Siyaset Bilimci Gökçe yanıtladı: Anayasa değişikliğine hangi parti nasıl yaklaşacak? Al Ain Türkçe Özel
Siyaset Bilimci Ali Fuat Gökçe, muhalefet partilerinin çoğunun Anayasa değişikliği teklifine olumlu baktığını belirtti. YSP’nin destek vermemesinin muhtemel olduğunu belirten Gökçe, İYİ Parti’nin ise olaya siyasi bakacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Ulucanlar Cezaevi’nde düzenlenen ‘Yeni Anayasa Sempozyumu’nda yaptığı açıklamalarda tüm siyasi partilere seslenerek “Bize düşen kapıları çalmak. Buradan tüm siyasi partilere, STK’lara, akademi mensuplarına sesleniyorum. En ideal Anayasa metninin bulmak için gelin konuşalım, tartışalım, müzakere edelim ama bu süreçten kaçmayalım” dedi.
‘Yamalı bohça’ olarak nitelendirdiği mevcut anayasa yerine daha kapsayıcı bir metin için Cumhur İttifakı'nın hazır olduğunu belirten Erdoğan, muhalefetten destek istedi.
Siyaset Bilimci Ali Fuat Gökçe, Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere pek çok yetkilinin dile getirdiği Anayasa değişikliği teklifine muhalefet partilerinin olası yaklaşımlarını Al Ain Türkçe için değerlendirdi. Sözlerine “Anayasa değişikliği Sayın Cumhurbaşkanının da belirttiği gibi Türkiye açısından elzemdir” diyerek başlayan Gökçe, “12 Eylül Asli kurucu iktidarının yaptığı Anayasa birçok kez değiştirilerek adeta yamalı bohça haline geldi. Buna rağmen Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak” ifadelerini kullandı.
HANGİ PARTİ NASIL YAKLAŞACAK?
AK Parti’nin çağdaş ve özgürlükçü bir Anayasa yapma çabası içerisinde olduğunu belirten Gökçe, “Muhalefet partilerinin yaklaşımı farklılık gösterebilir. Muhalefet derken sadece CHP'yi anlamamak gerekir. Türkiye'de muhalefet ideolojik anlamda farklı renklerdedir. Dolayısıyla hangi muhalefet partisinin AK Parti’nin teklifine olumlu bakacağının öncelikle belirtilmesi gerekir” dedi.
Gökçe şunları söyledi:
“CHP, YSP anayasa değişikliğine farklı politikalarla yaklaşacakları için onların bu desteği vermesi düşünülmemelidir. YSP için siyasi özerklik talepleri, hapisteki terör örgütü lideri başta olmak üzere tüm siyasi suçlu olarak adlandırdıkları isimlerin serbest bırakılması söz konusu olacaktır. Bunun kabul edilmemesi YSP'nin destek vermemesine neden olacaktır. CHP'nin destek vermesi daha muhtemeldir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü çıkışını Anayasa düzlemine taşıyan Sayın Cumhurbaşkanının karşı politikası CHP'yi tedirgin etmiştir. CHP için laiklik kırmızı çizgi olarak belirtilerek yapılacak düzenlemeler bu açıdan izlenecektir. Dolayısıyla AK Parti'nin teklifi ile CHP'nin teklif edeceği hususların asgari müşterekte buluşması durumunda CHP'nin desteği söz konusu olabilir. İYİ Parti, DEVA ve Gelecek Partisi’nin de destek vereceğini bekliyorum. DEVA Partisi ve Gelecek Partisi milletvekillerinin AK Parti'nin tabanından geldiği düşünülürse böyle bir destek söz konusu olabilir. İYİ Parti ise olaya siyasi olarak bakarak destek verecektir. Aksi takdirde milliyetçi ve muhafazakar tabandan iyice uzaklaşmış olacaktır”
“HAKİM VE SAVCILARIN TARAFSIZLIĞI VE GÜVENCESİ SAĞLANMALI”
Yeni Anayasa’nın kapsaması gereken temel ilke ve mekanizmalara da değinen Gökçe, “Yeni Anayasa öncelikle Kazuistik (ayrıntılı) olmamalıdır. Temel hak hürriyetleri kağıt üzerinde sağlayan değil özde sağlayan ve uygulanabilir bir anayasa olmalıdır. Bugün otoriter ve totaliter ülkelerin anayasaları incelendiğinde hepsinin temel hak ve hürriyetlerden bahsettiği görülmektedir. Ancak uygulamada bu hürriyetlerin gerçekleşmediği görülmektedir. Bu da yürütme organına ve onun uzantısı olan kamu bürokrasisine oldukça geniş yetki alanları tanımasından kaynaklanmaktadır. Yürütme organının bu konularda tek yanlı düzenleme yapması "ama, fakat, lakin" gibi kelimeler temel hak hürriyetlerin sonuna eklenerek uygulamaya alan açılmadan yapılması gerekir. Hakim ve savcıların tarafsızlığı ve güvencesi gerçek manada sağlanmalıdır” diye konuştu.
Gökçe şunları kaydetti:
“DİN VE VİCDAN HÜRRİYETİ KONUSUNUN YER ALMASI ELZEMDİR”
“Ülkenin tüm renklerini kucaklayıcı ve kapsayıcı hususlar anayasada belirtilmeli ve bunların aykırı hareket edebilecek olan bürokrasi başta olmak üzere tüm bireyler hakkında işlem yapılmasına atıfta bulunan (ki bu hususlar kanunla düzenlenmeli) düzenlemeler yapılmalıdır.
Basına sansür uygulaması yapılmasını engelleyecek düzenlemelerin yapılması gerekir. Din ve vicdan hürriyeti konusunun anayasada yer alması elzemdir. İnsanların yaşayışlarını, inançlarını sorgulamayan, sorgulayanlar hakkında ise yaptırımların en sert uygulanacağı bir düzenleme yapılmalıdır. Din ve vicdan hürriyeti tüm inançları kapsayacak şekilde düşünülmelidir. Siyasi açıdan yürütmenin yetkilerinin kısıtlandığı, özellikle kanun hükmünde kararnamelerin en aza indirilerek Meclis'te onaylanması sürecinin daha belirgin ve Meclisin etkinliğini artıracak şekilde bir düzenlemenin yapılması elzemdir. Bununla birlikte yürütmenin faaliyetlerini denetleyici mekanizması olan Meclisin denetleme yönetimi olarak soru önergelerine yürütme tarafından mutlaka ve Anayasada belirtilen sürede cevap vermesini sağlayacak düzenlemenin yapılması da önem kazanmaktadır”