Solakoğlu: Prigojin’in isyanı, Yeltsin dönemini anımsattı! Al Ain Türkçe Özel

Rusya’da Progojin’in isyanı büyük yankı uyandırdı. Söz konusu başkaldırının hem Rusya’da hem de Ukrayna sahasına etkileri de merak ediliyor. Emekli diplomat Engin Solakoğlu, söz konusu süreci ve muhtemel etkilerini Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.

Rusya’da bir süredir hemen herkesin farkında olduğu bir kriz, beklenmedik biçimde patlayarak dünyanın izlediği adeta bir film sahnesi yarattı. Rusya, Ukrayna sahasında aylardır beklenilen karşı saldırıyı önemli oranda püskürtmüşken, Bahmut/Artemovs’ta 7 ay süren çatışmaların ardından kentin kontrol altına alınmasında büyük payı olan Wagner isimli özel savaş şirketinin şefi Progojin isyan bayrağı çekti. Aylardır Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov’a yönelik ağır ithamlarda bulunan Prigojin, birliklerinin kamp alanın Rusya tarafından vurulduğunu iddia ederek önce Rostov kentine yürüdü, ardından da Moskova’ya ilerleyeceğini açıklayarak yola çıktı. Wagner birlikleri, Moskova yakınlarına dek bir müdahale ile karşılaşmadan ilerlemelerinin ardından Belarus lideri Viktor Lukaşenko’nun arabulucuğu ile birlikler geri döndü. Prigojin hakkında başlatılan soruşturma düşürülürken, kendisinin de Belarus’a geçeceği belirtildi. 

Peki, Rusya’da bu yaşananlar ne anlam taşıyordu? Rusya’da da diplomatik görev almış olan emekli diplomat Engin Solakoğlu, süreci Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi. 

“Prigojin’in silahlı ayaklanma girişiminin Putin veya bir başkasından ötesi Rusya’nın güçlü devlet/güçlü yönetim görüntüsüne ağır bir darbe vurduğu yadsınamaz.” diyen Solakoğlu, sürecin Putin’e yönelik bir darbeden önce, Rus devletinin imajına yönelik bir etkisi olduğunu belirtti. 

“YELTSİN DÖNEMİNİ ÇAĞRIŞTIRDI”

Progojin’in isyanını, Sovyetler Birliği’nin çözüldüğü ve bu çözülüşe karşı çıkan halka yönelik yoğun şiddet uygulayan, Parlamentoyu tank ateşi altına alan Rusya Federasyonu’nun ilk Devlet Başkanı Boris Yeltsin dönemine benzettiğini ifade eden Solakoğlu, “Geçtiğimiz Cuma gecesi ve Cumartesi günü yaşanan görüntüler ve ortaya çıkan belirsizlik ortamı bana Rusya bakımından çoktan geride kaldığını düşündüğümüz Yeltsin yıllarını anımsattı.” dedi. 

“WAGNER YOK EDİLMEZ”

“Ayaklanmanın görünürdeki sebebi zaten Wagner güçlerinin Silahlı Kuvvetler çatısı altına alınmasına dair karardı. Her ne kadar bu kararın arasında Savunma Bakanı Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Gerasimov bulunduğu söylense de bunun Putin’in bilgisi dışında bir süreç olduğunu sanmıyorum.” diyen Solakoğlu, sürecin devamına ilişkin de, “Şimdi bu plan uygulamaya konulacak mı, şayet konulacak ise kapsamı tam ne olacak bilmiyoruz.” dedi. Görüşünü aldığımız saatlerde, “Benim düşüncem Wagner’i tümüyle ortadan kaldırmanın Rusya‘yı yönetenler için akla yakın bir seçenek olmadığı yönünde. Özellikle Afrika’da önemli bir dış politika aracı Wagner.” diyen Solakoğlu’nu, kısa süre sonra Moskova da doğrulayarak, Wagner’in faaliyetlerine devam edeceğini açıkladı. Solakoğlu, Wagner’in lideri için de, “Prigojin’in ise siyaseten ‘öldüğü’ görüşündeyim. Putin yönetimi savaşın en civcivli zamanında yapılan bu çıkışı affetmeyecektir.” öngörüsünde bulundu.

“RUSYA İÇİN İŞLER İYİYE GİTMİYOR”

Söz konusu başkaldırının Ukrayna sahası da dahil Rusya için önemli sinyaller verdiğini belirten Solakoğlu, “Prigojin olayının ortaya çıkardığı ya da daha anlaşılır hale getirdi bir gerçek var: Ukrayna savaşı iyi gitmiyor ve savaşın uzaması Rusya’yı ulusal ve uluslararası planda yıpratıyor. Rusya Federasyonu’nun güvenlik bürokrasisi içinde bu görüşün giderek daha yaygın bir biçimde benimsendiği görüşündeyim. “Onurlu” bir çıkış arayışı güçlenecektir. Bu savaşın bir an önce bitmesi Rusya ve Ukrayna halkı başta olmak üzere bütün dünya halklarının hayrına olacaktır.