Özgür Özel'den kritik 'İmamoğlu' açıklaması: Birbirimize düşmeyeceğiz
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile aralarına nifak sokmaya çalışanlar olduğunu belirterek “Boşuna beklerler. Biz birbirimize düşmeyeceğiz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, genel başkanlığa seçilmesinin ardından bu yıl 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlerde kritik bir sınav verecek.
Göreve gelir gelmez yoğun bir siyasi gündeme giren Özel, BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’a kritik açıklamalarda bulundu.
Ayşe Sayın- Özgür Özel
Yerel seçimlerde yapılacak olası ittifaklara ilişkin konuşan Özel, “Yapılmayan her ittifak kaybettiriyor. Kaybı minimumda tutma çabamız var” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin çıkaracağı hiçbir adayın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı yakalayamadığını söyleyen Özel, “Ankara’da 12, İstanbul’da 18 adayı ölçtürdük, ayrı ayrı. Hiçbirisi Ekrem İmamoğlu’nu, Yavaş’ı yakalayamıyor” dedi.
Özel'in, Sayın’ın sorularına verdiği yanıtlardan öne çıkanlar şu şekilde:
-Parti Meclisiniz yarın toplanıyor ve yarın (bugün) bir grup belediye başkan adayı daha ilan edilecek. Özellikle CHP’nin kalesi olan yerler merak ediliyor. Bundan sonra nasıl bir süreç işleyecek?
Bizde olan belediyelerde memnuniyet anketleri yapıyoruz. Belediye başkanlarımızın memnuniyetini ölçüyoruz.
Eğer partinin üzerinde ve kendi seçildikleri illerin ilerisindeyse, kendileriyle devam ediyoruz. Bazen bir şey varsa, performans durumunu kendileriyle konuşuyoruz. Veya başkanımızın anket sonucuna ilişkin bir şüphesi olursa, anket yenilediğimiz de oluyor. Bazı yerlerde ikinci anketi filan yapıyoruz. Onun dışında adayları önce ankete koyuyoruz. Seçilebilecek durumdaki tek bir aday ortaya çıkıyorsa, onu adaylaştırıyoruz. Ama seçilecek durumda birden çok aday varsa bunlardan birisi kadınsa, kadını adaylaştırıyoruz.
Eğer bunlardan birisi kadın değilse, diyelim üç erkekse üç erkeği sandığa sokup, örgütümüze soruyoruz. Şu ana kadar 700 yerde örgütümüze önseçim yapabilirsiniz dedik, bunların 110’undan önseçim talebi geldi. Ama daha 500 yerle ilgili de anket sonucuna göre sandık kurun diyebiliyoruz. Bizde olan belediyelerle, kazanma ihtimalimizin yüksek olduğu belediyelerde, eğer anket bizi iki üç aday arasında tercih yapma noktasına getiriyorsa, oralarda sandık kuruyoruz, önseçim yapıyoruz. Şu ana kadar önseçim yapılmayan yerlerde bundan sonra önseçim yapılmayacak diye bir şey yok.
İstanbul’da Ekrem başkan, Ankara’da Mansur başkan il başkanlarıyla ayrı ayrı çalışıyorlar. Ben de İzmir’de özel olarak çalışıyorum. Ama son kararı il başkanı, mevcut belediye başkan adayımız, milletvekillerimizle birlikte oturacağız birlikte vereceğiz. Yani şöyle bir şey yok. İstanbul’u Ekrem başkan belirliyor, Ankara’yı Mansur başkan belirliyor diye bir şey yok. Ama kendi illerinde yoğun çalışıyorlar ve ben en çok da onların o çalışmalarını önemsiyorum. Çünkü onlar kendileri adaylar ve belediye meclis çoğunluğunu sağlamak istiyorlar.
“DAHA ÇOK KADIN ADAY GÖRECEĞİZ”
- Önümüzdeki süreçte CHP’nin kalesi il ve ilçelerde daha çok kadın aday görecek miyiz?
