TBMM komisyonuna “Terörsüz Türkiye” raporları sunuldu
TBMM’de kurulan Milli Birlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu’na Yeniden Refah Partisi, Yeni Yol Grubu ve DSP, “Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin değerlendirme ve önerilerini içeren raporlarını iletti.
TBMM’deki Milli Birlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu’na partilerin rapor sunma süreci sürerken, Yeniden Refah Partisi, Yeni Yol Grubu (Saadet, Gelecek ve DEVA) ile DSP raporlarını TBMM Başkanlığı’na teslim etti. Metinlerde İmralı görüşmeleri, af tartışmaları, şeffaflık eleştirileri ve sürece dair uyarılar öne çıktı.
Komisyonda rapor takvimi ve İmralı ziyareti gündemi
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, komisyonun 21 Kasım Cuma günü yapılan toplantısında, nihai raporun hazırlanması amacıyla komisyondaki partilerden teklif ve görüşlerini 28 Kasım’a kadar TBMM Başkanlığına iletmelerini istedi. Ancak aynı toplantıda, komisyonda oluşturulan heyetin İmralı’da terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmesinin kararlaştırılması üzerine partiler, raporlarını bu ziyaretle ilgili bilgilendirmenin ardından teslim edeceklerini bildirdi.
Komisyonun 4 Aralık Perşembe günü yapılan toplantısında partiler, hazırlıklarını sürdürdükleri raporlarına ilişkin bilgi verdi; raporlar henüz tamamlanmadığı gerekçesiyle TBMM Başkanlığı’na sunulmadı. Bu toplantının ardından siyasi partiler raporlarını tek tek iletmeye başlarken, son olarak Yeniden Refah Partisi, Demokratik Sol Parti ve Yeni Yol Grubu raporlarını sundu.
Yeniden Refah Partisi: Silah bırakma, kayyım ve referandum vurgusu
İktidarın “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırdığı süreç kapsamında Yeniden Refah Partisi de raporunu TBMM Başkanlığı’na iletti. Sekiz sayfalık raporda, silahların tamamen bırakılması ve kayıt altına alınması, kayyım atamalarının iptali için hukuki zemin oluşturulması, farklı dillerin devlet okullarında seçmeli ders olması gibi başlıkların yanı sıra, yapılması düşünülen yasal düzenlemelerin referanduma sunulması önerileri yer aldı.
Raporda ayrıca, İmralı Cezaevi’ndeki ziyaret kararına dair eleştiriler de yer aldı. Metinde, komisyondan yapılacak ziyaretin hata olduğu, bunun Öcalan’ı siyasi figür hâline getirdiği ve özet raporun “güvenilmez” olduğu ifade edildi.
"Terör örgütü mensupları ve siyasi uzantılarının, olası yasal düzenlemelerle tanınması muhtemel hakları; şiddet ve silahlı mücadele sonucunda kazanılmış bir zafer gibi sunma çabaları dikkat çekmektedir" ifadelerine yer verilen raporda, "Necmettin Erbakan Hocamızın 1994’te Bingöl’de, sorunun teşhis ve analizini yaptığı, çözüm ve çıkış önerilerini sıraladığı çizgideyiz” ifadeleri kullanıldı.
Yeni Yol Grubu: Sürecin gereklilikleri ve demokratikleşme başlıkları
Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na rapor sunan Yeni Yol Grubu’nun (Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım Partisi-DEVA) metni 36 sayfadan oluştu. Raporun giriş bölümünde komisyonun kuruluş amacı ve raporun hazırlanma gerekçesi şu ifadelerle aktarıldı:
“Ekim 2024 tarihinde başlayan PKK’nın fiili ve silahlı varlığına son verme sürecinin gerekliliklerini değerlendirmek, terörün Türkiye’nin gündeminden tamamen çıkartılması, toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi, millî birlik ve kardeşliğimizin pekiştirilmesi, özgürlük, demokrasi ve hukuk devleti alanlarında çalışmalar yapmak üzere TBMM’de Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu kurulmuştur. Komisyon çalışmalarını raporlama aşamasına gelmiştir. Bu aşamada YENİ YOL GRUBU olarak sürecin gerektirdiği yasal düzenlemeler ve süreçten bağımsız olarak Temel Haklar-Hukuk-AdaletÖzgürlük-Demokrasi alanlarında ülkemizin ihtiyaçlarına dair bir perspektif ortaya koymak amacıyla bu rapor hazırlanmıştır”
Raporda, metodoloji bölümünde sürecin gerekliliklerine ve tüm toplumsal kesimlerin ihtiyaç duyduğu demokratikleşme ile yapısal dönüşüm önerilerine odaklanıldığı belirtildi.
DSP raporu: Şeffaflık eleştirisi ve “af” uyarısı
Demokratik Sol Parti, Milli Birlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu’nun 5 Ağustos 2025 sonrası yürüttüğü çalışmaları değerlendiren raporunda, terörle mücadelede tavizsiz bir çizgi vurgusu yaptı; af ve müzakere imalarının riskler barındırdığına dikkat çekti. DSP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Önder Aksakal imzalı raporda, komisyonun bazı yönleri olumlu bulunmakla birlikte, sürecin şeffaflık ve güven sorunları taşıdığı belirtildi; İmralı’ya yapılan ziyaretler ve sürecin kamuoyundan gizli yürütülmesi eleştirildi.
Raporda, "PKK Sempatizanı ve Terör Örgütü Militanlarının Yakınları; İstisnasız tamamı özünde ayrılıkçı söylemlerini ısrarla gündemde tutmuşlar, çocuklarının dağa çıkmalarının sebebi olarak demokratik haklardan eşit yararlanamadıklarını, kendi dillerinde konuşamadıklarını, eşit vatandaş sayılmadıklarını öne sürerek gerekçelendirmeye çalışmışlar, sanki bu terör ortamını Türkiye Cumhuriyeti devleti başlatmış anlayışıyla da devletin kendilerinden özür dilemesini beklemektedirler. Bunun sonu hiç kuşku duyulmamalıdır ki yüklü maddi tazminat talepleri olacaktır" satırları yer aldı.
DSP’nin metninde ayrıca şu ifade de yer aldı: "YAPILAN GÖRÜŞMELER, ORTAK AKIL VE UZLAŞI KÜLTÜRÜNÜN YAYGINLAŞMASINA KATKI SAĞLAMIŞTIR"
DSP'nin açıklamasının tam metninde, komisyonun yürüttüğü görüşmelerin kapsamı anlatılırken, İmralı ziyaretine ve sürecin işleyişine dönük eleştiriler de dikkat çekti. Metinde, “Komisyon üyesi bazı Milletvekillerinden oluşan bir heyetin İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumuna giderek Ömürboyu Ağırlaştırılmış Hapis cezası alan bir terör hükümlüsünün “diyeceklerini (!)” dinlemek amacıyla ziyaret edilmesinin yanlışlığını belirtmemizin yanında sürecin içeriği ile ilgili olarak alabildiğine gizemli ve esrarengiz tavır, duruş ve davranışların varlığı da sürece olan güvenin erozyona uğramasına neden olmaktadır.” denildi.
Raporda, şeffaflık ve denetim başlıklarıyla komisyon faaliyetlerinin kamuoyu denetimine açılması gerektiği görüşü aktarılırken, süreçte güvenlik ve hukuk vurgusunun öne çıkarıldığı değerlendirmesi yapıldı. Metnin sonuç bölümünde ise “Devletimiz bu duruma daha uzun bir süre tolerans gösteremez, göstermemelidir.” ifadesi yer aldı.