Şam’ın Türkiye ziyaretinde gündem ne olacak? Al Ain Türkçe Özel
Suriye’deki geçiş hükümetinin Ankara ziyaretinde yer alacak bakanlara dikkat çeken Orta Doğu Uzmanı Haydar Oruç, Suriyelilerin geri dönüşü konusunda bir yol haritası çizilebileceğini söyledi. Oruç, farklı başlıklara da dikkat çekti.
Suriye'deki geçiş hükümetinin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ve İstihbarat Başkanı Enes Hattab'ın 15 Ocak’ta Ankara'ya gelmesi bekleniyor. Ziyaret kapsamındaki görüşmelerde, yeni dönemde Türkiye ve Suriye arasındaki diplomatik ilişkiler ile bölgesel iş birliği konularının gündemde olması öngörülüyor.
Beşar Esad rejiminin devrilmesinden sonra yapılacak ilk ziyarette ana gündem maddelerinin neler olacağı merak ediliyor. Bu ziyaretin Türkiye-Suriye sınırındaki güvenlik dinamiklerine nasıl yansıyacağı da merak edilen bir diğer konu.
Orta Doğu Uzmanı Haydar Oruç, söz konusu ziyareti Al Ain Türkçe için değerlendirdi. Görüşmenin gündeminde yer alacak maddelere değinmeden önce Oruç, “Suriye’de 61 yıllık Baas rejimi ve 53 yıllık Esed yönetiminin devrilmesinden sonra oluşturulan geçici yönetim, Suriye’nin birlik ve beraberliğinin sağlanmasından sonra yeniden ayağa kaldırılması için diplomatik temaslara başladı. Bu kapsamda yabancı heyetler Şam’da ağırlanırken, aynı zamanda teşkil edilen heyetler de başta komşu ülkeler olmak üzere resmi ziyaretlerde bulunarak destek arayışlarını sürdürdüler” dedi.
“YAPTIRIMLARIN KALDIRILMASI İÇİN ATILACAK ADIMLAR ELE ALINABİLİR”
Ziyaretin Suriye’nin normalleşmesi ve yeniden uluslararası sisteme entegre olması bakımından önemli olduğunu belirten Oruç, “Ayrıca başta Dışişleri Bakanı Şibani olmak üzere heyette yer alan isimlerin geçmişte Türkiye ile olan yakın ilişkileri olduğunu da belirtmek gerekir. Heyette bulunan dışişleri ve savunma bakanları ile istihbarat başkanının geçtiğimiz günlerde Şam’da Türk muhataplarını ağırladıklarını ve ilk temasın o zaman başlatıldığını da hatırlatmakta fayda var.
Türkiye’nin Suriye’nin yeniden ayağa kaldırılmasına yönelik alacağı inisiyatifler ve katkı vereceği sektörler çok çeşitli olmasına rağmen, heyette dışişleri, savunma ve istihbarat yetkililerinin olması, görüşülmesi muhtemel konular hakkında ipuçları veriyor” ifadelerini kullandı.
Oruç, “Dolayısıyla dışişleri bakanlarının görüşmesinde Suriye’nin dış politika kapasitesinin arttırılması, uluslararası tanınırlığın sağlanması ve devam eden yaptırımların kaldırılması için atılacak adımların ele alınması beklenirken, Türkiye’de bulunan Suriyelilerin geri dönüşü konusunda da bir yol haritasının belirlenmesi beklenmektedir.
Savunma bakanlarının ise daha çok yeni yeni kurulacak Suriye ordusunun yetenek ve kapasitesinin arttırılmasıyla, ülke içindeki farklı silahlı grupların hatta PKK/YPG gibi terör örgütlerinin nasıl tasfiye edileceği hakkında görüş alış-verişinde bulunması bekleniyor. Zira ülkenin toparlanması için öncelikle güvenliğin sağlanması ve Suriye’nin başta Türkiye olmak üzere Irak, Ürdün, Lübnan ve İsrail sınırlarının emniyete alınması gerekmektedir” diye konuştu.
İSRAİL GÜNDEMİ
Oruç şunları söyledi:
“Bunlara ilave olarak İsrail’in halihazırda işgal altında tuttuğu Suriye topraklarından çıkartılmasının da gündeme geleceği ve bu konuda Türkiye’nin öncelikle uluslararası mekanizmaları devreye sokmaya çalışacağı ancak İsrail’in direnmesi durumunda farklı alternatiflerin hayata geçirilebileceği değerlendirilmektedir.
Haliyle Suriye istihbarat başkanının da, MİT’in birikimden faydalanmak isteyeceği ve bu kapsamda eski Suriye istihbarat teşkilatı Muhaberat’ın yerine kurulacak olan yapının nasıl teşkil edileceği konusunda görüş alış-verişinde bulunulması beklenmektedir. Ayrıca mevcut yönetimin yeterli kapasiteye ulaşıncaya kadar Türkiye’nin Suriye’ye başta sinyal istihbaratı olmak üzere muhtelif istihbari destekler sağlamayı teklif edebileceği de değerlendirilmektedir.
Dışişleri, savunma ve istihbarat ile başlayan görüşmelerin önümüzdeki günlerde başta altyapı, enerji, ulaşım, tarım ve ticaret konularında olmak üzere artarak devam edeceği beklenmektedir. Zira Türkiye’nin yeni yönetime tıpkı İdlib’te olduğu kurumsallaşma konusunda yol göstereceği, ilave kaynak ve insan gücü sağlayacağı değerlendirilmektedir. Bu sayede Suriye’nin kısa süre içerisinde toparlanması ve ayağa kaldırılması umut edilmektedir”