Türkiye'nin savunma sanayinde yeni yol haritası!
Türkiye, yakın zamanda tamamlanan seçimlerin ardından hükümet kadrosunu oluşturdu ve kilit pozisyonlardaki atamalar hızla gerçekleşti.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı görevini 9 yıl boyunca sürdüren Prof. Dr. İsmail Demir'in yerini, savunma sektöründe tanınmış bir isim olan ve ASELSAN'ın CEO'su olan Haluk Görgün aldı.
Sektör, tarihinin en parlak dönemlerinden birini yaşıyor
Son 9 yıl boyunca gerçekleşen önemli gelişmeler arasında, Milli Muharip Uçak KAAN'ın pist başına çıkışı, Bayraktar Kızılelma ve Hürjet'in ilk uçuşları, TCG Anadolu'nun teslimi, İMECE uydusunun fırlatılması, Altay tankının teslimi, yerli motorlu Gökbey'in ilk uçuşu, Özgür projesi kapsamında modernize edilen ilk F-16'nın teslimi ve Tayfun ve Cenk füzelerinin atışları bulunuyor.
Yine, ilk milli piyade tüfeğinden ilk milli turbojet füze motoruna, ilk milli hava savunma sistemi Korkut’a, ilk milli dalgıç tespit sonarı Aras-2023’ten, ilk milli ağır sınıf torpido Akya'nın teslimine kadar çok sayıda önemli başarılara imza atıldı.
Prof. Dr. Demir döneminin savunma sanayiinde elde edilen başarıları gösteren istatistikler de önemli. 2014 yılında 1,5 milyar dolar olan savunma ve havacılık ihracatı, 2022 yılında 4,4 milyar dolara yükseldi. 2004 yılında 5,1 milyar dolar olan savunma ve havacılık cirosu, 2022 sonunda toplamda 12,2 milyar dolara çıktı. 2014 yılında 361 olan savunma projesi sayısı 2023 yılında 810'u aştı.
"Daha yüksek verimlilik elde edilebilir"
Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, Görgün'ün atamasını "son derece isabetli bir seçim" olarak değerlendiriyor.
Erkan, ASELSAN'ın devlete ve askeriye geniş bir yelpazede savunma sanayi ürünleri ve çözümler sunduğunu hatırlatıyor. Erkan, "Devletle en çok işbirliği yapan ve en büyük kuruluşumuz olan ASELSAN'ın başındaki kişinin savunma sanayi başkanı olması son derece uygun. Çünkü bu kişi her iki tarafta da oturabilecek yetenekte olup, karar verme yeteneği ile verimliliği artırabilir" diyor.
"Alt sistem ve bileşen odaklı adımlar devam etmeli"
Kadir Doğan, savunma sektörünü yakından izleyen bir başka isim. İsmail Demir'e büyük bir takdirle başladığını belirtiyor. Sektörün büyümesi kadar, karşılaşılan zorlukların üstesinden gelme becerisi de önemli olduğuna dikkat çekiyor.
S-400 meselesi, CAATSA yaptırımları ve çeşitli ambargolar, bu dönemde karşılaşılan önemli zorluklardan bazıları. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, Türk savunma sanayii hareketliliğini korudu ve bunun büyük bir kısmı Demir'in başarısına atfedilebilir.
Doğan, "İsmail Demir döneminde hava savunma sistemleri, insansız hava araçları ve kara araçları önemli bir rol oynadı. Türkiye, sistem ve platform bazında kendine yetebilen bir ülke haline geldi. Demir, son yıllarında alt sistem ve bileşen odaklı bir atılım başlattı. Bence bu, en önemli noktaydı" diyor.
Yüksek teknolojili ürünler öne çıkabilir
Doğan, Görgün'ün savunma sektörünün insan kaynakları ve teknoloji edinimi konusunda uzun yıllar deneyimi olduğuna dikkat çekiyor. Görgün'ün akademisyenliği ve sektör dinamiklerine hakimiyeti, onu ideal bir aday yapıyor.
Doğan, "Bu nedenle, yeni görevinde de çok başarılı olacağına inanıyorum" dedikten sonra devam ediyor:
"Her şey bir yana, Görgün'ün uzmanlık alanı, ASELSAN'da gerçekleştirdiği projeler ve Türk savunma sanayiinin ihtiyaçları dikkate alındığında, öncelikli hedef, alt sistem ve bileşenlerde kendine yetebilen bir Türk savunma sanayiinin oluşturulması olacaktır.
ASELSAN'ın son dönemde radar projelerinden yarı iletken geliştirme, GaN (Galyum Nitrat) transistorlerden VoX (Vanadyum Oksit) Kızılötesi dedektörlere kadar birçok alanda atılım yaptığını belirtiyor Doğan. Bu adımların çoğu Görgün'ün döneminde başlamış veya onun döneminde hız kazanmış. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bu yüksek teknolojili ürünlerin önemli olduğunu belirten Doğan, "Bence, Görgün bu alanda Türk savunma sanayiinin ilerlemesine liderlik edecek ve sahip olduğu deneyimle başarılı olacak" diyor.
Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, İsmail Demir'in ilk döneminin, SSB'nin organizasyonel yapısı ve hedef sektör açısından hareketli bir dönem olduğunu belirtiyor. Şahin, bu dönemde, Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bağlandığını ve kurumun "Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı" olarak yeniden yapılandırıldığını hatırlatıyor.
Şahin, Türk savunma sanayiinin, Demir'in liderliğinde lisanslı üretimden özgün platform geliştirmeye dönüştüğü bir dönemden geçtiğini belirtiyor. Şahin, Demir döneminde Çukur Operasyonları, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı Harekatları ve Pençe Operasyonları gibi bir dizi önemli olayın da yaşandığını hatırlatıyor.
Haluk Görgün'ün görev süresi ile ilgili beklentilerini anlatırken Şahin, Görgün'ün liderliğinde ASELSAN'ın dünyanın en büyük 50 şirketi arasına girdiğini belirtiyor.