Salık: Türkiye’nin AB’ye karşı pazarlık gücü artıyor / Al Ain Türkçe Özel

Türkiye önümüzdeki yıl AB dönem başkanlığını üstlenecek Macaristan’a doğal gaz satacak. Anlaşmayı Al Ain Türkçe’ye değerlendiren Dr. Nuri Salık, Türkiye’nin AB’ye karşı pazarlık gücünün artacağına dikkat çekti.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Macaristan'a yaptığı ziyarette doğal gaz ihracatı yapmasına ilişkin anlaşma imzalandı. Bu anlaşma Türkiye'nin sınır komşusu olmayan bir Avrupa ülkesine ilk enerji hamlesi olarak öne çıktı. Yaşanan bu önemli gelişmeyi ve Türkiye Macaristan ilişkilerinin geldiği boyutu Uluslararası İlişkiler Uzmanı ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nuri Salık’la konuştuk.
Türkiye'nin ilk defa sınır komşusu olmayan bir Avrupa ülkesine doğal gaz ihracatı yapacak olması, Türkiye'nin enerji ihracat stratejisi ve Avrupa enerji pazarındaki konumunu nasıl etkileyecek? Bu tür anlaşmaların Türkiye'nin jeopolitik ve ekonomik durumu üzerinde olası uzun vadeli etkileri neler olabilir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Ağustos’ta Macaristan’ın kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında Başbakan Viktor Orban’ın daveti üzerine Budapeşte’ye gitti. Bu ziyaret oldukça dikkat çekiciydi çünkü Orban’ın davetlileri arasında ağırlıklı olarak Türki devletlerin ve Balkan devletlerinin temsilcileri vardı. Orban’ın ulusal bayrama dostlarımı çağırdım ifadeleri pek çok yorumcu tarafından Batı’ya verilmiş bir mesaj olarak algılandı zira ne Avrupa Birliği ne de NATO liderlerinden hiçbiri kutlamalara katılmadı.
Anmalara katılan liderler arasında gerçekleştirilen ikili görüşmelerde masaya yatırılan konuların başında Türk Akım projesi kapsamında Macaristan’a ulaşması düşünülen doğalgaz vardı. Bu kapsamda Rus gazının Türkiye üzerinden Macaristan’a ulaştırılması hususunda mutabakat sağlandı. Mutabakatın en önemli noktalarından biri doğalgaz nakil hatlarının Türkiye’den geçmesi hususunda varılan uzlaşmaydı. Bu oldukça kritik bir gelişme olarak değerlendirilmeli zira enerji ithalatçısı bir ülke olan Türkiye’nin enerji ihracatına paydaş olması Türkiye’ye ekonomik olarak rahat nefes aldıracaktır.
Türkiye, benzer bir rahatlamayı 1970’li yıllarda Kerkük-Yumurtalık boru hattının açılmasıyla yaşamıştı. Macaristan’a gaz ihracatı meselesini, Rusya lideri Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rus gazının arzı noktasında daha önceden vardıkları mutabakatla birlikte okuyunca tablo daha da netleşiyor. Bu tabloda Türkiye’nin Avrupa enerji pazarındaki rolü artacak ve Türkiye’nin Avrupa ülkeleriyle pazarlık gücü artacaktır. Türkiye’nin doğalgaz hatlarını bu denli kontrol etmesi, Türkiye’nin jeopolitik önemini artıracak ve ekonomik durumunun iyileşmesine katkı sağlayacaktır. Bu durum orta uzun vadede Türkiye’nin izlediği müstakil ve çok boyutlu dış politikayı tahkim edecektir. Zira soğuk savaş yıllarından beri Türkiye’nin zayıf karnı enerji ihtiyacıdır. Bu zayıflığın giderilmesi Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde elini güçlendirecektir.
Türkiye ve Macaristan'ın kendi ulusal çıkarları için ittifak tavrından bağımsız politikalar izlemesi, Batı ve NATO ile olan ilişkilerini nasıl etkiliyor ve bu durum, diğer küresel güçlerle olan ilişkilerini nasıl şekillendiriyor?
Türkiye ve Macaristan, uzun süredir dış politikada Batı’dan bağımsız ve ulusal çıkarlarını önceleyen bir dış politika izliyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti sırasında iki ülke arasında NATO’nun genişlemesi hususunda izlenecek politikaların koordinasyon içinde yürütüleceği de deklare edildi. Dolayısıyla NATO içinde dönem dönem aykırı ses olarak adlandırılan Türkiye kendine bir müttefik bulmuş oldu.
Türkiye-Macaristan yakınlaşmasının pekişmesi Türkiye’nin NATO içinde elini güçlendirecektir. NATO üyelerinin veto hakkının örgüt açısından bağlayıcılığı düşünüldüğünde bunun ne denli önemli bir gelişme olduğu ortaya çıkmaktadır. Bir diğer mesele, 2024 yılında Macaristan’ın AB dönem başkanlığını devralacak olması. Türkiye-Macaristan yakınlaşması Türkiye’nin AB üyelik sürecinin yeniden gündeme gelmesi ve somut adımların hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi beklenebilir. Dolayısıyla Türkiye-Macaristan bloğu hem NATO’da hem de Avrupa Birliği konusunda daha çok adından söz ettirecek gibi görünmektedir. Türkiye ve Macaristan’ın bağımsız hareket etme arzuları ABD’nin ve AB ülkelerinin başını ağrıtabilir.
Viktor Orban ve Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsi ilişkileri, iki ülke arasındaki stratejik ortaklıkta ne kadar belirleyici bir rol oynuyor ve bu kişisel ilişkilerin diplomasiye etkisi nedir?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hiç şüphesiz lider diplomasisini en iyi tatbik eden liderlerin başında geliyor. Viktor Orban’la kurduğu iyi ilişkilerin Türkiye-Macaristan stratejik ortaklığının kurulmasına ve pekişmesine olan etkisi yadsınamaz. Ancak yine de iki ülke ilişkilerini liderlere indirgemek doğru olmaz. Liderlerin başlattıkları bu süreç kurumsallaşarak devam ediyor. Her yeni kurum karşılıklı güveni ve bağımlılığı artırıyor. Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi bunun en somut örneği. Konsey sayesinde iki ülke arasındaki ilişkilerde eş güdüm ve koordinasyon sağlanıyor. Dolayısıyla güçlü lider iradesiyle başlayan Türkiye-Macaristan ittifakı kurumsallaşarak yoluna devam ediyor…