Deniz altında trajedi : Titan iş insanlarına mezar oldu!
Titanik'i ziyaret ederken iletişimi kesilen Titan denizaltısından Pazar gününden beri haber alınamıyordu. Titan'da bulunan beş kişinin de hayatını kaybettiği açıklandı.
Arama-kurtarma çalışmaları ve denizaltının çıktığı yolculuk hakkında yaşananları derledik.
Kuzey Atlantik'te kaybolan Titan denizaltısındaki beş kişinin tamamının hayatını kaybettiği açıklandı. ABD Sahil Güvenlik yetkilileri, Titan'dakilerin denizaltıdaki basınç kaybından kaynaklanan patlama sonucu hayatını kaybettiklerini duyurdu.
Yetkililer, bulunan denizaltı parçalarının, "feci bir patlama" sonucu ortaya çıktığını belirtti ve kazanın Titanik enkazının uç tarafından 478 metre uzakta gerçekleştiği vurgulandı. Titan'dan Pazar sabahından bu yana haber alınamıyordu.
Titan'daki oksijen seviyesi sürekli azaldığı için oksijen, su ve gıdanın tükenmesi ihtmaline karşı zamanla yarışan bir arama kurtarma çalışması sürdürülmüştü. ABD basınına göre arama-kurtarma ekipleri, Titan'ın kaybolduğu bölgeden Salı günü 4 saat boyunca, 30 dakikalık aralıklarla "vurma sesleri" duyulduğunu aktardıktan sonra çalışmalar bu bölgede yoğunlaşmıştı. BBC'nin konuştuğu derin deniz uzmanları, verileri görmeden bu seslerin kaynağını belirlemenin zor olduğunu söylemişti.
Kısa, keskin ve nispeten yüksek frekanslı seslerin denizaltının ucuna sert bir nesnenin çarpmasıyla meydana gelmiş olabileceği düşünülüyordu. Avustralya Denizaltı Enstitüsü'nden Frank Owen, mevcut bilgilere dayanarak seslerin Titan'ın içinden geldiğinden emin olduğunu söyledi. Owen, "30 dakikalık aralıklarla gelen sesin kaynağının insan dışında bir şey olması pek mümkün değil" dedi.
Owen, sesleri çıkarmanın denizaltında bulunan 77 yaşındaki Fransız kaşif ve araştırmacı Paul-Henry Nargeolet'in fikri olabileceğini söyledi. Owen, "Arama-kurtarma ekiplerinin dikkatini çekme protokolünü biliyordur. Saat başında ve yarım saat aralıklarla üç dakika boyunca deli gibi vurursunuz."dedi.
BBC'ye konuşan, deniz aracında bulunan 58 yaşındaki iş insanı Hamish Harding'in arkadaşı ve kaşif Chris Brown ise vurma seslerinin Harding'in aklına gelmiş olabileceğini iddia etti.
Salı günü tespit edilen seslerin ardından Titan'da bulunan iki kişinin üyesi olduğu bilim topluluğu Kaşifler Kulübü Başkanı, "Sahadan elde edilen verilere dayanarak, bölgede olası yaşam belirtilerinin tespit edildiğine dair umut var" açıklamasını yaptı. Öte yandan ABD'li nükleer denizaltı komutanı David Marquet ise bu seslerin başka kaynaklardan da geliyor olabileceğini düşünüyordu.
Titan denizaltısının özellikleri de dikkate alındığında, son derece küçük bir denizaltı olduğu ve yolcuları yerde oturmak zorunda kaldığı belirtildi. Titan'ın sınırlı güçle hareket edebildiği ve bir destek gemisi tarafından denize bırakıldıktan sonra geri çekilebildiği ifade edildi.
Denizaltının kontrolü bir oyun konsolu kumandasıyla sağlanıyor ve önünde büyük bir pencere bulunuyor. Titan'da yolcuları 96 saat hayatta tutabilecek miktarda hava, su ve gıda bulunduğu için su yüzeyine çıkabilmesi önem taşıyordu.
Titan denizaltısının güvenilirlik konusu da ele alındı. Aracın herhangi bir sertifikasının bulunmadığı belirtildi ve OceanGate şirketi, geleneksel sertifikasyon süreçlerinin uzun olduğunu ve henüz bir sertifikaya sahip olmadıklarını ifade etti. Bu durumda Titan'ın güvenlik konusunda bazı soru işaretleri olduğu belirtildi.
Kurtarma çalışmaları ise ABD Sahil Güvenliği'nin liderliğinde ve Kanada Sahil Güvenliği'nin katkılarıyla yürütüldü. Arama-kurtarma ekipleri ve denizaltıya yardımcı olmak için çeşitli gemiler ve sonar yeteneğine sahip uçaklar kullanıldı. Ancak denizaltının bulunması ve kurtarılması zorlu bir görev olduğu vurgulandı.
Arama-kurtarma çalışmaları Titan denizaltısının kaybolduğu bölgede yoğunlaşmış durumda. Denizaltının bulunması için ekipler, sonar teknolojisi ve akustik sinyalleri kullanarak yoğun bir araştırma yapıyor. Ancak, derin denizdeki zorlu koşullar ve sınırlı görünürlük nedeniyle arama çalışmaları oldukça zorlu bir süreç haline geliyor.
Denizaltının durumunu belirlemek için vurma sesleri gibi işaretlere odaklanılıyor. Özellikle denizaltının çarpması sonucu oluşabilecek seslerin kaynağını belirlemek için detaylı analizler yapılıyor. Bununla birlikte, seslerin kesin kaynağını tespit etmek hala güçlük arz ediyor ve uzmanlara göre verilerin daha ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekiyor.
Kurtarma ekipleri, denizaltının bulunduğu derinlik nedeniyle teknik zorluklarla karşı karşıya. Denizaltının su yüzeyine çıkması veya deniz tabanına oturması gibi senaryolar göz önünde bulunduruluyor. Ancak, derin denizlerdeki operasyonlar için gerekli ekipmanın sınırlı olması ve denizaltının tam olarak nerede olduğunun belirlenmesinin zorluğu, kurtarma çalışmalarını daha da karmaşık hale getiriyor.
Titan denizaltısının güvenilirlik konusu da araştırılıyor. Denizaltının sertifikasyon sürecinden geçmediği ve henüz resmi bir onay almadığı belirtiliyor. Bu durum, denizaltının tasarımı ve güvenlik özelliklerinin tam olarak değerlendirilemediği anlamına geliyor. Uzmanlar, bu faktörlerin denizaltının yaşadığı sorunlarla bağlantılı olabileceğini düşünüyor.
Kurtarma çalışmaları, ABD Sahil Güvenliği ve diğer kuruluşların işbirliğiyle sürdürülüyor. Denizaltının bulunması ve yolcuların durumu hakkında daha fazla bilgi edinmek için yoğun çaba sarf ediliyor. Ancak, bu tür durumlar genellikle karmaşık ve zorlu süreçler gerektirdiğinden sonuçların elde edilmesi zaman alabilir.