Riyad’daki kritik zirve ve görüşmelerden çıkan sonuçlar/ Al Ain Türkçe Özel
İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Riyad’da ortak zirve gerçekleştirdi. Türkiye ve Mısır’ın Cumhurbaşkanları zirve marjında kritik bir görüşme yaptı. Gazeteci Yazar Celal Kazdağlı, Zirve ve görüşmenin önemini Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da İslam İş birliği Teşkilatı ve Arap Birliği ortak zirvesi gerçekleştirildi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El-Sisi zirvelerin marjında bir görüşme yaptı. Hem zirvenin hem de Erdoğan-Sisi görüşmesinin ana gündemi Gazze’ydi. Gazeteci Yazar Celal Kazdağlı ile zirvenin sonuç bildirgesini ve Erdoğan-Sisi görüşmesini konuştuk.
İslam İş birliği Teşkilatı zirvesinin sonuç bildirisini nasıl okuyabiliriz?
Bence gayet olumlu bir bildiri. İlk defa İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği’nin ortak toplantı yapması ve yayınlaması önemli.
31 maddelik bildiride her şeyden önce 1967 sınırlarına sahip çıkılıyor. Filistin’in tüm haklarının iadesi talep ediliyor. İki devletli bir çözüm isteniyor. Bu amaçla da iki teşkilatının bütün enerjisiyle çalışacağı ifade ediliyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne çağrı var. Batılı ülkelere silah ve mühimmat göndermeyin çağrısı var. Bunlar son derece önemli açıklamalar.
Ayrıntı gibi duran bir önemli konu daha var. Bu da İsrail tarafından yerleşimci olarak tarif edilen birliklerle ilgili. Bildiride bu kavram terörist olarak değiştiriliyor. İsrail’in bu yerleşimci birliklerinin uluslararası terörist listesine alınması talep ediliyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi göreve çağrılıyor, ama bununla yetinilmiyor, delillerin toplanması, raporlanması ve kamuoyuna duyurulması için mekanizmaların kurulması ve takvimin oluşturulması konusunda teşkilatların genel sekreterliklerine yetki ve görev veriliyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda sosyal medya birimi ve dijital platformların oluşturulması bekleniyor.
Ayrıca bildirinin Filistin Kurtuluş Örgütü’nü Filistin halkının tek meşru temsilcisi olarak görmesi önemli bir tespit. Tüm Filistinli grup ve güçlere FKÖ çatısı altında toplanma ve FKÖ’nün liderliğinde sorumluluklarını yerine getirmesi çağrısı da yerindedir. Bildiride Hamas adı geçirilmedi. Çünkü iki teşkilat ayrı ayrı grupları ele almadı, Filistin’de tek bir yönetim oluşmasını istedi. Çünkü iki devlete dayanan bir çözümde ısrarcı. Filistin’in 1967 sınırlarına sadık kalınarak bir devlet olarak yönetilmesini talep ediyor. O yüzden Filistin’deki grupların ayrı ayrı hareket etmemesi gerekiyor.
Bildirinin bir başka önemli konusu da şu: Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Katar, Türkiye, Endonezya ve Nijerya Dışişleri Bakanları’na iki teşkilata üye ülkeler adına Gazze’ye yönelik savaşın sona erdirilmesi için temaslar yapma ve girişimde bulunma konusunda yetki verildi. Bu bence en önemli maddelerden birisi. Böylece bölgedeki ülkelerin işbirliğinin önü açılmış ve desteklenmiş olacak.
Erdoğan ile Sisi'nin Riyad'daki görüşmesi, Filistin sorununun çözülmesi üzerinde nasıl bir etkisi olabilir?
Uzun bir aradan sonra iki liderin Riyad’da görüşmesi bence geç kalmış yerinde bir görüşmedir. Çünkü Mısır ve Türkiye ortak hareket edebilirse sorunun çözümü hızlanacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplantıda yaptığı konuşmada söylediği “İsrail Filistin arasında tesis edilecek barışın korunması için garantörlük dahil gerekli gayreti göstermeye hazırız” açıklaması esasen doğrudan Mısır’a yönelik bir çağrıdır. Bu garantörlük görevini Mısır’la birlikte yapma yönündeki ilk adımdır.
Eğer Mısır bu konuda olumlu bir adım atarsa işin rengi çok hızla değişecek. İki devletli çözüm için uluslararası barış konferansının hayata geçmesi kolaylaşacaktır. Top, bölgenin iki büyük ülkesi Türkiye ve Mısır’ın önündedir. İşbirliği yapmaları Filistin’in haklarının teminini ve barışı kolaylaştıracaktır.
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmayı ateşkese dönüştürme çabaları çerçevesinde Türkiye ile Mısır'ın bu konudaki ortak tutumunun bölgesel diplomasiye etkisi nedir? İki ülke arasındaki potansiyel iş birliği bölgedeki barış ve istikrar çabalarını nasıl etkileyebilir?
Mısır ve Türkiye, önümüzdeki dönemde ilişkilerini geliştirecektir. Zaten bu, ortak bildiride Türkiye ve Mısır Dışişleri Bakanları’na verilmiş bir görev. Önümüzdeki günlerde Türkiye ve Mısır Dışişleri Bakanları’nın birlikte ya da koordineli bir şekilde pek çok girişimde bulunacaklarını tahmin edebiliriz.
Mısır’la Türkiye’nin birlikte iş yapar hale gelmesi, bölge ülkelerini bu iki ülkenin yanında hareket etmesini kolaylaştıracaktır. Bölgede bir inisiyatif sorunu var. İnisiyatifi hangi ülkenin ve kimlerin alacağı hep muallakta kalıyordu. Şimdi ilk defa Mısır ve Türkiye’nin bölgesel inisiyatifi ele almaları gündemde ve bölgedeki diğer ülkeler bu işbirliğine desteğe hazır görünüyor.