Sahte diploma soruşturması: Sistem nasıl çalıştı, hangi kurumlar hedefteydi?
Ankara’da başlatılan sahte diploma soruşturmasında 14 üniversite ve kamu kurumuna e-imzayla sızıldı. Çete, ehliyet ve diplomaları sisteme işlemişti. Detaylar haberimizde.

Ankara’daki sahte diploma soruşturmasında 14 üniversite ve birçok kamu kurumu hedef alındı. E-imzayla sisteme giren çete, sahte diplomalarla yüzlerce kişiye belge düzenledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü ve yüzlerce kişiyi etkileyen sahte diploma soruşturması, devletin dijital altyapısına yapılan en büyük siber sızıntılardan biri olarak kayıtlara geçti. 65 sanıklı davada e-imzalarla üniversite sistemlerine girilerek sahte mezuniyetler oluşturuldu, ehliyet sınav sonuçları değiştirildi.
Peki sistem nasıl işledi, hangi kurumlar hedef alındı, kimlerin adı geçti? İşte soruşturmanın detaylarıyla 5 soruda özet:
1. Soruşturma nasıl başladı?
Soruşturma, 2024 yılında iki büyük elektronik sertifika sağlayıcısının Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul ofislerinden gelen şüpheli işlemlerin tespitiyle başladı.
Savcılık, Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı adına düzenlenmiş sahte e-imzalarla sisteme giriş yapıldığını, bu yollarla sahte mezuniyet belgeleri ve sınav sonuçlarının oluşturulduğunu belirledi. İlk iddianamede yer alan bulgulara göre sahte diplomalar YÖK sistemine işlenmişti.
2. Sistem üniversitelerde ve MEB'de nasıl çalıştı?
Çete, kamu yöneticileri ve üniversite yetkilileri adına sahte kimliklerle elektronik imza çıkardı. Bu işlem sırasında sahte telefon numaralarıyla “yüz yüze kimlik doğrulama” aşaması da geçildi.
Elektronik imzalar aktive edildikten sonra:
Gazi Üniversitesi, Mersin ve İnönü gibi üniversitelerin sistemlerine giriş sağlandı
Sahte mezuniyet kayıtları oluşturularak YÖKSİS’e yansıtıldı
Ehliyet sınavında başarısız olan kişilerin notları sisteme başarılı olarak işlendi
Lise mezuniyet kayıtları sisteme eklendi
Milli Eğitim Bakanlığı’na ait log kayıtlarında; 90 kişinin sınav notlarının değiştirildiği, 21 kişinin direksiyon sınavı notunun yükseltildiği ve 4 kişiye sahte lise mezuniyeti eklendiği ortaya çıktı.
3. Hangi kurumlar ve üniversiteler hedef alındı?
İddianameye göre e-imzaları kopyalanan kurumlar arasında şunlar yer alıyor:
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)
Yükseköğretim Kurulu (YÖK)
Gazi Üniversitesi
Ege Üniversitesi
İnönü Üniversitesi
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Atatürk Üniversitesi
Süleyman Demirel Üniversitesi
Akdeniz Üniversitesi
Mersin Üniversitesi
Yakup Atatürk Üniversitesi
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi
Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Göç İdaresi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Narkotik Suçlarla Mücadele Dairesi gibi birçok devlet kurumunun yöneticileri adına da sahte e-imzalar üretildiği belirlendi.
4. Soruşturmada adı geçen isimler kimler?
İddianamede dikkat çeken isimler arasında Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid’in torunu Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu yer aldı.
Osmanoğlu’nun, İnönü Üniversitesi’nden mezun gibi gösterilerek YÖKSİS sistemine sahte kayıtla eklendiği ortaya çıktı. Ancak YÖK’ten gelen resmi yanıtta kendisinin hiçbir öğrenci ya da mezuniyet kaydının bulunmadığı bildirildi.
Ayrıca soruşturma kapsamında 220 kişinin şüpheli sıfatıyla ifadesi alındı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), 400 akademisyenin usulsüz atandığı iddiasını yalanladı. Sadece bir sürücü kursu eğitmeni ile bir beden eğitimi hocasının adı geçiyor.
5. Çete nasıl çalışıyordu, kimler dahil oldu?
İddianameye göre çetenin 35 kişilik çekirdek kadrosu bulunuyor.
Bu yapı, elektronik sertifika sağlayıcı şirket çalışanlarıyla işbirliği yaparak e-imza alıyor, sahte kimlik bilgileriyle üniversite sistemlerine sızıyor, karşılığında 50 bin TL’ye kadar ücret talep ediyordu.
Ayrıca:
6 Şubat depreminde ölen bazı avukatların diplomaları sistemden silinerek başka kişilerin bilgileriyle yenileri oluşturuldu
Sosyal medya ve sürücü kursları üzerinden müşteri bulunarak sahte belge ticareti yapıldı
Şebekenin banka hesap hareketleri incelendiğinde organize bir suç yapısı ortaya çıktı
Sahte diplomayla vatandaşlık satışı da iddianamede
Gazeteci İsmail Saymaz’ın haberine göre sahte diploma çetesinin bazı üyeleri, 2019-2023 yılları arasında sahte e-imza, değerleme raporu ve banka dekontlarıyla proje halindeki konutları yüksek fiyatlı göstererek 2 bin 691 yabancıya yasa dışı şekilde Türk vatandaşlığı kazandırdı.
Savcılık, bu yöntemle 102 milyon dolarlık döviz kaybı yaşandığını ve kamu zararının 4,1 milyar TL olduğunu belirledi.
Vatandaşlık skandalı da soruşturmaya eklendi
Sahte diploma soruşturmasının yankıları sürerken, gazeteci İsmail Saymaz, skandala yeni bir boyut kazandıran açıklamalarda bulundu. Saymaz’a göre, 2019-2023 yılları arasında bir müteahhit liderliğindeki şebeke, sahte e-imza, sahte banka dekontları ve sahte değerleme raporlarıyla proje halindeki gayrimenkulleri yüksek değerli göstererek yabancı uyruklu kişilere satıp Türk vatandaşlığı kazandırdı.
İlk etapta 870 kişiye vatandaşlık verildiği tespit edilirken, ikinci dalga operasyonla bu rakamın 2 bin 691’e çıktığı aktarıldı. Savcılığın hazırladığı 481 sayfalık iddianamede, şebekenin toplamda 102,6 milyon dolarlık döviz girişini engellediği, kamu zararının ise 4,1 milyar TL olduğu belirtildi. Saymaz’ın aktardığına göre, bu yöntemi kullanan birçok yabancı ülkeye dahi gelmeden pasaport sahibi oldu.