Putin: Doğmakta olan çok kutuplu dünya…
Rusya Devlet Başkanı Putin, Gazze Şeridi’nde ve Filistin genelinde çok korkunç şeylerin yaşandığını söylerken, “doğmakta olan çok kutuplu dünya”da topluluklar arasıda geniş bir diyalog kültürünün de oluşacağını söyledi.
St. Petersburg Uluslararası Kültür Forumu’nun genel kurul toplantısına katılan Rusya lideri Vladimir Putin, bir soru üzerine, “Rusya bunu yapabilecek güçte, lakin bunun için Gazze Şeridi’nde savaşsız bir ortam oluşmalı” dedi.
Putin, “Orada çok korkunç şeyler yaşanıyor. Şu anda orada çalışmaya uygun hiçbir koşul yok” ifadelerini de ekledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kültürel çeşitliliğin en büyük nimet, kültürler arasındaki işbirliğinin de istikrarlı ve barışçıl kalkınmanın koşullarından biri olduğunu belirterek, "Ülkemizin bin yıllık tarihinin deneyimi, kültürel çeşitliliğin en büyük nimet olduğunu, kültürler arasındaki işbirliğinin de istikrarlı ve barışçıl kalkınmanın koşullarından biri olduğunu ikna edici bir şekilde gösteriyor. Zira dünyadaki mevcut gerilimin ana nedenlerden biri bazı güçlerin kültürel dahil ayrıcalıklık iddiasında bulunmaları, diğer gelenekleri ve manevi değerleri küçümsemeleri, herkesi ve her şeyi en iyi ve en evrensel olduğu savundukları kendi kalıplarına göre birleştirmek istemeleri. Bu tür kaba küreselleşme ve kültürel genişleme, diğer kültürlerin bastırılmasına ve yoksullaşmasına yol açtı ve çatışma potansiyelini kat kat artırdı” ifadesini kullandı.
Putin, konuşmasına şöyle devam etti: Eminiz, gelecek, kültürlerin özgür, çok yönlü ve çeşitli gelişiminde, bugün doğmakta olan çok kutuplu dünyanın insani toplulukları arasındaki en geniş diyalogda yatıyor. Bu Birleşik Kültürler Forumu’nun da böyle bir diyaloğun parçası olması amaçlanıyor. Yaratıcı düşünen ve aydınların adil, istikrarlı ve güvenli bir dünya inşa etme arzusuna inanıyoruz. Bunun, dünyadaki durumu iyileştirmeye yönelik samimi bir arzu olduğuna inanıyoruz.
Lakin hakiki sanat, tarihi çarpıtanlar için boğaza takılan kemik gibi. Maalesef tarihin dönüm noktalarında bu tür kişilerin sayısı hep çok oldu. Sanat bu kişilere, kendi ideolojik ve cinsiyetçi kurguları uğruna geçmişi çarpıtmaya, insanları birbirine düşürmelerine engel oluyor. Bu yüzden yalancılar sinemada, gazetecilikte, edebiyatta düzmeceler uyduruyor.
Bununla birlikte, tarihte yapmaya çalıştıkları sahtekarlıklara uymayan her şeyi silip atıyorlar. Batı Avrupa, Asya, Afrika, Latin Amerika’nın tarih ve sanat katmanları sanki hiçbir şey yokmuş gibi gizleniyor. Bizim kültürümüzü de son zamanlarda iptal etmeye çalışıyorlar. Çalışıyorlar diyorum, çünkü bu mümkün değil. Buna rağmen, özünde gerçek özgürlük ve merhamet, insan sevgisi ve maneviyatın olduğu bir kültürü iptal etmeye çalışıyorlar. Rusya’yı iptal etme politikası aslında anti-kültürel, neo-sömürgeci ve ırkçı doğaya sahip.
