Özlem Katısöz: COP28 Türkiye açısından fırsat olarak değerlendirilmeli | Al Ain Türkçe Özel
Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz, COP8’in iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir fırsat olduğunu belirterek “Türkiye açısından da bir fırsat olarak değerlendirilmeli” dedi.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın bu yılki ev sahibi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olacak.
İklim krizine çözümlerin aranacağı COP28, 30 Kasım’da başlayacak ve 12 Aralık’a kadar sürecek.
COP28, tüm zamanların en sıcak yıllarından biri olarak görülen 2023’te toplanmasıyla ayrı bir öneme sahip.
BAE’deki zirve; ülkelerin finans, teknoloji ve kapasite geliştirme gibi yollarla daha iyi hedefler ve önlemler geliştirerek iklim değişikliğini kontrol altına almaları için bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
“COP28 KRİTİK BİR FIRSAT”
Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz, COP28’e ilişkin değerlendirmelerini Al Ain Türkçe ile paylaştı.
Özlem Katısöz
COP28’in kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Katısöz, “COP28'deki Küresel Durum Değerlendirmesi (Global Stocktake, GST), ülkelerin iklim değişikliği ile mücadele eylemlerini, 1,5°C hedefiyle uyumlu hale getirmesi ve küresel iklim eylemi için bir emsal oluşturması için kritik bir fırsat” dedi.
Zirvedeki diğer önemli başlıkların iklim finansmanı, fosil yakıtlardan çıkış ve kayıp-zarar fonu olduğunu belirten Katısöz, “Şu anda müzakere aşamasında olan iklim finansmanı hedefi için gelişmiş ülkeler daha yapıcı bir rol oynamalı; azaltım, uyum ile kayıp ve zarar için alt hedefler koyarak bilimin öngördüğü şekilde gelişmekte olan ülke ihtiyaçlarını da gözetmeli” ifadelerini kullandı.
“COP27 TARİHİ BİR KAZANIMDI”
Geçtiğimiz yıl yapılan COP27’deki Kayıp ve Zarar Fonu’nu tarihi bir kazanım olarak nitelendiren Katısöz, bu fonun gelişmiş ülkeler tarafından işlevine uygun şekilde kullanılmasına öncülük etmesi gerektiğini belirtti.
Katısöz şunları söyledi:
“COP28'de, kritik eşik 1.5°C sıcaklık sınırı doğrultusunda, tüm taraflar en geç 2050 yılına kadar tüm sektörlerde fosil yakıtların hızlı, adil ve eşitlikçi bir şekilde kullanımdan kaldırılmasını karara bağlamalı Bu, yenilenebilir enerjinin hızla yaygınlaştırılması ve enerji tasarrufuna yönelik çabaların artırılmasıyla el ele gitmeli.
Geçen yıl COP27'deki Kayıp ve Zarar Fonu tarihi bir kazanımdı. Fonun BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) ve Paris Anlaşması ilkelerine ve insan hakları yükümlülüklerine uygun olmasını, paranın toplumlara ihtiyaç duydukları anda ulaşmasını ve verimli bir şekilde harcanmasını sağlamak kritik önem taşıyor. Şimdi gelişmiş ülkeler bu fonun işlevine uygun şekilde kullanılması için öncülük etmeli”
“TÜRKİYE ‘BİZ DE VARIZ’ MESAJI VEREBİLİR”
Konferansın Türkiye açısından da oldukça önemli olduğunu kaydeden Katısöz’ün değerlendirmeleri şu şekilde:
“COP28, Paris Anlaşması kapsamında iklim değişikliğinin azaltılmasında küresel ilerlemenin değerlendirilmesi için beş yılda bir yapılan Küresel Durum Değerlendirmesi'nin (Global Stocktake - GST) açılışına ev sahipliği yapması nedeniyle özel bir öneme sahip.
Konferans, Türkiye açısından da bir fırsat olarak değerlendirilmeli. COP28’de küresel çabalara katkıyı ortaya koyacak bir 2030 hedefi ile “biz de varız” mesajı verilebilir. 2053 net sıfır vizyonuyla da uyumlu olan bu hedef iklim alanında faaliyet gösteren sivil toplum ve düşünce kuruluşlarına göre “2030’a kadar %35 mutlak emisyon azaltımı”. Türkiye’nin geçen sene COP27’de verdiği hedefe göre emisyonlar 2030’a kadar %30 artıyor”