Süper çocuk Simons henüz 15 yaşında doktora diplomasını aldı
Anvers Üniversitesi’nde kuantum fiziği alanında doktora tezini savunan Simons, 8 yaşında ortaöğretimi, 12 yaşında fizik lisansını tamamlamasıyla dikkat çekmişti. Genç akademisyen şimdi Münih’te tıp bilimleri ve yapay zeka üzerine ikinci doktora programına
Belçika basınına yansıyan haberlere göre Simons, hafta başında Anvers Üniversitesi’nde kuantum fiziği üzerine hazırladığı doktora tezini başarıyla savundu. Tezini anlattıktan sonra basının karşısına geçen genç bilim insanı, bundan sonraki hedefinin açıkça “insan kapasitesini geliştirmek” olduğunu söyledi. Anlatılanlara göre Simons, önümüzdeki dönemde özellikle ileri düzey araştırmalarla insanın bilişsel imkânlarını ve teknolojik olanaklarını genişletmeyi amaçlayan projelere odaklanmak istiyor.
8 yaşında ortaöğretimi bitirdi, 12 yaşında fizik lisansını tamamladı
Simons’un akademik hayatı, yaşıtlarının daha yeni okuma yazmayı söktüğü dönemde şekillenmeye başladı. Aktarılan bilgilere göre, ortaöğretim eğitimini henüz 8 yaşındayken bitirdi. Ardından Anvers Üniversitesi’nin fizik lisans programına kabul edildi ve bu programa, yetişkin öğrencilerle birlikte devam etti. Normalde yıllara yayılan yoğun bir fizik lisans eğitimini, yalnızca 18 ay gibi olağanüstü kısa bir sürede tamamlayarak 12 yaşında mezun oldu.
Simons’un akademik serüveni yalnızca tek bir kurumla sınırlı kalmadı. Henüz 9 yaşındayken, Eindhoven Teknoloji Üniversitesi’nde kısa süreli bir elektrik mühendisliği eğitimine başladı. Bu dönemde, mühendisliğin matematiksel temellerini ve teknik altyapısını yakından tanıma fırsatı buldu.
Bir süre sonra yürümek istediği asıl yolu seçti ve fizik alanına geçmeyi tercih etti. Elektrik mühendisliğiyle fizik disiplinini bir arada deneyimlediği bu dönem, Simons’un ilerleyen yıllarda kuantum fiziği, kuantum optiği ve teorik çalışmalar gibi karmaşık başlıklara daha hazırlıklı girmesini sağladı.
Simons, lisansın ardından akademik deneyimini uluslararası düzeye taşımayı seçti. Almanya’daki Max Planck Enstitüsü’nde kuantum optiği üzerine staj yaparak hem teorik hem de deneysel çalışmalara içeriden dahil oldu. Bu staj sürecinde ışık–madde etkileşimleri, hassas ölçüm teknikleri ve ileri düzey laboratuvar altyapısıyla tanıştı; kuantum optiğinin yalnızca teoride kalan bir alan olmadığını, somut deneylerle desteklenen bir disiplin olduğunu yakından görmüş oldu.
Yüksek lisansında ise rotasını bu kez Bose–Einstein yoğunlaşmaları ile kara delikler arasındaki benzerlikleri araştırmaya çevirdi. Simons’un imza attığı çalışma, Bose–Einstein yoğunlaşmalarının belirli koşullar altında kara deliklere benzer davranışlar sergileyip sergilemediğini inceleyen bir çerçeve sunuyordu. Bu sayede hem kuantum fiziği hem de astrofiziksel süreçler bir arada ele alındı. Yüksek lisans seviyesinde bile Simons’un, Bose–Einstein yoğunlaşmaları, kara delikler ve kuantum optiği gibi zorlayıcı alanları aynı potada buluşturan bir çizgi izlediği belirtiliyor.
Kuantum fiziği alanındaki doktora tezini başarıyla tamamlayan Simons, şimdi akademik kariyerinde yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. Verilen bilgilere göre genç bilim insanı, Münih’te tıp bilimleri ve yapay zekâ alanlarında ikinci bir doktora programına başlayacak. Böylece fizik kökenli çalışmalarını, doğrudan insan sağlığı ve dijital teknolojilerle buluşturmaya niyet ediyor.
Bu yeni program, yapay zekâ uygulamaları, sağlık alanındaki veri analitiği ve tıp bilimleriyle kuantum fiziğinden gelen analitik düşünme biçiminin bir araya geldiği çok disiplinli bir hat olarak planlanıyor. Simons’un “insan kapasitesini geliştirmek” biçiminde özetlediği hedefi, bu kez yapay zekâ destekli teşhis yöntemleri, tedavi süreçlerini iyileştirmeye dönük algoritmalar ve sağlık verilerinin daha etkin kullanımı gibi başlıklarda somut karşılık bulacak. Böylece Simons, kuantum fiziği, tıp bilimleri ve yapay zekâyı yan yana getirerek hem teorik hem de pratik anlamda insanın bilişsel ve teknolojik sınırlarını zorlayan bir kariyer çizgisi izlemeyi sürdürecek.