Tarhan: Gelecek uzaydan gelecek
Dünya yazarı Ufuk Tarhan, uzay teknolojilerinin dünyaya nasıl bir katkı sağladığını analiz etti. Bu katkıyı “Gelecek uzaydan gelecek diyerek” sözüyle özetledi.
Türkiye’nin ilk uzay görevi sonrası uzay çalışmaları gündemin ilk sıralarında. Kimi “Bize ne faydası olacak” diyor. Dünya Gazetesi yazarı Ufuk Tarhan bu soruya çarpıcı bir cevap verdi. Tarhan, uzay teknolojilerinin günlük hayatımıza yansımalarını sıraladı.
Ufuk Tarhan’ın yazısı şöyle;
Gelecek uzaydan gelecek
Mustafa Kemal Atatürk "İstikbal göklerdedir" sözünü, 16 Şubat 1925 tarihinde, 99 yıl önce, Ankara'da Türk Tayyare Cemiyeti'nin açılışında yaptığı konuşmada söylemiş. Konuşmasında Türk gençliğinin havacılık alanında başarılı olması gerektiğini vurgulayarak, "İstikbal göklerdedir. Gördük ki, göklerde bağımsızlığımızı koruyamazsak, yeryüzünde de koruyamayız." demiş.
Koskoca bir 100 yılda yapamadıklarımıza üzülmek yerine önümüze, geleceğe umutla bakmayı seçelim. İlk Türk Astronotunun uzay yolculuğuna (her ne kadar tekno ve siyasi magazin haberi gibi yankı bulsa da), konunun nihayet ülkemizin de gündemine girmesine, en azından “uzay” kelimesinin dahi kullanılır hale gelmesine sevinelim.
Uzayı keşfetme projeleri, uzay yolculukları ve programları, sadece bilimsel çabalar olarak laboratuvar ya da uzay araçları içinde kalmıyorlar. Uzay çalışmaları sırasında yapılan buluşlar, güncel hayatımıza, özellikle iş dünyasında hem sistemsel hem süreçler hem de üretim, tüketim ve geri dönüşüm, vb. alanlarında sıçramalar yaratan büyük değişimlere olarak giriyorlar. Uzayın derinliklerinde yatan sırlar çözüldükçe ya da onları çözerken inovasyon ve buluşlar yapıldıkça, iş dünyası da yenilikçi çözümlerin ve stratejilerin kapılarını daha çabuk ve kolay açıyor.
Uzay teknolojisi, telekomünikasyondan imalata, malzeme biliminden tüketici ürünlerine kadar çeşitli sektörlerde yeni ürün ve hizmet gelişimine sebep oluyor. NASA'nın uzayda geliştirdiği malzemeler bugün spor ayakkabıları, cep telefonları, mutfak malzemeleri gibi pek çok üründe kullanılıyor. Örneğin, uzay araştırmaları için geliştirilen güneş panelleri teknolojisi, yenilenebilir enerji sektöründe devrim yaratıyor. Bunlar da sadece bilimsel ve teknolojik gelişmeleri değil, iş dünyasında yenilikçi düşünmeyi de hızlandırıyor.
Bazı örnekler:
- Yapay Zeka ve Uzay Araştırmaları: NASA'nın Mars keşif araçlarındaki yapay zeka teknolojileri, bugün veri analizi ve otomasyon alanlarında iş dünyasına ilham veriyor. Örneğin, bu teknolojiler finans sektöründe algoritmik ticaret sistemlerinin geliştirilmesine öncülük ediyor.
- Tüketici Elektroniği ve Uzay Teknolojisi: Yüksek dayanıklılıkta malzemeler ve minyatürizasyon, uzay teknolojisinin getirdiği yeniliklerden bazıları. Bu malzemeler, cep telefonlarından bilgisayarlara kadar tüketici elektroniğinde devrim yaratıyor, cihazların daha hafif ve dayanıklı olmasını sağlıyor.
- Sağlık Sektöründe Uzay Teknolojisi: Uzay istasyonunda yapılan biyomedikal araştırmalar, dünya genelinde sağlık teknolojilerinin gelişimine katkıda bulunuyor. Özellikle, uzay koşullarında kullanılan ileri tıbbi cihazlar ve malzemeler hastane ekipmanlarının ve teşhis-tedavi yöntemlerinin gelişiminde önemli bir rol oynuyor.
Uzay ekonomisi
Uzay ekonomisi, hızla büyüyen ve inovasyon fırsatları sunan bir alan haline geldi. Uzay turizmi, uydu teknolojileri ve hatta uzay madenciliği gibi alanlar, gelecekteki iş fırsatlarını şekillendiriyor. Örneğin, SpaceX ve Blue Origin gibi şirketlerin başlattığı uzay turizmi diye basitleştirilen olay aslında yolculukların, uçakların, çeşitli araçların daha da hızlı ve konforlu hale gelmesini sağlıyor. Bu da ulaşım, lojistik, ticaret ve turizm sektörleri için tamamen yeni sistemler ve pazarlar yaratıyor. Uydu teknolojileri ise tarım, hava durumu tahmini ve küresel iletişim gibi birçok alanda büyük gelişmeye sebep oluyor.
ABD, Çin, Rusya ve uzay yarışında önde gelen diğer ülkeler, uzay teknolojilerini endüstriyel stratejilerine ve gelişimlerine belirleyici bir unsur olarak entegre ediyorlar. Bu ülkelerin uzay keşiflerindeki liderliği, teknolojik ve endüstriyel ilerlemeleri için öncü görevi görüyor. Özellikle Çin, uzay programlarını hem ulusal hem de global ekonomide atılım yapmak için çok etkin kullandı. Bu alanda da önemli bir oyuncu haline geldi: Uzayda kendi başına istasyon kuran ilk ülke olarak iddiasını iyice güçlendirdi.
Sonuç: Uzayın sonsuz derinlikleri, sadece bilim insanları ve astronotlar için değil, aynı zamanda vizyoner iş liderleri ve kariyerlerini şekillendirmeye çalışan genç nesiller için de sınırsız imkanlar sunuyor. Gelecek Göklerden Gelecek…