Türkiye'nin sera gazı emisyonları ve iklim teknolojilerindeki rolü!

Dr. Serdar Gökpınar, Türkiye'nin sera gazı emisyon istatistikleri, iklim teknolojileri ve bunların iklim değişikliğine uyum ve dayanıklılığı artırma üzerindeki etkileri konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Genel Sekreter Danışmanı Dr. Serdar Gökpınar, enerji sistemlerinin elektrifikasyonu, yenilenebilir kaynaklar, karbon yakalama ve hidrojen enerjisi gibi alanlarda geliştirilen iklim teknolojilerinin, iklim değişikliğine karşı uyum ve dayanıklılığı artırdığını vurguladı.
TÜRKİYE'NİN SERA GAZI EMİSYON İSTATİSTİKLERİ
Dr. Gökpınar, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Sera Gazı Emisyon İstatistikleri'ne atıfta bulunarak, 2021 yılında Türkiye'nin toplam sera gazı emisyonlarının en büyük payını yüzde 71,3 ile enerji kaynaklı emisyonların oluşturduğunu belirtti. Ayrıca endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı, tarım ve atık sektörlerinin de sera gazı emisyonlarına katkıda bulunduğunu ifade etti.
İKLİM TEKNOLOJİLERİ VE İNSAN FAALİYETLERİ
Dr. Gökpınar, iklim teknolojilerinin, insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan sera gazlarının salımını engelleyebilecek ve hatta atmosferden çekebilecek tüm teknolojileri kapsadığını açıkladı. Bu teknolojilerin, iklim değişikliğine adaptasyon ve dayanıklılığı artırma konusunda kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE'NİN İKLİM TEKNOLOJİLERİNDEKİ GELİŞMELER
Dr. Gökpınar, Türkiye'nin iklim değişikliği ve teknolojileri konusunda uluslararası iş birliği yaparak ilerleme kaydettiğini bildirdi. İklim teknolojilerinin kalkınma ve enerji bağımsızlığına hizmet ettiğini, bu teknolojilerin enerji sistemlerinin elektrifikasyonu, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, karbon yakalama ve hidrojen ekonomisi gibi alanlarda önemli katkılar sağladığını anlattı.
ENERJİ, ULAŞIM VE TARIM SEKTÖRLERİNDE DÖNÜŞÜMLER
Enerji sektöründe, elektrik üretiminin küresel ölçekte ikinci en büyük sera gazı emisyon kaynağı olduğunu belirten Dr. Gökpınar, karbon yakalanması, hidrojen kullanımı ve enerjinin depolanması gibi konuların bu alandaki dönüşümü desteklediğini ifade etti.
Ulaşım sektöründe fosil yakıtlara bağımlılığı azaltacak teknolojilerin geliştirilmesinin önemine dikkat çekti. Tarım ve orman sektörlerinin karbondioksit azaltımında önemli roller üstlendiğini, ormanların korunması ve karbon emisyonunu azaltacak tarım tekniklerinin kullanımının bu çerçevede ele alınması gerektiğini vurguladı.
ÇİMENTO VE İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KARBONSUZLAŞMA ÇALIŞMALARI
Dr.Gökpınar, Türkiye'deki çimento sektöründen kaynaklanan karbondioksit salımlarının, ülkenin toplam emisyonlarının yaklaşık %12-13'ünü oluşturduğunu belirtti. Özellikle çimento ve inşaat sektörlerinde karbonsuzlaşma üzerine yapılan çalışmaların önemine değindi. Bu sektörlerde, ileri teknolojilerin kullanımı, alternatif yapı malzemelerinin geliştirilmesi ve enerji verimli bina tasarımlarının önemi üzerinde durduğunu anlattı.
İKLİM TEKNOLOJİLERİNİN GELECEĞİ
Dr. Gökpınar, iklim teknolojilerinin geleceği hakkında da önemli tahminlerde bulundu. Teknolojilerin kısa vadede etkilerinin büyütülebileceği, ancak uzun vadede daha etkili ve yaygınlaşacağı öngörüsünde bulundu. İnternet teknolojisinin 30 yıl içinde nasıl hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini örnek göstererek, iklim teknolojilerinin de gelecek yıllarda benzer bir etki yaratacağını ve hayatımızın her alanına nüfuz edeceğini söyledi.