Sezer: Türkiye, İsveç’e taleplerin yerine getirildiği konusunda inanç hakim olduğu taktirde onay verir | Al Ain Türkçe Özel
Siyasi Analist Aydın Sezer, Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine karşı çıktığı taktirde batıdan gelecek finansman konusunda sıkıntı çekebileceğini söyleyerek “Üyeliğe ancak taleplerin yerine getirildiği konusunda inanç hakim olduğunda onay verir” dedi.
Rusya-Ukrayna savaşının ardından yaklaşık bir yıldır NATO'ya katılım için çabalayan İsveç'in, NATO üyeliğine Ankara'dan gelecek haftaki Vilnius zirvesi öncesinde yeşil ışık yakılmasına yönelik beklentiler zayıflarken, diplomasi trafiği ise halen devam ediyor.
Türkiye, İsveç’in NATO üyeliğine onay vermek konusunda belli şartlar ortaya koymaya devam ediyor.
Siyasi Analist Aydın Sezer, Türkiye’nin üyeliği hangi koşullarda onaylayacağına, Ankara’nın diğer NATO üyelerinden de talepleri olup olmadığına ve İsveç’in NATO’ya üyeliğinin ortaya çıkarabileceği tabloya ilişkin değerlendirmelerini Al Ain Türkçe ile paylaştı.
Sezer, “Türkiye İsveç'in hangi şartlarda üyeliğine onay verir?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“OLASILIĞI YARI YARIYA GÖRÜYORUM”
“Türkiye’nin öteden beri İsveç’in üyeliği konusunda gündeme getirdiği konuların iç politikayla bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin İsveç’ten talepleri kapalı kapılar ardında arka kapı diplomasisiyle halledilebilir konulardı ama Türkiye bunu kamuoyuna açık şekilde yürüttü. İsveç’ten taleplerimizin yerine getirildiği konusunda bir inanç, düşünce hakim olursa Türkiye ancak onay verir diye düşünüyorum. Tayyip Erdoğan gibi pragmatist bir liderin Biden ile ya da diğer NATO üyelerinin yöneticileriyle yapacağı görüşmelerde bu kararı da verebileceğini söyleyebiliriz. Olasılığı yarı yarıya görüyorum. Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine karşı çıkmayı devam ettirmesi durumunda batıdan gelecek finansman konusunda, sıcak para gibi konusunda sıkıntı çekebileceğini düşünüyorum”
Sezer, “Ankara'nın talepleri sadece İsveç'ten mi? yoksa Türkiye ABD ve NATO'dan bazı konularda talepleri var mı?” sorumuzu ise şu ifadelerle yanıtladı:
“Türkiye’nin PKK konusunda İsveç’ten beklentilerini gündeme getirmesi batıda ve NATO’da şaşırtıcı bir gelişme olarak değerlendirildi. Halihazırdaki NATO üyelerinin bazılarının Türkiye’nin terör örgütü olarak nitelediği örgütlerle çok yakın iktisadi, askeri, siyasi iş birliği var. Örneğin Fransa ve ABD gibi. Bu itibarla Türkiye’nin İsveç’in üyeliğine onay verdikten sonraki süreçte de İsveç üzerinde herhangi bir yaptırım gücü de kalmayacak. Bunun sadece İsveç ile ilgili değil NATO karşısında elini güçlendirmek açısından da bağımsız, egemen bir devlet görüntüsü vermek istemesiyle bağlantılı olduğunu söyleyebilirim”
Sezer, İsveç'in NATO üyeliğinin birliğe yük mü getireceğini yoksa güç mü katacağına ilişkin ise şu değerlendirmeleri yaptı:
“İSVEÇ’İN ÜYELİĞİ TEKNOLOJİ KONUSUNDA KATKI SAĞLAYACAKTIR”
“İsveç aslında Avrupa güvenlik şemsiyesi altında bir ülke. Özellikle deniz kuvvetleri bağlamında NATO’ya güç kazandıracağını söyleyebiliriz. İsveç teknoloji şirketlerinin Avrupa Birliği’nin savunma sanayi projelerinde aktif rol almak istemesi hatta katılıyor olması, teknoloji konusunda NATO’ya önemli imkanlar sağlayacaktır”