Erdoğan’a hakaret davalarında rekor artış, 18 yaş altı 903 çocuk var
yeni istatistikler, Erdoğan'a hakaretten rekor sayıda kişinin yargılandığını ve sanıkların çoğunun 18 yaşın altında olduğunu gösterdi.
Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan yeni istatistikler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretten rekor sayıda kişinin yargılandığını ve sanıkların çoğunun 18 yaşın altında olduğunu gösterdi.
Türkiye’de son altı yılda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretten 9 bin 556’sı hapisle sonuçlanan toplam 128 bin 872 soruşturma başlatıldı. Bu davaların 27 bin 717’si için ceza davası açıldı. Bu dönemde, 264’ü 12-14 yaşları arasında olmak üzere, 12-17 yaş arası 903 çocuk aynı suçlamayla yargılandı.
Cumhurbaşkanına hakaretten suçlu bulunanlar, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceği gibi fiil açıkça işlenirse cezanın altıda bir oranında artırılması mevcut yasada öngörülüyor.
İstatistikler ayrıca yabancılara ve tüzel kişilere de sosyal medya paylaşımlarından dolayı dava açıldığını gösteriyor. Aynı dönemde 234 yabancı ve sekiz tüzel kişi yargılandı, dokuz yabancıya hapis cezası verildi.
Türkiye’de Cumhurbaşkanı’na “hakaret” vakalarının sayısı Erdoğan öncesi dönemde daha azdı. Turgut Özal, 1990’ların başında, eleştirmenleri övmek için kendi evinin duvarlarına eleştirel karikatürler bile koydu.
Avukat Ali Gül, “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle soruşturma açılanlar kolaylıkla bir siyasi partiyi birlikte yönetebilir ve yakınlarının desteğiyle seçim barajını geçebilirler” dedi.
Eylül ayında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eski Eş Başkanı Sebahat Tuncel, Erdoğan’ın “kadın ve Kürt düşmanı” olduğunu iddia etmesi üzerine cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla 11 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına göre mevcut yasada “bir konuşma bir bütün olarak yorumlanmalı ve hakaret suçu oluşturacak şekilde birkaç kelimeye yoğunlaşılmasından kaçınılmalıdır” demektedir.
Ancak Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi, devlet kurumunun “kamu düzenini ve demokratik toplumu korumak” konusundaki endişeleri nedeniyle geçerliliğini korumakta ve çoğunlukla seçici bir temelde kullanılmaktadır. Yasa ülkedeki eleştiriyi bastırma ve korku atmosferi yaratma taktiği olarak gördükleri için muhalefet tarafından her ne kadar eleştirilse de bu zamana kadar yasanın hafifletilmesi ve istismara karşı korunmasına yönelik atılan herhangi bir adım bulunmamakta.
2014 yılında, polis bir öğrenci protestosunda, yaptığı konuşma esnasında Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla 16 yaşındaki bir çocuğu tutukladı. Öğrenci Türkiye’nin de imzacısı olduğu Birleşmiş Milletler’in Çocuk Hakları Tüzüğü’ne aykırı bir şekilde polis tarafından ders esnasında sınıfından çıkarıldı. Bir yıl sonra 2015 yılında, 12 ve 13 yaşlarındaki iki çocuk, Diyarbakır’da Erdoğan’ın afişlerini yırtarak cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla tutuklandı. Çocuklar mahkemedeki ifadelerinde para kazanmak için kağıdı geri dönüşümcülere satmaya çalıştıklarını, kendilerinin atık kağıt işçisi olduklarını ve resimlere dikkatlice bakmadıklarını söylediler.
Ocak ayında 18 yaş altında iki çocuk sosyal medyada kendisine ve hükümete hakaret ettikleri gerekçesiyle yargılandıktan sonra kendisinden özür dilemek ve milliyetçi şiirleri ezbere öğrenmek şartıyla Erdoğan tarafından affedildi.
Geçtiğimiz günlerde muhalif gazeteci Ender İmrek, geçen yıl Emine Erdoğan’ın 50 bin dolarlık bir el çantasıyla kameralar karşısına çıkmasının ardından ülkede ciddi derecede açlık ve ekonomik bir kriz varken ortaya çıktığını iddia ettiği “savurganlığı” eleştirmek için yazdığı bir köşe yazısının ardından, Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a “hakaret” etmekten suçsuz bulundu..
İddianamede, İmrek’in Emine Erdoğana “onu övmeyerek” hakaret ettiği belirtildi.
Ayrıca YouTube, bir Türkiye temsilcisinin atanmasını ülkenin son sosyal medya düzenlemesine uygun olarak kabul etti. Bu, sosyal medya ve diğer çevrimiçi platformlarda yaygınlaşması muhtemel bir sansürü sağlaması ve hakaret suçlamaları için daha fazla kovuşturmanın önünü açması muhtemel yasal bir hareket olarak nitelendiriliyor.
Öte yandan Türkiye’de AKP dışındakisiyasetçiler sürekli olarak hakarete uğramakta ve failler için tam bir cezasızlık tehdidine maruz kalmaktadır.
Siyasi olarak hükümetin koalisyon ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’ne (MHP) yakın organize suç orgütü lideri Alaattin Çakıcı, geçtiğimiz ay içinde ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaretler ve hatta ölüm tehditleri ile birkaç kez saldırdı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, geçtiğimiz günlerde Halkların Demokratik Partisi (HDP)’ne hakaret ederek onu “öldürülmesi gereken bir böcek sürüsü” olarak nitelendirerek soykırım çağrısında bulundu.