Sinan Ateş'in eşinden büyük tepki! İddianame adı verilen içi boş kağıt parçası
Eski Ülkü ocakları başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, cinayet hakkında hazırlanan iddianame hakkında sitem dolu bir sosyal medya paylaşımında bulundu.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in cinayetiyle ilgili 22 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, iddianamenin açıklanmasına sosyal medya üzerinden tepki gösterdi.
Ankara'da işlenen ve Türkiye'nin gündeminden düşmeyen Sinan Ateş cinayetiyle ilgili olarak, 32. Ağır Ceza Mahkemesi önemli bir karara imza attı. Mahkeme, eski Ülkü Ocakları başkanının ölümüne ilişkin 22 tutuklu şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi resmen kabul etti.
Ayşe Ateş, eşinin ölümüyle ilgili iddianamenin detaylarını öğrendikten sonra sosyal medyada duygusal bir açıklama yaptı. Ateş, "Bugün bir kez daha anladım ki; ne sağımızda, ne solumuzda, ne önümüzde, ne de arkamızda tam anlamıyla destek göremiyoruz. Eşimin ölümü, siyasi çıkarlar için bir araç haline gelmeyecek. Bu hukuki savaşı, her ne pahasına olursa olsun, sonuna kadar götüreceğim" dedi.
Sinan Ateş'in cinayeti, Türkiye'nin dört bir yanında yankı buldu. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in hazırlanan iddianameye tepki gösterdiği sosyal medya paylaşımı şu şekilde;
"İddianame adı verilen içi boş kağıt parçasının kabul edildiğini büyük bir üzüntü içerisinde öğrenmiş bulunmaktayım. Çocuklarım bana "Babamızı polisler mi öldürdü" diye soruyor. Ben onlara her defasında "Yok anneciğim, devletimizin polisleri bizi koruyor. Arkamızdan gizlice takip ediyorlar" diyorum ki devlete olan güvenlerini kaybetmesinler. Fakat bugün bir kez daha gördüm ki devletimiz ne sağımızda ne solumuzda ne önümüzde ne de arkamızda.
Bir kez daha ifade etmekte fayda var: Bedeli her ne olursa olsun hukuki mücadelemin siyasi çıkarlar sofrasına meze edilmesine izin vermeyeceğim.
Başkalarının çocukları rahat uyusun diye benim çocuklarıma reva görülen gözyaşlarının, benim çocuklarımın elinden zalimce alınan çocukluk yıllarının, zehir edilen günlerinin hesabını yargı önünde tek tek soracağım.
Bana ve benim çocuklarıma uyku haramsa bizim bugün bu durumda olmamıza sebep olan tek bir failin bile rahat uyku uyumasına müsaade etmeyeceğim."