"Romanya ile yapılan doğalgaz anlaşması Türkiye'yi kilit noktaya taşıyacak" Al Ain Türkçe Özel
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Nuri Salık, Türkiye ile Romanya arasında imzalanan doğalgaz anlaşmasının Türkiye’yi enerji arz güvenliği noktasında kilit bir noktaya taşıma potansiyeli olduğunu söyledi.
Türkiye ile Romanya, günlük 4 milyon metreküp doğalgaz ihracatı için anlaşma imzaladı. Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) tarafından dün yapılan açıklamada, anlaşmanın 1 Ekim'de yürürlüğe gireceği ve 31 Mart 2025'e kadar süreceği belirtildi.
Taraflar, doğal gaz ticaretinin yanı sıra iletim, depolama, üretim ve yeşil enerji teknolojileri konularında da işbirliğini geliştirecekler. BOTAŞ, yeni anlaşma ile Türkiye'nin enerji arz güvenliği ve çeşitliliğine katkı sağlamayı hedefliyor.
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Nuri Salık, konuya ilişkin sorularımızı Al Ain Türkçe için yanıtladı.
Türkiye’nin doğalgaz ihracatçısı olma pozisyonuna kavuşmasının uzun vadeli bir politikanın sonucu olduğunu belirterek sözlerine başlayan Salık, “Türkiye'nin, Yunanistan, Bulgaristan ve Macaristan ile gerçekleştirdiği doğal gaz ihracat anlaşmalarının ardından, Romanya ile de bir anlaşma imzalaması, Türkiye'nin komşu piyasalardaki ve genel Avrupa enerji pazarındaki pozisyonunu nasıl etkileyecektir?” sorumuza şu yanıtı verdi:
“TÜRKİYE’NİN CARİ AÇIĞINI HIZLA KAPATMASINA DA KATKIDA BULUNACAK”
“Karadeniz gazı konusunda yapılan sondaj çalışmaları son yıllarda sık sık gündeme gelmekte. Ankara’nın Karadeniz’de yürüttüğü gaz arama ve sondaj faaliyetlerinin yanı sıra, Türkiye-Rusya ilişkilerinde görülen yakınlaşma ve Rus lider Putin’in Türkiye’nin enerji arz güvenliği noktasında bir “hub” olabileceğini belirtmesi, Türkiye’nin enerji piyasalarındaki önemini artırdı. Türkiye, yakın havzasında yer alan başta komşu ülkeler olmak üzere birçok ülke ile doğalgaz ihracat anlaşması imzaladı. Romanya ile doğalgaz konusunda yürütülen diyalog da bir süredir devam ediyordu. Örneğin, geçtiğimiz haziran ayında Romanya’nın Karadeniz Kıyısı-Poşidor Doğal Gaz Boru Hattı ihalesini Kalyon Holding kazanmıştı. Bu boru hattının Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya (BRUA) Koridoruyla da birleşeceği, böylece Karadeniz gazının Avusturya’ya kadar ulaşacağı açıklandı.
Ayrıca, bu proje ile Romanya’nın doğalgaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 45’inin karşılanacağı duyuruldu. Dolayısıyla, Türkiye ile Romanya arasında imzalanan son anlaşmanın ciddi bir alt yapısının olduğunu söylemek mümkün. Türkiye-Romanya doğalgaz anlaşması, Türkiye’yi Balkanlarda ve Avrupa’da enerji arz güvenliği konusunda kilit bir noktaya taşıma potansiyeline sahip. Her şeyden önce, enerji kaynaklarını kontrol eden ülkelerin diğer ülkelerle ilişkilerinde önemli avantajlara sahip olduğunu biliyoruz. Bunun en somut örneğini Rusya-Avrupa ilişkilerinde görmek mümkün. Dolayısıyla, Türkiye’nin doğalgaz ihracatçısı bir ülke olması Karadeniz’de, Balkanlarda ve Avrupa’da siyasi arenada elini güçlendirecek bir gelişme olarak kaydedilmeli. Bu gelişme özellikle ihtilaflı konularda Ankara’nın rahat bir nefes almasını sağlayacaktır. Ayrıca, Türkiye’nin doğalgaz ihracatına başlaması Türkiye’nin cari açığını hızla kapatmasına da katkıda bulunacaktır. Bu yönüyle de Türkiye içinde bir rahatlamayı beraberinde getirecektir.
Salık, “Türkiye ve Romanya'nın, doğal gaz ticareti dışında iletim, depolama, üretim ve yeşil enerji teknolojileri alanlarında işbirliğini geliştirme niyeti, Türkiye'nin enerji arz güvenliği ve çeşitliliği stratejilerine ne tür bir katkıda bulunabilecektir?” sorumuzu ise şu ifadelerle yanıtladı:
ALT YAPI ALANINA DİKKAT ÇEKTİ
“Türkiye’nin doğalgaz ihracatı yaparken diğer alanları boş bırakmaması kapsayıcı bir stratejisi olduğunu gösteriyor. Yukarıda değindiğim boru hattı ihalesini bir Türk şirketinin alması da bunun bir göstergesi. Yani Türkiye sadece doğalgaz ihracatı yapan bir ülke olmak yerine “know-how” konusunda da ön plana çıkmak istiyor. Romanya ile imzalanan anlaşmada üretim, depolama ve yeşil enerji konularının es geçilmemesi bunun açık bir göstergesi. Dolayısıyla Ankara’nın çok farklı alanlara yönelik politika geliştirmesi Türkiye’nin enerji arz güvenliği hususunda oyun kurucu aktör olma pozisyonunu pekiştirecektir. Türk şirketlerinin alt yapı alanında hayata geçirilecek projelerde yer alması Türkiye’yi orta-uzun vadede enerji arz güvenliği piyasasında aranan aktör haline getirecektir”