TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: “Devletin dini adalettir”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin yeni dönemde güvenlik ile demokrasi arasında adalet merkezli bir denge kurması gerektiğini belirterek “Devletin dini adalettir” sözleriyle dikkat çekti.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türk Demokrasi Vakfı tarafından TBMM Tören Salonu’nda düzenlenen “Küresel ve Bölgesel Değişimlerin Işığında Türkiye'de Milli Güvenlik Mimarisinin Yeniden Düşünülmesi” programında kapsamlı bir konuşma yaptı. Türkiye’nin güvenlik mimarisi, küresel güç dengeleri ve Terörsüz Türkiye hedefi üzerine önemli mesajlar veren Kurtulmuş, demokrasi ile güvenlik arasındaki ilişkinin adalet ekseninde kurumsallaşması gerektiğini belirtti.
“Devletin dini adalettir”
Programdaki konuşmasında dünyadaki hızlı değişimlere dikkat çeken Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Devletin dini adalettir. Devletin adaleti sağlayacak her türlü çalışmayı en açık bir şekilde ortaya koyması lazım. Yeni dönemde mutlaka güvenlik ve demokrasi arasında adaletin ekseninde gelişen çok sağlıklı bir ilişkiyi tesis etmek ve bunu kurumsallaştırmak durumundayız."
Kurtulmuş, insanlık tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birinin yaşandığını, ekonomiden sosyal hayata kadar hemen her alanda köklü dönüşümler görüldüğünü ifade etti. Bu değişimlerin ülkeler arasındaki dengeleri etkilediğini söyleyen Kurtulmuş, güvenlik mimarisinin de bu dönüşüm ışığında yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı.
“Türkiye’yi yok sayarak denklem kurulamaz”
Konuşmasının devamında yeni küresel ittifaklara değinen Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Uzun uzun konuşmadan şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz: Türkiye, yeni ittifaklar arayışı içerisinde, dünyada hiçbir şekilde yalnız kalmayacak ender ülkelerden birisidir. Hangi ittifakın dengesi nasıl kurulursa kurulsun, hiçbir ittifakın, Türkiye'yi yok sayarak ne bölgesel ne küresel bir denklemi kurması mümkündür."
Kurtulmuş, Rusya-Ukrayna savaşı, Gazze’de yaşananlar ve küresel güç dengelerindeki hızlı kırılmalara değinerek Türkiye’nin kararlı ve etkili duruşunun önemine işaret etti.
Azerbaycan’ın Karabağ zaferine Türkiye’nin verdiği destek üzerinden örnek vererek şunları söyledi:
"33 yıllık Minsk Grubu'nun başarısızlığından sonra Azerbaycan'ın Karabağ'da ortaya koymuş olduğu büyük zafere Türkiye'nin vermiş olduğu desteğin, ne kadar belirleyici ne kadar yol açıcı ve dengeleri bozucu olduğunu söylemek isterim."
“Riskleri bertaraf etmek devlet aklının gereğidir”
Kurtulmuş, Türkiye'nin güçlü bir devlet aklına sahip olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Ama fırsatları kullanabilmek için önümüze engel olarak çıkan risklerin hepsini bertaraf edebilmek de devlet aklının bir gereğidir. Türkiye bugün çok şükür hem demokratik olgunluğu hem devlet tecrübesi hem bölgesindeki bütün bu gelişmelere karşı ortaya koyduğu proaktif yaklaşımlarıyla her soruna karşı milletten destek, güç alan bir devlet aklını da ortaya koyabilmenin imkanına sahiptir."
Kurtulmuş, Türkiye’nin küresel adalet perspektifinin uluslararası platformlarda karşılık bulduğunu belirterek “Dünya 5’ten büyüktür” sözünün bu yaklaşımın bir yansıması olduğunu vurguladı.
Terörsüz Türkiye hedefi ve komisyon çalışmaları
Kurtulmuş, Türkiye’nin ikinci yüzyılında terörle yaşamak zorunda olmadığının altını çizerek şu sözleri dile getirdi:
"Binlerce yıllık devlet aklına sahip olan bu ülke, artık ikinci yüzyılında bu terör belasıyla birlikte yaşayamaz. Bunun için Terörsüz Türkiye hedefiyle ortaya bir süreç konuldu."
TBMM’de kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarından bahsederek şöyle konuştu:
"Komisyon bugüne kadar 18 toplantı yaptı ve toplumun farklı kesimlerinden, bu sürece ilişkin kanaati olan hem de 'A' ve 'Z' gibi birbirine taban tabana zıt insanları, sivil toplum kuruluşlarını, öğretim üyelerini dinledi."
Sürecin Türkiye demokrasisi için önemli bir tecrübe olacağını vurgulayan Kurtulmuş şu ifadeleri kullandı:
"İnşallah süreç tamamlandığı zaman hem demokrasimizin bir tecrübesi olarak ortaya konulacak hem de çatışma çözümleri bakımından 'Türkiye modeli' adı verilecek bir model dünyanın bütün siyaset merkezlerinde, bütün üniversitelerinde ders olarak okutulacaktır."
“Demokrasi ile güvenlik birlikte yürümelidir”
Kurtulmuş, demokrasinin güçlenmesinin güvenliği de güçlendireceğini ifade ederek şunları söyledi:
"Devletin adaleti sağlayacak her türlü çalışmayı en açık bir şekilde ortaya koyması lazım. Yeni dönemde mutlaka güvenlik ve demokrasi arasında adaletin ekseninde gelişen çok sağlıklı bir ilişkiyi tesis etmek ve bunu kurumsallaştırmak durumundayız."
“İçe kapanan her tez kaybeder”
Türkiye’nin yeni güvenlik mimarisinde dışa açık, küresel adalet perspektifine dayanan bir yaklaşımın zorunlu olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"İçe kapanan her tez, ne kadar haklı olursa olsun mutlaka kaybeder. Türkiye'nin bu dünyada, bu bölgede bu yeni gelişmeler çerçevesinde içe kapanmacı değil, mutlaka küresel adalet perspektifiyle dünyadaki bütün sorunların çözülmesinden kendini sorumlu tutan bir perspektifle adım atması kaçınılmazdır."
Türk Demokrasi Vakfı Başkanı Mert’in açıklamaları
Programda konuşan Türk Demokrasi Vakfı Başkanı Abdulbaki Mert ise şunları söyledi:
"Türkiye evlatlarının dağa çıkmasını engellemek için bütün çabayı sarf etmek zorundadır. Biz buna mecburuz diye düşünüyorum..."
Mert, devlet ile millet arasındaki dengeye dikkat çekerek TBMM’nin sorumluluğuna işaret etti.