Türkiye’yi sarsan iki depremin bilançosu ne olacak? Prof. Dr. Ercan ve ekonomist Demir’den Al Ain Türkçe’ye özel değerlendirmeler
Prof. Dr. Ahmet Ercan ve ekonomist Oğuz Demir, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremin ekonomik bilançosuna yönelik Al Ain Türkçe'ye değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye, 6 Şubat’ta sabah saatlerinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen ve 10 ili etkileyen 7,7 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Ardından öğle saatlerinde 7,6 büyüklüğünde bir deprem daha gerçekleşti ve yüzlerce artçı da meydana geldi.
10 ilde yaşayan 13,5 milyon insanı etkileyen deprem, akıllara 17 Ağustos 1999 tarihinde saat 03.02’de meydana gelen Gölcük Depremi’ni getirdi.
Gölcük depreminde resmi raporlara göre 17.480 bin kişi yaşamını yitirmiş 23 bin 781 kişi ise yaralanmıştı. Resmi olmayan bilgilere göre ise 65 binden fazla ölü, ağır-hafif 100 binden fazla yaralı vardı.
16 milyon insanın etkilendiği ve 600 bin kişinin evsiz kaldığı depremin Türkiye’ye maliyeti Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ne (TÜSİAD) göre 17 milyar dolar, dönemin Devlet Planlama Teşkilatı’na göre 15 ila 19 milyar dolar, Dünya Bankası’na göre ise 12 ila 17 milyar dolarak açıklanmıştı.
“KIRSAL KESİMLERDEN BİLGİ BİLE YOK”
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremin ülke ekonomisine maliyetinin 35 ila 50 milyar dolar arasında olacağını belirten Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, konuya ilişkin Al Ain Türkçe’ye yeni değerlendirmelerde bulundu. “35-50 milyar dolar arasında olacağı tahmini bir rakam. Kırsal kesimlerden bilgi bile yok” dedi.
Ercan “O bölgede yaklaşık 13,5 milyon kişi yaşıyor. Resmi rakamlara göre göçen yapı sayısı 6 bin. 8-10 daireli yıkılan apartmanlar var. Kırsal kesimlerde hayvan kayıpları var. Ne kadar olduğunu dahi bilmiyoruz.
“MUTLAKA EKSİYİ GÖRECEĞİZ”
Gölcük Depremi’nin Türkiye’nin kalkınmasına etkisi -1 puan olmuştu. Bu depremin de bugünkü koşullarda ve kurlarda -1 ve -2 arasında kalkınmayı etkileyeceğini düşünüyorum. Mutlaka eksiyi göreceğiz.
35-50 milyar doları Türkiye nereden temin edebilir. Gelen yardımlar bu noktada yetersiz kalacak. Türkiye ekonomisi şu anda göçmüş durumda. Aklıma ilk gelen ise sanayiyi artırmak. Kaynağın nereden temin edileceğini ise Türkiye’yi yönetenler ve yönetecek olanlar bilecek. Deprem o kadar büyük ki şu anda ayakta kalan yapıların dahi kaldırılıp yeniden yapılması gerekiyor. 330 kilometre boyunca böyle bu. Elazığ’dan başlayıp Hatay’a kadar yıkılıp yeniden inşa etmek gerekecek. Beklediğimiz maliyetin çok daha üstüne gidebilir bu iş” diye konuştu.
OĞUZ DEMİR: BÖLGELERDE ÖNEMLİ SEKTÖRLER BULUNUYOR
Ekonomist Oğuz Demir ise deprem bölgelerinin tekstil ve konfeksiyon sektöründe öne çıktığına dikkat çekti.
Sanayi bölgeleri ve iş yerlerinde meydana gelen yıkımların net bir şekilde bilinmediğini vurgulayan Demir, şunları kaydetti:
“Şu an hiçbir şey belli değil. Enkaz var 15 milyon insan etkilenmiş ama oradaki sanayi tesisleri ne oldu ne kadar süre işlemeyecek bunları bilmiyoruz. Gaziantep’in belirli bir bölümünde yaşanan bir sıkıntı var ama sanayide sıkıntı var mı bilmiyoruz. Adıyaman şehir merkezinde onlarca tekstil atölyesi var onlara ne oldu bilmiyoruz. Kahramanmaraş da aynı şekilde. Deprem bölgelerinin hepsinde önemli sektörler bulunuyor. Tekstil ve konfeksiyon sektörü ciddi hasar gördü. Adıyaman ve Kilis’te halı ve makine sektörleri de ön planda ancak fabrikaların durumu ne bilgi sahibi değiliz. Hatay’da da turizm sektörü sıkıntılı”
İki depremle sarsılan 10 ilde kaç apartmanın, sanayinin ya da iş yerinin zarar gördüğü net olarak bilinemediği için ekonomik açıdan bilançosunun nereye varacağı net bir şekilde tahmin edilemiyor.