Şükrü Kırboğa: Türkiye ve Mısır'ın en önemli odak noktası Filistin! Al-Ain Türkçe Özel
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır'a resmi ziyarette bulunuyor. İkili ilişkiler, bölgesel gelişmeler ve Filistin'e yardım ana gündem maddeleri. Siyasi analist Şükrü Kırboğa, ziyaretin önemini yorumladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bugün ve yarını kapsayacak şekilde Mısır'a resmi bir ziyaret gerçekleştirecek. Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri'nin daveti üzerine yapılan ziyaretin ana gündem maddeleri arasında Refah Kapısı, Filistin'e insani yardım ve ateşkesin sağlanması gibi kritik konular yer alıyor. Siyasi analist Şükrü Kırboğa, bu ziyaretin ve Türkiye-Mısır ilişkilerinin önemine dair açıklamalarda bulundu.
Şükrü Kırboğa Al-Ain Türkçe'ye yaptığı açıklamada, Türkiye ve Mısır'ın tarihi bağlara sahip olduğunu, fakat İhvan sorunu gibi sebeplerle zaman zaman soğukluklar yaşandığını belirtti. Kırboğa, iki ülkenin son dönemde istihbarat ve dışişleri bakanları nezdinde görüşmelerini yoğunlaştırdığını ifade etti. Analiste göre, şu an iki ülke arasındaki ilişkilerden öte ana sorun, Filistin ve Gazze'de yaşananlar.
Mısır'ın Refah Sınır Kapısı nedeniyle bu konuda önlem almak durumunda olduğunu, fakat çatışmalar açısından tek başına bir çözüm üretmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Kırboğa, Türkiye, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer Arap Körfez ülkelerinin devreye girmesi ile tek ses ve blok oluşturulacağını vurguladı.
Kırboğa, Mısır Dışişleri Bakanı'nın Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı davet etmesinin, sorunların çözümü için ortak işgüdüsü arayışından kaynaklandığını belirtti. Şükrü Kırboğa,Türkiye ve Mısır'ın, bölgede yaşanan geniş çaplı sorunları çözebilmek için birlikte hareket etme eğiliminde olduğunu, fakat bu durumun sadece iki ülkeyi değil, bölgesel ve hatta global dengeleri de etkilediğini ifade etti. Kırboğa, bu sorunların çözümü için güçlü bir iradenin şart olduğunu, ve Türkiye'nin savunduğu iki devletli çözümün bu konuda bir umut ışığı olabileceğini söyledi.
Şükrü Kırboğa sorularımızı şu şekilde yanıtladı :
Hakan Fidan ve ı Samih Şukri arasındaki görüşmelerde ikili ilişkilerin tüm boyutları ele alınacak ve güncel bölgesel gelişmeler ile uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunulması planlanıyor. Bu görüşmelerin, Türkiye ve Mısır arasında uzun vadeli stratejik ortaklığı nasıl etkileyeceği konusunda ne gibi beklentiler bulunmaktadır?
Öncelikle, Mısır ve Türkiye arasındaki tarihi bağlar önemlidir. İhvan sorunu nedeniyle iki ülke arasında sorunlar ve soğukluklar yaşanmıştır. Ticari ilişkiler de bundan etkilenmiştir. Ancak daha sonra iki ülke önce itihbaratlar anlamında ardından da dışişleri bakanları nezdinde görüşmelerini yoğunlaştırmış ve istenilen düzey için büyük mesafeler katedlmiştir. Ancak şu an iki ülkenin sorunlarından çok, Filistin ve Gazze'de yaşananlar, çok daha büyük sorunları gündeme getirmektedir. Ayrıca, Filistin'deki olaylar tüm Batı dünyasını birleştirdiyse, aynı şekilde İslam dünyasında da küçük ihtilafları ortadan kaldırarak bölge ülkeleri arasındaki sorunların çözülmesine vesile olacaktır.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Mısır ziyaretinde Refah Kapısı ve Filistin'e insani yardım konuları gibi kritik başlıkların yanı sıra ateşkesin süreli de olsa sağlanması gündemde. Bu ziyaretin, bu hedefler doğrultusunda somut sonuçlar elde etme olasılığı ne kadar yüksektir ve hangi faktörler etkili olacaktır?
Filistinli gruplar ve İsrail arasında yaşanan çatışmaların ardından Refah Sınır Kapısı nedeniyle Mısır, doğal olarak bu konuda önlem almak durumunda.
Tarihin bu iki ülkeye yüklediği bir misyon var. Mısır, Arap dünyasında "Umm al-Arabiya" (Arapların Anası) olarak kabul görürken, Türkiye de bu bölgede lider ülkeler arasında görülüyor. Bu iki ülke, mevcut sorunlarını bir kenara bırakıp birlikte hareket etme eğilimine zaten daha önceden temel atmışlardı. Ortada şuan yaşanan sorun sadece Türkiye'i ve Mısır'ı kapsayacak bir sorun de değil; bölgede bu iki ülkeyi, genelde Çin'e kadar ve hatta Avrasya ile Atlantik arasında yaşanan mücadeleye uzanacak kadar bir kıvılcım da olabilir.
Gazze'de iki buçuk milyon insan var ve İsrail, bir milyonunu oradan göndermeyi planlıyor. Bu durum, Mısır için büyük bir tehlike oluşturuyor, çünkü Mısır zaten İhvan'a karşı. Hamas da İhvan hareketinin bir uzantısı olarak kabul edildiğinden dolayı, bu yüzden Mısır'ın tek başına bu sorunu çözmesi mümkün değil. Bu çerevede sorunun çözümü için Türkiye, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri ve İran gibi diğer bölgesel aktörlere ihtiyaç var.
Mısır Dışişleri Bakanı'nın Hakan Fidan'ı davet etmesi, sorunu ortak işgüdü ile çözüm arayaşından kaynaklanıyor. Netice itibari ile ortada bir çıkmaz var. Düşünün bu durum, Amerikan yetkilisinin "Ben bir Yahudi olarak buraya geldim" demesiyle daha da karmaşık bir hale geldi. Mısır ve Türkiye, bu konuda birbirine ihtiyaç duyuyor ve duymalıdır da. Körfez ülkeleri de bu konuda çaba sarbediyor. Türkiye, Mısır ,Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer Arap Körfez Ülkeleri birlite hareket ederek tek ses oluşturabilir ise, bu sorunun çözümünde umut ışığı görülebilir.
Mısır ve Türkiye, bölgede önemli güçlerdir. Bu iki ülkenin yanına, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni de eklemek gerekiyor. Abraham Anlaşmaları ve diğer yazılı anlaşmalar da var, ancak kamuoyu, bu konuların çözüme kavuşturulmasını istiyor. Eğer çözüm bulunamazsa, Netanyahu'nun dediği gibi, tüm coğrafya değişebilir. Bu durum, Mısır'ı, Türkiye'yi, Suudi Arabistan'ı ve diğer bölge ülkelerini tedirgin ediyor.
Türkiye ve Mısır ile Körfez ülkelerinin güçlü bir duruşu, bu savaşı durdurabilir. Hakan Fidan, Mısır'ın ardından Körfez ülkelerini de ziyaret edecek. Güçlü bir irade ve ses, bu savaşı durdurabilir. Türkiye'nin savunduğu, İsrail ve Filistin açısından başkenti Kudüs olan iki devletli çözüm, bu anlamda bir irade oluşturabilir. Başarılı olunacağına dair bir inanç taşıyorum...