Tunca Bengin: Türkiye'de ay başına 2 parti düşüyor
Milliyet yazarı Tunca Bengin, Türkiye’de son yıllarda kurulan partiler hakkında kaleme aldığı yazısında “Ay başına 2 parti, hatta daha fazla düşüyor” diyerek sebeplerine değindi. Bengin, “Kazan kazan durumu” ifadelerini kullandı.
Milliyet yazarı Tunca Bengin, “Siyasi enflasyon: her aya 2 parti” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Bengin yazısında “Medyaya hemen her gün yeni bir parti ya da oluşuma dönük A takımı bilgileri sızıyor ya da sızdırılıyor” dedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kayıtlarına göre Türkiye’de aktif 142 aktif siyasi parti olduğu bilgisini veren Bengin, 1 Ocak 2020’den bu yana 75 siyasi parti kurulduğunu kaydetti.
2023’te 27 parti kurulduğunu belirten Bengin, “Ay başına 2 parti, hatta daha fazla düşüyor. 2024 başından bu yana kurulanların sayısı ise şimdilik 7... Bunlar arasında da matruşka gibi birbirlerinin içinden çıkmış, birbirinin benzeri partiler var ve onların başındakiler tanıdık bildik isimler, hatta söylemlerde örtüşmeler bile söz konusu ama çoğunluk, daha ziyade, adı sanı pek fazla bilinmeyen kişi ya da kişilerden oluşuyor” ifadelerini kullandı.
“SİYASİ ARENA KIPIR KIPIR”
Partilerin kurulma sebeplerine değinen Bengin, “Bu sadece ittifak sisteminin yarattığı doğal bir sonuç, iktidar veya muhalefet bloklarının 50 artı 1 hesaplarına dönük oyunlar, kurgular mı? Yoksa hem iktidar hem muhalefet kanadındaki gelişmeler ile geçmişteki pazarlık ve bu yolla parlamentoya kolaylıkla girme örneklerinin siyaset sevdalılarını daha da cesaretlendirmesi mi? Yanıt hepsi de. Bir başka deyişle, kazan kazan durumu. Nitekim somut örneklerini de gördük fazlasıyla… Normal şartlarda olamayacak bazı partiler bugün parlamentoda, birçok isim de milletvekili koltuklarında...” ifadelerine yer verdi.
Bengin şunları kaydetti:
“Kısacası; siyasi arena kıpır kıpır. Bir yanda normalleşme ya da yumuşama sürecinin sorgulanan akıbeti, diğer yanda, mevcut ya da olası ittifak bileşenleri arasında denge hesapları ve daha şimdiden aday kim olacak, olmalı çekişmeleri, tartışmaları var. İktidardan bugün memnun olmayan ama eli de CHP’ye gitmeyecek kitleler varsayımından hareketle umuda yelken açanlar veya ucundan ya da dolaylı olarak ittifaklara tutunma beklentileri içinde olan bazı partiler ve kişiler de görüntünün bir başka boyutu. Tabii bir de tabela partileri olarak nitelendirilen ve hiçbir bir etkinlikte bulunmayan ama farklı beklentiler peşinde koşan yapılar var. Bunlarda seçime katılacak partiler açıklandığında çok net ortaya çıkıyor. Yani siyaset o gibi partilerin sadece adlarında geçiyor, bu da daha çok kişisel menfaat faaliyetlerini kamuflaj niyetine! Siyasi cazibenin pik yapmasında herkesin hesabı başka açıkçası...”