Akyener: Türkiye, Avrupa’nın en büyük gaz merkezi haline gelebilir / Al Ain Türkçe Özel
Türkiye doğalgaz ticaret merkezi kuruyor. İstanbul’da oluşturulması planlanan merkezin potansiyelini TESPAM Başkanı Oğuzhan Akyener Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Türkiye, geniş çaplı hedeflere sahip bir doğal gaz ticaret merkezi kurmayı planlıyor. Bu merkez, Türkiye'nin bölgesel enerji güvenliğini artırmayı, Rusya ile enerji ilişkilerini güçlendirmeyi ve enerji fiyatlandırma mekanizmalarını optimize etmeyi amaçlıyor. Bu planları ve getirilerini Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi TESPAM’ın başkanı Oğuzhan Akyener’le konuştuk.
Planlanan doğal gaz merkezinin Türkiye'nin bölgesel ve küresel enerji stratejilerine ve politikalarına ne tür bir katkısı olması beklenmektedir?
Ticaret merkezi demek farklı yerlerden, farklı kaynaklardan gelen doğal gazın bir araya gelerek fiyatlandığı merkez demek. Çok sayıda oyuncunun gelip doğalgaz alım satımı yaptığı bir merkezden bahsediyoruz. Şu an EPİAŞ bünyesinde kurulan doğalgaz ticaret sistemi, bölgesel bir ticaret merkezi olma yolunda ilerliyor.
Bu merkez, Türkiye’yi, bölge doğalgaz fiyatlarının belirlenmesinde önemli bir oyuncu yapabilir. Diğer yandan buradan Balkan ülkelerine doğalgaz ihracatı yapılması söz konusu olacak. Türkiye, doğu ve güneyindeki ülkelerden uzun vadeli yeni gaz temin edebilir. Bu da Türkiye’nin jeostratejik, diplomatik, ticari ve siyasi hedefleri noktasında katkı sağlar.
Türkiye'nin doğalgaz merkezi oluşturma planları çerçevesinde, Türkiye-Rusya enerji ilişkilerinin geleceği nasıl şekillenebilir ve bu merkezin ilişkiler üzerindeki olası etkileri neler olabilir?
Türkiye’nin bir doğalgaz ticaret merkezi olma hedefi Rusya’dan önce de vardı. Rusya destek verse de vermese de bu süreç devam edecek ve işleyecek.
Şu an Rusya Belarus ve Ukrayna üzerinden az da olsa doğal gaz satmaya devam ediyor. LNG de gönderiyor ama bu rota eski bir rota. Boru hattı da eski. Rusya’nın Avrupa’ya gaz satış politikasının merkezinde kuzey rotası vardı. Ama sabotajlar nedeniyle artık bu hatlar kullanılmıyor.
Artık Rusya’nın Avrupa’ya gaz ihracatı noktasında ana eksen güney rotası yani Türkakım oluyor. Rusya artık Avrupa’yla daha fazla uğraşmamak için diyor ki “ben ilave gazı buradan getirebildiğim kadar Türkiye’ye getireceğim. Türkiye piyasasında işleyeceğim. Satışını yapacağım. Türkiye üzerinden de diğer oyuncular buradan gazı alıp kendi ülkelerine götürebilecekler”. Yani gaz bir nevi millileştirilmiş de olacak. Ambargolara takılmayacak. Gaz biraz format değiştirilmiş olarak Avrupa’ya satılmış olacak. Rusya açısından böyle bir avantajı var sürecin...
Türkiye için avantajları da daha fazla doğalgazın gelmesi, EPİAŞ üzerinden kurulan sistemin daha hızlı büyümesi, daha fazla oyuncuya ulaşılmasını beraberinde getirecek. Oyuncu ve kaynak çeşitliliği açısından EPİAŞ piyasası güçlendirilmiş olacak.
Şunu da unutmayalım Rus gazı bölgedeki gerçekten en ucuz gaz. EPİAŞ bünyesinde oluşan piyasa büyüdükçe hem hacim açısından daha geniş, hem de fiyat açısından daha uygun olacak.
Tüm bu kazan kazan faktörlerinin iki ülke ilişkilerine yansıması elbette ki büyük olacaktır.
Doğal gaz merkezinin finansal altyapıya ve enerji fiyatlandırması konusunda Türkiye'nin rolüne nasıl bir etkisi olması öngörülmektedir?
Oluşturulan sistemde çok sayıda alıcı-satıcı ticaret yapmaya başladığında sonuçta ortada büyük bir hacim çıkacak. Bir yerde ticaret varsa orda devlet vergi alıyordur. Bu vergi gelirlerinin artması anlamına gelecek.
Ayrıca bu sayede daha fazla gaz girdi-çıktısıyla arz güvenliği kontrol altına alınacak. İhracat imkanları ortaya çıkacak. Doğal gaz piyasasında belli dönemlerde oluşan fiyat kaynaklı fırsatları Türkiye lehine çevirebilecek.
Çok uzun vadede Türk dünyasının, Irak’ın, Doğu Akdeniz’in gaz kaynakları da Türkiye’ye getirilebilir. Bu piyasada işlendikten sonra tedarikçilere ve talep noktalarına yönlendirilebilirse yıllık 300 milyar metreküpe kadar varabilecek bir ticaret potansiyeli söz konusu olabilir. Bu da dünyadaki en büyük gaz ticaret merkezlerinden biri olması anlamına gelir. Avrupa’dakilerin hepsinden daha büyük bir ticaret merkezi olması anlamına gelir.
Büyük finansal imkanların o bölgede, o merkez içinde dönmesi vergi gelirlerini artırır, dövizle ilgili sorunları yönetebilmeyle ilgili büyük fayda sağlar. Türkiye’nin hem bölgesel hem uluslararası hedeflerine ulaşmada önemli bir katkı sağlar.