Sosyal medya kullanımı arttıkça, duygusal riskler de büyüyor!
Sosyal medya kullanımı hızla artarken, uzmanlar bağımlılığın ve depresyon riskinin de yükseldiğine dikkat çekiyor. Kovid-19 salgını, platformların kullanımını ve insanların duygusal hassasiyetini etkiliyor.
Mobil teknolojinin hızlı gelişimi, uygulamaların patlaması ve Kovid-19'un etkisi, sosyal medyayı tüm yaş grupları için kaçınılmaz bir günlük aktiviteye dönüştürdü. Ancak bu evrim, bağımlılığı, depresyonu ve kaygıyı tetikleyebiliyor.
Akıllı Telefonların Dönemi: Dijital Toplumun Yükselişi
Son on yılın teknolojik gelişmeleriyle bilgisayarlar, internet erişimi için arka plana atıldı ve yerini akıllı telefonlara bıraktı. Yeni sosyal medya platformları, hızla artan kullanıcı sayısıyla herkesin ceplerinde yer aldı. Özellikle 2012 yılında mobil teknolojinin ve platformların evrimi, kullanım oranlarını daha da artırdı.
Milyarlarca Kullanıcı ve Artan Etki
Montreal Üniversitesi'nden Profesör Linda S. Pagani, 2012'den sonra sosyal medya platformlarının ve akıllı telefonların önemli bir dönüşüm geçirdiğini belirtiyor. Öyle ki Facebook'un 2,9 milyardan fazla kullanıcısı var; bu da onu dünyanın en kalabalık "ülkesi" yapabilir.
Kişiselleştirme ve Kullanıcı Katılımı
Yeni platformlar, kişiselleştirilebilir olmaları ve kullanıcı etkileşimini maksimize etmeleri ile öne çıkıyor. Ancak bu etkileşim, özellikle ergenlerde bağımlılığa yol açabiliyor.
Evrensel Sosyalleşme İhtiyacı
İnsanların sosyalleşme ve etkileşim ihtiyacı evrensel. Profesör Pagani, bu doğal ihtiyacın, insanların sanal dünyaya yönlendirilmesine neden olduğunu söylüyor. Ancak bu, bağımlılık potansiyeli taşıyor.
Zamanın Hızla Geçişi ve Bağımlılık Riski
Sosyal medya platformları, kullanıcıları ekran başında tutmayı amaçlayan bir tasarıma sahip. Birçok insan, bu platformlarda günde ortalama 2,5 saatini geçiriyor. Kovid-19 salgını da bu süreyi daha da artırmış durumda.
Psikolojik Etkiler: Depresyon ve Kaygı
Aşırı sosyal medya kullanımı, özellikle ergenlerde psikolojik sorunlara yol açabilir. Profesör Pagani, "Bağımlılık potansiyeli genellikle fark edilmez ve bu, özellikle ergenlikte oldukça tehlikelidir," diyor.
Gerçek İlişkilerin Önemi
Pagani, insanların sanal dünyada daha kötü hissettiklerini fark etmediklerini belirtiyor. "Başka insanlarla birlikte olmaya, yani gerçek insanlarla olmaya ihtiyacımız var," diyor.
Kadınlar ve Ergenler Daha Risk Altında
Özellikle kadınlar ve ergenlik çağındaki kızlar, sosyal medya bağımlılığı için daha yüksek risk taşıyor. Pagani, "Kızlar bu konuda daha fazla risk altında," diyor.