Göreceğiz. Bunun çok üzerinde duruyorum. İnanın kadın adayı adaylaştırma konusundaki direnç hiçbir şeyde yok. Gerçekten yeterli başvuru yok. Burada kadınları suçlamamak lazım. Öğrenilmiş bir çaresizlik var. Yani “nasılsa aday yapılmayacağım…” Mesela İstanbul’da çok önemli ve çok güçlü olduğumuz yerlerde, umduğumuzun çok altında kadın aday başvuruları var. Keşke bu konudaki kararlılığımızı bir süre anlatabildikten sonra başvurular olsaydı çok iyi olurdu.
Başvuru olan yerlerde de, mutlaka bir bahane var kadını aday yapmamak için. “Orada şu denge önemli, burada bu denge önemli” gibi erkek adayın önüne çıkmayan engeller bariyerler– tabii örgütümüzü, mevcut belediye başkanlarımız suçlamak için söylemiyorum- kadın adayın önüne çıkabiliyor. Ama ben hep söylüyorum. Gençlerin ve kadınların arkasında duracağım. Hatta gençlik kollarına özel görev verdim, toplantı yaptılar, bana birazdan bir sunum yapılacak. Gençlerin sayısını nasıl artırabiliriz diye. Belki de başvuruları yeniden açabilirim bazı bölgelerde.
AKŞENER’İN ELEŞTİRİLERİ
-İYİ Parti ile ittifak, işbirliği olmadı. Ama İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partinize, özellikle Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlarınıza çok sert eleştiriler yöneltti, korkaklıkla suçladı. Siz bu tavrı neye yoruyorsunuz?
Ben asla ve asla muhalefete muhalefet etmem. Bu lafı yeni söylemiş değilim. 8 yıl grup başkanvekilliği yaptım, zaman zaman muhalefet partilerinin her birinden bize saldırılar geldi. Ben söz aldığımda, hep şunu söyledim, “ben muhalefete muhalefet etmem, muhalefete muhalefet etmek iktidara kazandırır. Benim işim iktidara muhalefet etmek.”
İktidara muhalefet etmek, halka kazandırır. Ben aslında Hacıbektaş’ta bunu bana sordular, cevabını da verdim. Ben, bütün muhalefet partilerine barış ilan ediyorum. Ve bütün muhalefet partili seçmenlere; siz bize bakmayın, ilçede, sokakta, beldede, ilde birleşin, diyorum.
"BOŞUNA BEKLERLER"
-Yaklaşık 2 aydır genel başkansınız. Ama sürekli parti yönetiminde bir “İmamoğlu gölgesi”nden söz ediliyor. İşte Parti Meclisi’nde şu kadar İmamoğlucu var, İmamoğlu gölge genel başkan gibi. Siz bu yaklaşımları nasıl karşılıyorsunuz, bu durum sizi rahatsız etmiyor mu?
Özgür Özel bu partide ilk neyi başaracak, derseniz; Özgür Özel, onun bunun fitnesine gelip de ekibini dağıtmayacak, partisinin içinde tartışma yaratmayacak. O yüzden ben, kendi anahtar listemden PM’ye girmeyen 4 isme de MYK’da yer verdim. Onun için ben Tayyip Erdoğan istiyor diye kavga edecek değilim. Ben kompleksleri olmayan bir yöneticiyim. Ömrüm boyunca ekibimdeki kimseyi kıskanmadım. Kimseyle birileri istiyor diye çatışmadım. İmamoğlu ile aramıza sürekli nifak ve fitne sokmaya çalışanlar, boşuna beklerler.
Biz Ekrem İmamoğlu ile de Özgür başkanımızla da bütün il başkanlarımız ve belediye başkanlarımızla da bir ortak hayalde birleşiyoruz. Biz 5 sene sonra Türkiye’yi yöneteceğiz hep beraber. Bu ortak hayale inanan kimsenin birbirini çekiştirmeye, kıskanmaya kavga etmeye hakkı yok. Herkesin görevi belli ve konumu belli. Hepimiz işimizi iyi yaparlarsa bize bu ülkeyi yönettirecekler. Bu geliyor ve görüyoruz. Eğer işimizi yapmak yerine birbirimizle uğraşırsak, bize bu ülkeye yönettirmezler. Tayyip Erdoğan’ın tek umudu var, bunlar birbirine düşer mi? Biz birbirimize düşmeyeceğiz”