TİP, uzman incelemesi raporunu açıkladı: Gökhan Zan'ın ses kaydı montaj mı?
Türkiye İşçi Partisi, Gökhan Zan’ın ‘montaj’ dediği görüşme kayıtlarına ilişkin uzman mütalaasını yayınladı. Peki Gökhan Zan’ın ses kaydı montaj mı?
Türkiye İşçi Partisi (TİP), Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığından çekilen Gökhan Zan’ın ‘montaj’ dediği görüşme kayıtların uzman mütalaasını yayınladı.
Bağımsız bilişim uzmanlarına verilen kayıtların uzman mütalaasının sonuç kısmında yer alan bilgilerde, “Videonun başlangıçtan sonuna kadar kesintisiz devam ettiği, arka seslerde devamlılık olduğu herhangi bir atlama olmadığı, sesin hızında yapay bir değişiklik veya frekansta beklenmedik dalgalanmalar olmadığı tespit edilmiştir. Ses kayıtlarında, konuşma hızında, tonlamada veya vurgularda doğal olmayan değişiklikler bulunmadığı görülmüştür” ifadelerine yer verildi.
Gökhan Zan’ın ses kayıtlarının montaj olmadığı belirtilen mütalaada, “Yapılan iki video arasında yapılan karşılaştırmalı teknik incelemeler ve analizler sonucunda iki video da konuşan kişilerin aynı kişiler olduğu tespit edilmiştir” denildi.
27 sayfalık raporda, iki videoda konuşan kişilerin aynı kişiler olduğunun tespit edildi.
Diğer yandan Turgay Kocakaya'nın AK Parti İl Başkanlığı'nın tuvaletinden yaptığını iddia ettiği konuşmanın ise "araç içerisinden yapıldığı" belirlendi.
Ayrıca Gökhan Zan ve Turgay Kocakaya'nın hem Türkçe, hem de Arapça konuşmalarından dolayı video üzerinde Deep Fake teknolojisinin kullanılmadığı ifade edildi.
AHMET ŞIK AÇIKLAMA YAPTI
TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, basına sızan ses kayıtlarının ardından partisinin desteğini çektiği Hatay adayı Gökhan Zan'ın durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Konuyla ilgili Sözcü TV'de konuşan Ahmet Şık, 7 Mart'ta TİP'in Antakya adayı Ecevit Alkan'ın Gökhan Zan hakkında uyarıda bulunduğunu aktaran Ahmet Şık, yaşananları şöyle anlattı:
"KENDİNDEN ŞÜPHEN VAR MI?"
"Gökhan Zan'dan bir para istendiği konusuna ben kaniyim açıkçası. Gökhan o süreçte 'Benden gram şüpheniz varsa hemen adaylıktan çekilebilirim' dedi. Ben kendisine inandım. 'Kendinden şüphen var mı?' diye sordum. 'Hayır' dedi. O zaman 'Benim de yok' dedim.
Şantaj, tehdit, haberleşmenin gizliliğini ihlalden suç duyurusunda bulunabiliriz dedik. Bunu kabul etti ancak ilginç bir şekilde Gökhan Zan bize şunu sordu: 'Biz suç duyurusunda bulunduğumuzda, mahkemede bu konuşmalar vesaire konuşulur mu?' Biz 'Tabii ki gelir' deyince 'O zaman sadece haberleşmenin gizliliğini ihlalden suç duyurusu yapalım' yanıtı verdi. 9 Mart'ta suç duyurusunda bulunduk ama şantaj ve tehdit kısmını kendisi istemedi...
Daha sonra bana Lütfü Savaş'a yakın olduğunu düşündüğüm aracılar ses kaydını getirdi. 13 Mart gecesi 5 kişinin olduğu ortamda o kaydı dinledim. Telefondan dinledim. İnanmadım Gökhan'a ait olduğuna. Ertesi gün kulaklıkla defalarca dinledim. Ve maalesef Gökhan'a ait olduğunu anladım.
Durumu partiyle paylaştım. Gökhan'ı Hatay'a çağırdım... Ertesi gün 3 parti yetkilisiyle toplantı yaptık. Kaydı reddetti, deep fake dedi. Ben de 'Kayıt gerçek, ancak kesilip biçildiğini' söyledim”