Türkiye'nin biyokaçakçılıkla mücadelesinde son 16 yıllık bilanço

Türkiye, 2007-2023 yılları arasında 86 biyokaçakçılık vakasını başarıyla önledi. Hatay, en çok kaçakçılık girişiminin yaşandığı il olarak belirlendi. Eylem planları ve eğitimlerle biyokaçakçılığa karşı önlemler alınıyor.
Türkiye, biyolojik çeşitlilik açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olmasıyla dikkat çekiyor. 2007-2023 yılları
arasında, Türkiye'de toplam 86 biyokaçakçılık vakasının engellendiği bilgisi yetkili makamlar tarafından açıklandı.
Türkiye'nin tıbbi, kozmetik ve koleksiyonculuk amacıyla yapılan biyokaçakçılık faaliyetlerine karşı yürüttüğü etkin mücadele, uluslararası platformda da dikkat çekiyor.
Biyokaçakçılığın tanımı ve boyutları
Biyokaçakçılık, belirli bir bölgede endemik olarak yaşayan bitki, hayvan, bitki tohumları ve hayvan parçalarının yetkili makamların izni olmaksızın toplanarak yasa dışı yollarla ülke dışına çıkartılması olarak tanımlanıyor. Türkiye'nin sahip olduğu zengin biyoçeşitlilik, bu tür suçların işlenmesi için oldukça cazip bir ortam oluşturuyor.
Türkiye sınırları içinde tespit edilmiş 12 bin 476 bitki türü bulunuyor. Bunların 4 bin 80'i endemik türlerden oluşuyor. Ayrıca, omurgasızlar için tahmini 6 bin, omurgalı canlı türü sayısı ise yaklaşık bin 500 olarak belirtiliyor.
Zaman içerisinde engellenen vakalar
2007-2023 yılları arasında Türkiye'de 86 biyokaçakçılık vakası engellendi. Engellenen vakalar arasında en yoğun vaka sayısının yaşandığı yıl 2011 olarak kayıtlara geçti. Bu yılda 21 vaka tespit edildi.
Hatay, toplamda 18 vaka ile en çok biyokaçakçılık girişiminin yaşandığı il olarak sıralanıyor. Biyokaçakçılık yapmak isteyen kişiler arasında 7 Almanya, 6 Macaristan ve 5 Rusya vatandaşı olduğu belirtildi.
Uluslararası sözleşmeler ve mevzuat
Türkiye'nin de imzaladığı Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından 1992 yılında oluşturulan sözleşme, canlı ve cansız hayvan ve bitki ticaretine düzenlemeler getiriyor. Türkiye, bu sözleşmenin gerekliliklerini yerine getirerek, biyoçeşitliliği koruma altına almayı hedefliyor.
Önlemler ve geleceğe dair planlar
Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, biyokaçakçılıkla mücadelede önemli bir role
sahip. Bilimsel çalışmalar için endemik türlerin toplanabilmesi için bu birime üç ay öncesinden başvurmak yeterli oluyor. Ayrıca, 'Biyokaçakçılıkla Mücadele Projesi' kapsamında Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik birimlerinde görev yapan kolluk kuvvetlerine eğitimler veriliyor.
Yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi de gündemde. Vatandaşların bilinçlendirilmesi için çeşitli kampanyalar düzenleniyor ve medya yoluyla geniş kitlelere ulaşılmaya çalışılıyor.