Trump’ın kararının piyasalara etkisi nasıl değerlendirilmeli? Al Ain Türkçe Özel

İris Cibre, Donald Trump’ın gümrük vergisi kararının piyasalara etkisine yönelik değerlendirmelerinde, “Altın satışı bilindik bir denklem. Gelen tepkiler sert oldu ancak ne kadar süreceğini kestirmek güç” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın 3 Nisan Çarşamba günü açıkladığı gümrük vergileri cumartesi günü yürürlüğe girdi. Trump’ın aldığı bu kararla ABD'nin birçok ticaret ortağından ithal edilen mallara yüzde 10 ile 50 arasında değişen tarifeler uygulanmaya başlandı.
Türkiye, Birleşik Krallık, Brezilya, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Yeni Zelanda, Mısır ve Suudi Arabistan'ın aralarında olduğu bazı ülkeler için yüzde 10 gümrük vergisi uygulanacağı duyuruldu. Güney Afrika’ya yüzde 30, Çin’e yüzde 34, Japonya’ya yüzde 24, Güney Kore’ye yüzde 25, Tayland’a yüzde 36, Vietnam’a yüzde 46, İsviçre’ye ise yüzde 31 gümrük vergisi uygulanacak.
Trump’ın bu kararının piyasalarda yansımaları oldu. Borsada ciddi düşüşler yaşandı. Kripto para birimleri değer kaybetti. Altın ise rekor seviyesinden geri çekilerek düşüş yaşadı. Peki Trump’ın bu kararı ve piyasalardaki etkisi nasıl okunmalı? Finansal Piyasalar Analisti İris Cibre, konuyla ilgili değerlendirmelerini Al Ain Türkçe ile paylaştı.
“ABD TAHVİLLERİNDE ALIM GÖRÜLDÜ”
Trump’ın kararıyla birlikte tüm borsalarda sert satışlar yaşandığını belirten Cibre, “Sanayi emtialarında da satış yaşandı. Buna karşılık ABD tahvillerinde ise alımlar görüldü. Bunların en büyük nedeni, küresel yavaşlama beklenmesi” dedi.
Cibre, “Küresel sistem değişiyor. Bilinmeyen sular olduğu için de gelen tepki sert oldu. Fakat, ne kadar süreceğini de kestirmek güç” ifadelerini kullandı.
İris Cibre
“ALTIN SATIŞLARI BİLİNDİK BİR DENKLEM”
“Yavaşlama fiyatlaması dolayısıyla, düşen varlıklarla teminat tamamlama çağrıları da geldi” diyen Cibre, altında yaşanan gelişmelerle ilgili olarak da konuştu. Cibre, “Bu tip durumlarda teminat tamamlamak için altın satışları bilindik bir denklemdir. Altına satış da bu yüzden geliyor” dedi.
“ABD'nin hedefinin Çin olduğunu düşünüyorum” diyen Cibre, şunları kaydetti:
“Çin'in globalde ticarette payı hızla artarken ABD'nin de hızla düşüyordu. Bunun yanında borçlulukta sürdürülemez duruma geliyordu. Tarifelerle küresel ticaret şeklini değiştirirken tahvil faizlerinin de düşmesini sağlamaya da çalışıyorlar.
Önümüzde görünür olan, Çin ve diğer Asya ülkeleri, ABD'ye sattıkları fazla üretimleri diğer ülkelere satmaya çalışacaklardır. Bu da iç piyasasını korumaya çalışan ülkelerin yeni tarifeler açıklamasına neden olabilir. Dolayısıyla, dost ülke ve komşu ülke ticareti kavramı daha da güçlenebilir. Bu açıdan bakıldığında, jeopolitik ilişkiler önem kazanıyor”