Uğur Dündar babalık davasında yeni gelişme
Son dönemlerde gündeme gelen Uğur Dündar babalık davasında yeni bir gelişme meydana geldi. Dündar, iftiraların asılsız olduğunu açıkladı.
Ünlü gazeteci Uğur Dündar, kendisine yöneltilen babalık iddialarını kesin bir dille reddetti ve konu hakkında çeşitli açıklamalarda bulundu. Dündar, iddia sahibi Suphiye Orancı ile hiçbir tanışıklığı olmadığını belirterek, DNA testinin sonuçlarının bu iddiaları çürüttüğünü dile getirdi. Dündar, "Benimle ilişki yaşadığını iddia eden kadını hiç tanımadığımı ve kendimden son derece emin olduğumu belirtmek isterim. DNA testi sonucu da bu gerçeği doğruladı" ifadelerini kullandı.
Dündar, bir televizyon programına katılarak iddialarla ilgili detayları paylaştı. Dündar, "1985 yılında İzmir'de tanıştığımız iddia edilen zaman diliminde ben bekar bir insanım. İddia edilen ilişkinin yaşandığı dönemde birlikte olduğumuzu söyleyen hanımefendiyle hiçbir bağım olmadığını ve bu tür bir ilişki yaşamadığımı net bir şekilde ifade etmek isterim" dedi. Dündar, söz konusu hanımefendinin evli ve iki çocuk annesi olduğunu, yaşadıkları şehirde dahi bulunmadığını vurgulayarak, adının karıştırılmasına tepkisiz kaldığını ve empati ile yaklaştığını sözlerine ekledi.
Dündar ve iddia sahibi arasında gerçekleştirilen DNA testinin sonuçları, Uğur Dündar'ın iddia edilen çocuğun babası olmadığını ortaya koydu. Dündar, "Biz hastanede kamera önünde kan ve saç örneği verdik. Raporun sonuçları, benim iddia edilen kızın babası olmadığımı gösteriyor" şeklinde konuştu.
Dündar ayrıca, Metin Akpınar'ın kızı Duygu Nebioğlu'nun adli tıp raporunun manipüle edildiğini iddia etmesine de yanıt verdi. Dündar, "Adli Tıp Kurumu'nun raporunu tahrif edilmesi mümkün değildir. Nebioğlu'nun bu konuda yanılgı içinde olduğunu ve saygıdeğer bilim insanlarına yönelik ifadelerinin kabul edilemez olduğunu düşünüyorum" dedi.
Sözcü TV'ye konuk olan Uğur Dündar, "Bu dava 2022 yılında başladı. Dava dilekçesine baktığımda güya 1985 yılında İzmir'de tanışmışız. Ben o zaman bekarım. Bir süre beraber yaşamışız ve 1986 yılında da benden bir çocuğu olmuş. Davayı açan kişi de benden olduğunu iddia eden hanımefendi. Kendimden o kadar emindim ki... Metin Akpınar 'Bir gecelik hikaye' diyor ama bizim bir süre birlikteliğimiz olmuş. İnsan muhakkak hatırlar, ben böyle bir isimle asla birlikte olmadım. Kendimden çok eminim. Anadolu'da bir şehirde oturuyorlar ben o eve gidip ben sizin babanız değilim diyebilirdim. Hanımefendi evli, 2 çocuğu var. İkna da ederdim. Yetiştirme yurdunda büyüyen çocukların yaşadıkları travmaları çok iyi bilirim, onlara böyle hikayeler anlatılır. Anladığım kadarıyla da kızın sarı saçlı olduğunu gören bir kişi 'Senin baban Uğur Dündar' demiş ve onu inandırmış. Bu duruma kızmadım, içerlemedim ve empati yaptım. Kız çocuğunun ne kadar ıstırap çektiğini düşünebiliyorum’’ dedi.
"BİZ KAMERA ÖNÜNDE SAÇ VE KAN ÖRNEĞİ VERDİK"
Konuşmak yerine dava yoluna gitmeyi tercih ettik. Gizlilik kararı olduğu için ne ben ne de hanımefendi bir açıklama yapmadı. Ablası benim ismimi verdi. DNA raporunun doğruladığını bildiği halde haberi yokmuş gibi çıktı. Kendimden emin olduğum için eşime ve çocuklarıma da endişe etmemeleri gerektiğini söyledim. Biz hastanede kamera önünde kan ve saç örneği verdik, rapor 7 ay sonra geldi. Bu rapor 15-20 gün önce geldi. Raporda benim, kızın babası olmadığımı söyleniyor.”
"DUYGU NEBİOĞLU'NUN BİLMEDEN KONUŞTUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
Duygu Nebioğlu'nun "Adli Tıp raporunun manipüle edildiğini düşünüyoruz" sözlerine de cevap veren Dündar, "Bunun bilmeden söylenen ifadeler olduğunu düşünüyorum. Hiç kimse Adli Tıp Kurumu'nun raporunu tahrif edemez. O raporun altında imzası bulunan saygıdeğer bilim insanlarına da hakaret kabul ederim. Onların da bu konuda suç duyurusunda bulunma hakkı doğdu" dedi.
"ANNE VE BABASINI BULMASI İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPARIM"
Kızı olduğunu iddia eden Dilara G. ile konuştuğunu söyleyen Uğur Dündar, "Son derece terbiyeli, iyi aile terbiyesi almış biri. Ben onların yaşadığı şehre dedikodu olabilir yuvası etkilenebilir diye gitmedim. Hanımefendiye her şeyi anlattım. Annesini tanımadığımı ve ilişki yaşamadığımızı söyledim. Anne ve babasını bulma konusunda da elimden geleni yapacağımı söyledim. Onun adına çok üzülüyorum adına asla dava açmayacağım. Zor şekilde büyüdüğünü biliyorum. Haziran ayında karar davası olacak ve mahkemenin bizim haklılığımızı ortaya çıkaracağını biliyorum. İzmir'de birlikte olduğumuzu söylemiş ben İzmir'e o dönem gitmedim. Ben eşimle evlendikten sonra 1993 yılından sonra İzmir'e gittim. Benden hamile kaldığını söylediği dönem ben Hürriyet'te çalışıyordum, hamile kalan biri gelip işyerime hesap sormaz mı, rakip kanala gidip bunu anlatmaz mı? Dava sonuçlandığında bizim de karşı dava açma hakkımız doğacak ama ben çocuklara dava açmam. Onlara kızamam. Elimden gelen yardımı da yapmaya hazırım. Sonuçta onlara da öyle anlatmışlar" ifadelerini kullandı.