Suudi Arabistan’dan, Tunus'a 500 milyon dolarlık hibe ve düşük faizli kredi
Suudi Arabistan, Kral Selman bin Abdülaziz Al Suud ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın talimatları doğrultusunda Tunus'a 500 milyon dolarlık hibe ve düşük faizli kredi sağladı.
Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan ve Tunus Maliye Bakanı Siham Bugadiri ile Perşembe günü, Tunus'ta 400 milyon dolarlık düşük faizli kredi ve 100 milyon dolarlık hibe anlaşması imzaladı.
Bakan Muhammed el-Cedan, düşük faizli kredi ve hibe imzalanmasının, iki kardeş ülkenin liderlerini bağlayan kardeşçe ilişkilerin derinliğinin ve gücünün bir teyidi olduğunu açıkladı.
El-Cedan, anlaşmanın, Suudi Arabistan'nın amansız çabalarını ve Arap ve İslam ülkelerini kalkınma ve ekonomik kalkınma açısından desteklemedeki öncü rolünü yansıttığını açıklayarak, bu anlaşmaların Suudi Arabistan'ın Tunus ekonomisinin istikrarını ve refahını destekleme çabalarının bir parçası olduğuna işaret etti.
Bakan, Suudi Arabistan'ın Tunus Cumhuriyeti ile farklı alanlarda iş birliğini güçlendirmeye devam ettiğini belirtti. Ayrıca son olarak 2019 yılında Tunus Merkez Bankası'na ülkenin genel kasasına yönelik 500 milyon dolarlık nakit kredi sağlanması gibi önceki destekleri işaret ederek hibe ve düşük faizli kredinin, önceki Suudi Arabistan çabalarının bir uzantısı olduğunu vurguladı.
Bakan, bu desteğin Tunus'a dost ve kardeş ülkelerden, bölgesel ve uluslararası finansal kuruluşlardan yeni finansman kanallarının açılmasına doğrudan katkı sağlayacağını vurguladı.
Tunus, Orta Akdeniz bölgesinde dolaylı etkileri olan geniş kapsamlı bir mali krizle karşı karşıya.
Avrupa ülkeleri, Uluslararası Para Fonu'na bir program üzerinde anlaşmaya ikna etmek için yaklaşık 1 milyar euro değerinde yardım teklif etti.
Tunus hükümeti, geçen Ekim ayında Uluslararası Para Fonu'ndan 1.9 milyar dolarlık bir kredi almak için bir anlaşma yapmak üzere görüşmelere başlamıştı, ancak bunu sonuçlandırmak için yapılan görüşmeler aylar önce durdu.
Anlaşma, Tunus mali işlerini daha sürdürülebilir bir temele kavuşturmak ve borçların geri ödenebilirliğine bağlı olarak bağışçıların güvenini sağlamak amacıyla atılacak adımlar üzerine dayanıyordu, aynı zamanda ekonomiyi geliştirmeyi amaçlayan reformları içeriyordu.
Hükümet, vergi tabanını genişletmeyi ve fakirleri desteklemeye yönelik politikaları yakıt ve gıda için yüksek maliyetli desteği yerine getirmeyi ve devlete ait zarar eden şirketleri yeniden yapılandırmayı önerdi, ancak bu önerilere Cumhurbaşkanı Kays Said kesin bir şekilde karşı çıktı ve hükümetin önerilerini Uluslararası Para Fonu'nun dikteleri olarak nitelendirdi.