyüklüğünde meydana gelen deprem İstanbul, Bursa ve çevre illerden de hissedildi. Peki Yalova depremi daha büyük bir depreme yol açar mı?
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Marmara Denizi Yalova açıklarında saat 09.21'de 3,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini duyurdu.
Derinliği 9,71 kilometre olarak açıklanan deprem, İstanbul, Bursa ve çevre illerden de hissedildi.
Bu depremin daha büyük bir depreme yol açıp açmayacağı merak konusu olurken Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal Hürriyet’e yaptığı açıklamalarda bu soruya yanıt verdi.
Süleyman Pampal
Sözlerine depremin normal bir deprem olduğunu belirterek başlayan Pampal, “Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun iki büyük kolu var. Bunların biri kuzeyden geçen kol, diğeri İznik Gölü’nün güneyinden Gemlik Körfezi’ne bağlanan güney kol. Yaşanan deprem bu iki kolun ortasında Yalova açıklarında oldu. Küçük bir deprem diyebilirim. Bu deprem sonrası büyük bir deprem olur demek zor. Ancak bölgede yakın zamanda olan depremler Marmara’nın hareketliliğini artırdığını gösteriyor” dedi.
İSTANBUL’U ETKİLEYECEK OLAN FAY HANGİSİ?
Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun bir bölümünün 17 Ağustos 1999’da Yalova'nın kuzeyine kadar kırıldığına değinen Prof. Dr. Pampal, büyük deprem potansiyeline sahip faylara dair “Kuzeybatı ve güneydoğu yönünde Adalar Fayı bulunuyor. Bu fay 1894'te kırıldı. Bu fayın hemen yakınında ise Eminönü, Zeytinburnu, Silivri açıklarından Tekirdağ yönüne doğru uzanan Orta Marmara Fayı bulunuyor. Bu fay ‘Kemerburgaz Fayı’ olarak da adlandırılıyor. Bu fay 1766'da kırıldı ve İstanbul'u çok ciddi şekilde etkiledi. 1766'dan beri kırılmadığı için de kırılması bekleniyor. İstanbul'u da etkilemesi muhtemel fay da bu... Bunun da 7 ya da 7,2 büyüklüğünde olması bekleniyor."
Bazı araştırmacıların bu fay üzerinde yaşanacak depremin büyüklüğünü (6,8-6,9) biraz aşağı doğru çektiğini de söyleyen Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Bunun nedeni ise Marmara'nın içindeki fayların parça parça olması. Bu parçalardan her birinin boyu net olarak bilinmiyor. 1999 depreminden sonra dünyadan ve ülkemizden pek çok deprem bilimci araştırmalarıyla fayı incelenmeye çalışıldı ama su altındaki fayı karada olduğu gibi çalışmak oldukça zor. Bu nedenle depremin büyüklüğü bazı bilim insanlarına göre değişiyor. Ama kesin bir şey var ki o da büyük bir depremin olacağı…” ifadelerini kullandı.