Fatih Altaylı: Trump büyük bir olasılıkla yargılanacak ve hapse girecektir
ABD Başkanı Donald Trump'ın başkent Washington DC'deki "Amerika'yı Kurtar" adlı mitinginin ardından ortalık karıştı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın başkent Washington DC'deki "Amerika'yı Kurtar" adlı mitinginin ardından ortalık karıştı.
Trump destekçileri Kongre binasına girdi.Göstericilerden bir grubun polis barikatını aşarak Kongre binasına girmesi sonucu polis biber gazıyla müdahale etmişti.Çıkan olaylarda 4 kişi hayatını kaybetti.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, dün ABD'de yaşanan kaosu köşesine taşıdı.Altaylı'nn "En zayıf rejim olarak demokrasi" başlıklı yazısı şöyle:
"ABD’de dün gece olanlar, beklenmeyen bir şey değildi. Açıkçası bu olasılığa hem bu köşede hem de ABD seçimleri gecesi televizyonda yaptığım programda değinmiş olmakla beraber, Trump’ın son noktada böyle bir şeye kalkışmayacağını düşünüyordum.
Çünkü Trump, hayatını siyasete adamış, bir ideolojiye bağlı biri olmadığı gibi, hayli zengin, bu zenginliğin getirdiği nimetlerden faydalanmayı seven oportünist ve makyavelist bir Amerikalıydı.
Evet bir zorba tarafı vardı ama yaşamının geri kalan bölümünü hapiste geçirmesine neden olma olasılığı yüksek böylesi bir darbe girişimini yapacak kadar ileri gidecek bir “siyasi kişilik” olarak görünmüyordu.
O yüzden de “Havlar havlar ama ısırmayacaktır” diye umuyordum. Ancak taraftarlarının “bilinçsizlik” düzeyini tahmin edememiş olmalı ki, dün ABD “şimdilik” de olsa “Direkten döndü.”
Trump, dün kendi başlattığı hareketin öncelikle siyasi çevresini hızla boşalttığını ve kendisini de belirsiz bir sona sürüklediğini görünce çark etti.
Ancak yine de büyük bir olasılıkla yargılanacak, muhtemelen de hapse girecektir.4 kişinin ölümünden sorumlu tutulması büyük bir olasılıktır.
Gecenin ve bir bütün olarak Trump’ın dünyaya gösterdiği şey “demokrasilerin” zorba liderler ve demokrasiyi içselleştirmemiş güruhlar karşısında aslında ne kadar “zayıf“ ne kadar “kırılgan” ve ne denli “korumasız” rejimler olduğu oldu.
Trump benzeri zorbalar, demokrasilerde ya da demokrasiyi andıran rejimlerde başa geçtikleri anda, o rejimi kuranların ya da sürdürenlerin asla tahmin edemeyecekleri rejimi asla hayal dahi edilemeyecek noktalara sürükleyebiliyorlar.
Böyle liderlerle siyasi partiler de içlerindeki makul çoğunluğun değil, azgın azınlığın kontrol ettiği yapılar haline hızla dönüşebiliyorlar. Tüm demokrasileri yakın gelecekte bekleyen tehlike budur. Avrupa’da da yükselen ırkçılık ve egemen olan cehalet ve kalitesizlik sonunda benzer tablolar görme ihtimalimiz uzak değildir.
ABD açısından da tehlike henüz geçmiş değildir."