Tamamlayıcı emeklilik sistemi nedir? Detayları neler?
Hükümet Orta Vadeli Program’da tamamlayıcı emeklilik sistemi hedefini koymuştu. Peki tamamlayıcı emeklilik ne zaman başlayacak ve detayları neler? Hürriyet yazarı Noyan Doğan bu sorulara cevap verdi.
Tamamlayıcı emeklilik sistemi önümüzdeki dönemde devreye alınacak. Sistemin nasıl işleyeceği merak ediliyor.
Tamamlayıcı emeklilik sistemi kimleri kapsayacak?
Tamamlayıcı emeklilik sistemin kapsamı, nasıl işleyeceği, kıdem tazminatını etkileyip etkilemeyeceği sorularının cevapları merak ediliyor. Hürriyet Gazetesi yazarı Noyan Doğan, bu sorala cevap verdi, sistemin detaylarını anlattı.
Noyan Doğan’ın yazısı şöyle;
İşte tamamlayıcı emeklilik sisteminin detayları
Tamamlayıcı emeklilik ne zaman başlayacak, kimleri kapsayacak, tüm çalışanlar sisteme dahil edilecek mi, kıdem tazminatını etkileyecek mi? Bunlar son günlerde okuyuculardan aldığım sorular.
Bir süredir tüm kesimler tamamlayıcı emeklilik üzerine tartışıyor, tartışmalar da kamuoyuna yansıyor. Yansıyınca da özellikle çalışan kesimin kafasında soru işaretleri ve tedirginlik oluşuyor. Neden? Çünkü tartışma tamamen kıdem tazminatı üzerinden yürüyor. Tamamlayıcı emeklilik denilir denilmez, belirli kesimlerden hemen ‘kıdemime dokunma’ tepkisi geliyor. Şimdilik bilindiği kadarıyla, tamamlayıcı emeklilik konusunda okuyuculardan gelen sorulara cevap vermeye çalışayım.
Bu yılın sonunda ya da en geç 2025’in başlarında tamamlayıcı emeklilik sistemine geçilecek. Peki, sistem nasıl işleyecek? Bugün Bağ-Kurluların dışında her çalışan, işvereni tarafından zorunlu olarak bireysel emeklilik sistemi kapsamındaki otomatik katılım sistemine dahil ediliyor ve çalışanın aylık maaşının yüzde 3’ü sisteme aktarılıyor. Devlet de çalışanın maaşından kesilen tutar üzerinden yüzde 30 katkı sağlıyor. Bu sistemde işverenin ise hiçbir katkısı bulunmuyor. Çalışan istediği zaman sistemden çıkabiliyor. Yani giriş zorunlu, çıkış serbest.
İŞVEREN KATKISI GELİYOR
Kısa adı TES olan, tamamlayıcı emeklilik ile kurgulanmak istenen sistemde, çalışanlar işverenleri tarafından yine sisteme zorunlu olarak dahil edilecek. Yeni sistemin bugünkü uygulamadan iki farkı olacak. Birincisi ve en önemlisi, artık işveren de katkı yapacak. İşveren katkısının tutarı henüz net değil ama genel kabul gören oran yüzde 3. Uzmanlar, sistemin başlarında bu oranın yüzde 1 de olabileceği, ancak zamanla yüzde 3’e çıkması gerektiği konusunda hem fikir. İşveren katkısının yüzde 3 olduğu varsayımından örnekleyecek olursak; bugün asgari ücretli bir çalışan, tamamlayıcı emeklilik sistemine girdiğinde maaşından 600 lira kesilecek, işveren 600 lira katkı yapacak, devlet de 180 lira katkı sağlayacak, böylece çalışanın sadece bir aylık birikimi 1.380 lira olacak.
KIDEM TAZMİNATI ETKİLENECEK Mİ?
İkinci önemli fark, tamamlayıcı emeklilikte çıkışlar serbest olmayacak. Emeklilik sistemi olduğu için tamamlayıcı emekliliğe giren, belirli şart ve koşulları sağlayana kadar sistemde kalıp, emekliliği için biriktirecek. Peki, sonunda ne olacak? Çalışan sosyal güvenlik sisteminden emekli olduğunda tamamlayıcı emeklilik sisteminden de emekli olacak; hem SGK’dan emekli aylığı alacak hem de tamamlayıcı emeklilik sisteminden aylık ya da isterse toplu para alacak. Buradan da anlaşılacağı üzere tamamlayıcı emeklilik, sosyal güvenlik sisteminin alternatifi olmayacak; çalışanın emekli olduğunda maaşını tamamlayacak.
Gelelim o kritik konuya; kıdem tazminatına. Tamamlayıcı emeklilik, sosyal güvenlik sisteminin alternatifi olmayacağından, sosyal güvenliğin yerini almayacağından, sadece çalışana emekliliğinde ek gelir sağlayacağından; kıdem tazminatı ile de uzaktan yakından ilgisi olmayacak. Kıdem, İş Kanunu kapsamında çalışanın hakkı ve bu hak çalışan, işveren, sosyal güvenlik sistemi çerçevesinde devam edecek. Tamamlayıcı emeklilik ise bundan tamamen ayrı yürüyecek.
YENİ SİSTEME GEREK VAR MI?
Bunlar tamamlayıcı emeklilik konusunda bilinenler. Daha doğrusu sistemin çatısı böyle kurgulanacak. Bilinmeyenler neler? İşveren katkısının ne kadar olacağı, mevcut çalışanların sisteme nasıl dahil edileceği (emekliliğine birkaç yıl kalmış kişiler dahil edilmeyecektir), sistemde ne kadar süre zorunlu kalınacağı gibi konular bu yılın ortasından sonra şekillenmeye başlayacak. Eğer tamamlayıcı emeklilik sistemi tartışılacaksa işte bu bilinmeyenler üzerinden tartışılmalı, her kesim görüşünü ortaya koymalı. İşin odak noktasına kıdem tazminatını oturtup, olmayan bir şey üzerinden tartışma yürütmenin kimseye faydası olmaz.
Kimi okuyucular, ‘böyle bir sisteme gerek var mı?’ diye soruyor. Çok uzatmadan, bir iki cümle ile cevap vereyim. Bugün en çok hangi konuyu konuşuyoruz? Emekliye ne kadar maaş verileceğini, maaşların düşüklüğünü, bayramda kaç lira ödeneceğini, çalışanın emekli olduğunda kaç lira maaş alacağını, en düşük emekli aylığını, seyyanen zamları konuşuyoruz. Bugün de değil, uzun bir süredir konuşuyoruz. Bir şeyi daha tartışıyoruz; o da, bugünkü sosyal güvenlik sisteminin sürdürülemeyeceği konusu. İşte tamamlayıcı emeklilik bunun için önemli. Acilen bir yerden, bir şekilde başlanması gerekiyor. Gerekiyor ki, yeni işe girenler bundan 40-50 sene sonrasında yine aynı konuları konuşmasınlar.