RUSYA’YA YÖNELİK YAPTIRIMLAR
Putin yaptırımlardan bahsederken de: Ancak gerçek şu ki, bu iptal girişimi olsun, Rusya karşıtı yaptırımlar olsun, bunların fikir babaların işleri en baştan ters gitti. Bunun en büyük örneği, Çaykovski Yarışması’na olan dev ilgi. Online izleyici kitlesi 50 milyonu geçti. Modern dünyada bu tür şeyleri iptal etmek mümkün değil. Bunu yapmaya çalışanların bunu anlamaması çok garip. Bu arada 50 milyonun yarısından fazlası Avrupa sakinleriydi. Onlar, hangi müziği dinleyeceklerine, ne izleyeceklerine ve ne okuyacaklarına başkalarının kararı vermesini istemiyorlar.
Tüm yasaklara ve yaptırımlara rağmen sanat hâlâ sınır tanımıyor. Bu hep öyleydi, şimdi de öyle, gelecekte de elbette öyle olacak. Özellikle de muazzam fırsatlar yaratan ama aynı zamanda yeni riskler de doğuran hızlı teknolojik ilerleme çağımızda. Bu temel tektonik süreçlerin, genetiğin, kuantum mekaniğinin, yapay zeka teknolojilerinin ve diğer yenilikçi alanların sonuçlarını hesaplamak zorundayız.
Bu sorun da bu forumun konusu oldu. Bu mantıklı. Zira yenilikçiliğin güvenliğini ve rasyonelliğini yalnızca kültür sağlayabilir. Kültür, teknolojik ilerlemenin en doğal etik düzenleyicisi. Forumun organizatörleri, kültürü sosyal kalkınmanın ve hümanizmin temeli olarak görmeyi öneriyor. Atalarımızın milli kimliğinin, geleneklerinin ve inancının taşıyıcısı olan kültür, manevi köklerimizin korunmasının garantisi. Bu hem birey hem de ülke açısından son derece önemli. Kültür bizleri yüzeysel ve anlık olan her şeye karşı korur, her türlü zorluk karşısında istikrar sağlar, en zor koşullarda insan kalmamızı sağlayan ahlaki rehber görevi görür.
Altını çiziyorum, Rusya, barış, dostluk ve karşılıklı saygı değerlerimizi paylaşan, medeniyet ve kültürel çeşitliliğe dayalı çok kutuplu modern bir dünyanın oluşumunda yer almaya hazır olan herkesle yakın işbirliği içinde çalışmaya kararlı.
Halkların kimliğinin korunması ve tüm ülkeler için eşit haklar ve fırsatların sağlanması, beşeriyetin başarılı gelişiminin anahtarı.
NE OLMUŞTU?
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları 42 gündür aralıksız sürüyor. 7 Ekim'den bu yana 4.710’u çocuk, 3.160’ı kadın 11 bin 500 Filistinli öldü. Yaralı sayısı da 30 bine yaklaştı.
İsrail ordusu gece Gazze'deki çimbaliye ve Bureyc ile Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin Mülteci kamplarını vurdu.
Cenin kampına askeri araç ve buldozerlerle giren İsrail ordusu İbni Sina Hastanesini de abluka altına aldı.
Gazze’deki Şeyh Rıdvan, Tuffah, Şucaiyye mahalleleri ile Yafa Caddesi ve Nezzale bölgesi gece boyu bombalandı.
Kudüs Hastanesi tahliye ediliyor, Endonezya hastanesi de hizmet dışı kaldı. İsrail güneye sürdüğü Gazzelileri Han Yunus'tan da tahliye etmek istiyor.
İsrail Genelkurmay başkanı Gazze'nin kuzeyinde Hamas askeri sistemini çökertmeye yakın olduklarını açıkladı. İsrailli askeri uzmanlar bunu doğrulamıyor. Hamas ise İsrail ile uzun soluklu bir savaşa hazır olduklarını duyurdu.
Gazze’de yakıt yokluğu nedeniyle tüm telekom hizmetleri de kesildi.