Trump Suudi Arabistan’da: Yatırımlar, savunma anlaşmaları ve yeni Ortadoğu vizyonu masada

ABD Başkanı Donald Trump, Körfez turunun ilk durağı olan Suudi Arabistan’a bu sabah ulaştı. Bu ziyaret, sadece bir diplomatik temas olmanın ötesinde, Washington-Riyad hattındaki stratejik önemin yeniden teyit edildiği özel bir döneme denk geliyor.
Ocak ayında Beyaz Saray’a ikinci kez dönüş yapan Trump, yurt dışı seyahatlerine Körfez’den başlamayı tercih etti. Bu karar, bölgenin Amerikan dış politikasındaki öncelikli konumunu açıkça ortaya koyarken, tur kapsamında Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar da yer alıyor.
Trump’ın ziyareti, bölgede doğrudan etkisi olacak ekonomik ve askeri anlaşmalara kapı aralayabilir. Ziyaretin gündeminde öne çıkan başlıkları değerlendiren Amerikalı akademisyen Dr. Isaac Andekyan ve Suudi analizci Mübarek Al Ati, Al Ain’e yaptıkları özel açıklamalarda ziyaretin çok boyutlu anlamına dikkat çekti.
İlk Durak Riyad: Siyasi ve Ekonomik Ağırlıklı Temaslar
Uluslararası çatışmalar konusunda uzman Amerikalı akademisyen Dr. Isaac Andekyan, Trump’ın Suudi Arabistan ziyaretinin sadece sembolik değil, içerik açısından da son derece belirleyici olduğunu söyledi. “Başkan Trump’ın yurt dışı temaslarına Riyad’dan başlaması, bölgenin ABD nezdindeki artan stratejik ağırlığını gösteriyor,” diyen Andekyan, önceki döneminde de Trump’ın ilk durağının Suudi Arabistan olduğunu hatırlattı.
Andekyan’a göre, bu geleneksel diplomatik normların dışına çıkma tercihi, Londra, Ottawa veya Meksiko yerine Riyad’ı önceleyen bir stratejik duruşun yansıması. Aynı zamanda ABD-Suudi ilişkilerinde yeni bir sayfanın aralandığını gösteriyor.
Trump’ın hedeflerinden birinin, “Önce Amerika” sloganına paralel biçimde, Suudi Arabistan’ın ABD’ye doğrudan yatırımlarını artırmak olduğunu belirten Andekyan, ziyarette milyarlarca dolarlık anlaşmaların imzalanmasının muhtemel olduğunu söyledi.
Buna karşılık Suudi Arabistan’ın, 2030 Vizyonu doğrultusunda, ABD’nin teknolojik ve kurumsal bilgi birikiminden faydalanmayı hedeflediği de vurgulandı. Salı günü Riyad’da düzenlenen Suudi-Amerikan Yatırım Forumu’na Wall Street ve Silikon Vadisi’nden üst düzey şirketlerin katılımı da bu amaca hizmet ediyor.
Yapay Zekâ, Savunma ve Abraham Anlaşmaları Gündemde
Andekyan’a göre ziyaretin teknoloji ayağında yapay zekâ ve ileri yarı iletkenler ön planda. ABD'nin son dönemde 120’den fazla ülkeye gelişmiş çip ihracatına dair kısıtlamaları kaldırması, Körfez ülkeleriyle teknoloji iş birliğini yeni boyuta taşıyacak.
Savunma sanayi başlığı altında ise radar sistemleri, gelişmiş mühimmatlar ve nakliye uçaklarını içeren yeni bir silah paketinin açıklanabileceği öngörülüyor. Trump döneminde başlatılan Abraham Anlaşmaları da yeniden gündeme gelebilir.
İsrail ile Arap ülkeleri arasında normalleşme sürecinin, Suudi Arabistan’ın şartlı yaklaşımıyla yeniden şekillenebileceğini belirten Andekyan, “Trump, Riyad’dan yeni bir barış vizyonu sunabilir” dedi.
Al Ati: Ziyaret, Suudi Arabistan’ın Bölgesel Ağırlığını Teyit Ediyor
Suudi gazeteci ve siyasi yorumcu Mübarek Al Ati’ye göre, Trump’ın ilk durağının Riyad olması tesadüf değil. “Bu tercih, Riyad’ın Washington nezdindeki stratejik ve ekonomik ağırlığını bir kez daha gözler önüne seriyor” diyen Al Ati, ABD’nin bölgedeki yeniden konumlanma arayışına dikkat çekti.
Trump’ın hedefinin yalnızca ekonomik değil, güvenlik dengelerini de yeniden kurmak olduğunu vurgulayan Al Ati, ziyareti belirleyici bir dönüm noktası olarak tanımladı. Suudi Arabistan ile İran arasında yeniden kurulan diplomatik ilişkiler, Washington-Tahran nükleer müzakereleri, Suriye’nin Arap Ligi’ne dönüşü ve Lübnan’daki dengelerin değişmesi bu bağlamda kritik başlıklar arasında gösterildi.
Al Ati, ABD ile Suudi Arabistan arasında Gazze’ye ilişkin yaşanabilecek olası görüş ayrılıklarına da dikkat çekti. Gazze savaşı gibi hassas dosyaların, görüşmelerde belirleyici gündem maddesi olacağı ifade edildi.
Dev Anlaşmalar ve Yeni Dönemin Kodları
Ekonomik düzlemde, milyarlarca dolarlık yatırım anlaşmalarının ve enerji piyasalarının istikrarını hedefleyen iş birliklerinin imzalanması bekleniyor. ABD’nin en büyük enerji tüketicisi, Suudi Arabistan’ın ise en güçlü enerji üreticisi konumunda olması, enerji diplomasisini ön plana çıkarıyor.
Al Ati’ye göre, Suudi Arabistan’ın barışçıl nükleer enerji programı da gündeme gelecek. ABD Enerji Bakanı’nın geçtiğimiz nisan ayında bu programa destek verdiğini açıklaması, ikili iş birliğinin önünü açmış durumda. Al Ati, Biden yönetiminin bu programı İsrail’le normalleşme şartına bağladığını, ancak Riyad’ın bu koşulu diplomatik başarıyla bertaraf ettiğini söyledi.
Al Ati, “Bu tarihi ziyaret, dünya başkentleri tarafından dikkatle takip ediliyor. ABD’nin bölgedeki nüfuzunu yeniden tesis etme arayışının önemli bir adımı,” ifadeleriyle açıklamasını tamamladı.
Körfez Turu: Ekonomi ve Güvenlik Odağında Yeni Dönem
Başkan Trump’ın Körfez turu; Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ı kapsayacak şekilde planlandı. Ziyaret, ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi, yeni yatırımların teşvik edilmesi ve savunma, enerji, yapay zekâ ve nükleer enerji gibi stratejik alanlarda iş birliğinin artırılması amacını taşıyor.
Körfez ile ABD arasındaki ortaklığın yeni dönemde daha da derinleşeceği öngörülüyor.