Türkiye'de kaç farklı kene türü var, kene ısırığına karşı ne yapılmalı?

Türkiye’de yeni bir kene türü daha tespit edildi. Peki Türkiye’de kaç farklı kene türü var? Kene ısırıklarına karşı ne yapılmalı?
Japon Ormancılık ve Orman Ürünleri Araştırma Enstitüsü Yaban Hayatı Ekolojisi Bölümünden Dr. Kandai Doi ile bir süredir Türkiye'deki keneler üzerine ortak çalışma yürüttüklerini söyleyen Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Keskin, Türkiye’de yeni bir kene türü tespit edildiğini duyurdu.
Keskin’in bu açıklamasının ardından kene ısırıkları ve türleri yeniden gündeme geldi. Keskin 2022’de yaptığı açıklamalarda Türkiye’de 55 farklı kene türü olduğunu söylemişti. Keskin, özellikle yaban hayatı ve göçmen kuşlar üzerinde yapılan çalışmaların bu artışta önemli rol oynadığını belirtti.
Doç. Dr. Keskin, Türkiye'de 2002 yılından itibaren Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarının görülmeye başlamasıyla kene kaynaklı hastalıklar üzerine bilimsel çalışmaların yoğunlaştığını söyledi. Yaklaşık 15 yıldır keneler ve taşıdıkları hastalıklar üzerine çalışan Keskin, KKKA'nın Türkiye’de en sık görülen kene kökenli hastalık olduğunu belirtti.
Ancak KKKA’nın tek risk olmadığını vurgulayan Keskin, “Keneler KKKA dışında 200’den fazla hastalık etkenini taşıyabiliyor. İnsanlara ve hayvanlara bulaştırmada önemli rol oynuyorlar” dedi.
TÜR SAYISI 56’YA YÜKSELDİ
Doç. Dr. Keskin, 2012 yılında Türkiye’de yapılan çalışmalarda 48 kene türü tespit edildiğini ancak son yıllarda bu sayının arttığını belirterek “Yaptığımız saha çalışmaları ve diğer üniversitelerden bilim insanlarının katkılarıyla bu sayı şu anda 55’e yükseldi. Özellikle yaban hayvanları ve göçmen kuşlar üzerinde yapılan araştırmalar yeni türlerin belirlenmesini sağladı” demişti.
9 Haziran 2025’te yapılan açıklamalarla yeni bir kene türü daha tespit edildiği duyuruldu. Keskin, yeni türle ilgili de açıklamalarda bulundu. Geçen yıl İstanbul'da bir kişinin üzerinde bulduğu bir keneyi kendilerine getirdiğini belirten Keskin, "Uzak Doğu kökenli, muhtemelen Çin menşeli bir kene. Ülkemize yerleşmiş olduğunu düşünüyoruz. Haemaphysalis longicornis kene türüyle ilgili Japon Ormancılık ve Orman Ürünleri Araştırma Enstitüsü Yaban Hayatı Ekolojisi Bölümünden Dr. Kandai Doi ile yaptığımız çalışma, alanında saygın uluslararası bir dergi olan 'Experimental and Applied Acarology'de makale olarak yayımlandı” dedi.
KENE ISIRIKLARINA KARŞI NE YAPILMALI?
Vücuduna kene tutunduğunu fark eden kişilerin en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor. Zira kenenin uygun teknikle çıkarılmaması durumunda, hayvan parçalanabilir ya da taşıdığı zehir veya hastalık etkenlerini doğrudan kana verebilir. Bu da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi ölümcül hastalıklara neden olabilir.
En etkili yöntem, kenenin sağlık personeli tarafından profesyonel şekilde çıkarılması ve sonrasında gerekli tetkiklerin yapılmasıdır.
Kene sağlık kuruluşunda çıkarıldıktan sonra kişiye genellikle bir dizi kan testi uygulanır. Bu testlerle kenenin bulaştırmış olabileceği enfeksiyonlar erken dönemde tespit edilerek tedavi planı yapılır. Özellikle KKKA gibi hastalıkların erken tanısı, tedavi sürecinin başarısı açısından kritik öneme sahiptir.