Özgür Özel: Yumuşama lafını sevmiyorum, normalleşme
CHP lideri Özgür Özel, bir süredir kurduğu temasların "siyasette yumuşama" olarak adlandırılmasından rahatsızlık duyduğunu belirtti. Özel, "Yumuşama lafını sevmiyorum, normalleşme" dedi.
Geçtiğimiz günlerde önce Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ardından ise MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüşen CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in bu temasları, "siyasette yumuşama dönemi" olarak yorumlandı. Özgür Özel, "yumuşama" kelimesinin kullanılmasından rahatsızlık duyduğunu ifade etti.
Habertürk TV'de gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Özel, "siyasette yumuşama" başlığına ilişkin, "Siyaset küslükle yapılmaz. Yumuşama lafını sevmiyorum, normalleşme. Gerçek demokrasilerde el sıkışmayan liderler olmaz. Kısa süreli tansiyonlar olur. Yıllar süren küslükler olmaz" dedi.
Özgür Özel, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
"YILLAR SÜREN KÜSLÜKLER OLMAZ"
Siyaset küslükle yapılmaz. Yumuşama lafını sevmiyorum, normalleşme. Geçen gün sayın Bahçeli'yi ziyaret ettim. 7 yıl sonra ilk temas" diye gazeteler yazmış. Böyle bir şey olmaz. 22 yılda ikinci kez bir araya geldiler, dendi. Bunlar doğru değil. Müzakereyi yapacağız, isteklerimizi sıralayacağız, yerine gelirse teşekkür gelmezse tepki göstereceğiz. Gerçek demokrasilerde el sıkışmayan liderler olmaz.
Kısa süreli tansiyonlar olur. Yıllar süren küslükler olmaz. AP ile CHP Genel Başkanları el sıkışmıyordu, darbeciler el ovuşturuyordu, bunu görmek lazım. CHP kiminle görüşeceğini, ne talep edeceğini bilen, uyaran, yol gösteren, gerektiğinde tenkit, gerektiğinde teşekkür eden modern siyaset uygulamak zorunda.
EMEKLİLER VE ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER İLE MİTİNGLER DÜZENLENECEK
Şüphesiz yeni dönem başladı. Bu dönem mücadelenin hem en sert verileceği dönem. Atanmayan öğretmenler, mülakat mağdurları, müfredata itiraz eden herkesi İstanbul'da Saraçhane'de mitinge davet ettik. 26 Mayıs'ta Ankara'da emeklilerle Tandoğan meydanında 10 bin lira en düşük emekli maaşımıza isyan edeceğimiz mitingi duyurduk.
Bu tip mitingler düşecek. Halkın gündeminde olmayan hiçbir gündemin peşine takılmayacağız dedik. Asgari ücret hızla eriyor. Onlarla ilgili Haziran ayında bir büyük miting yapacağız. 3 büyük kitlesel miting yapılmış olacak. Bugüne kadar sesini duyuramayan insanların sesi olacağız, sesi olacağız. Ama bu mücadele sadece miting meydanında, örneğin TBMM kürsüsünde mücadele etmekle olmuyor, bunun bir de müzakere tarafı var. 31 Mart seçimlerine giderken bize demleniyor, teröristlerle işbirliği yapıyor, hain dediler, hep sustuk. Zaman zaman dost ateşi açıldı, canınız sağolsun dedik.
31 Mart akşamı saat 21.00'de TRT hiçbir şey yayınlamadı, parasıyla reklamımızı yayınlamadı. AA haberimizi kaynağında sansürledi. Gece 21.00'de "Seçim sonuçlarının lehimize gittiğini, sandıkların bırakılmaması gerektiğini, TRT'ye sürpriz olacağını" söylemiştim."
Bu olaydan 3 gün sonra TRT muhabirinin Gazze'de bacağı koptu, TRT Genel Müdürü'nü aradım 'yapacak bir şeyimiz var mı' dedim. Devletin kurumu olan muhabiri yaralandığında geçmiş olsun telefonu açıyorum, TRT ile mücadelemi de veriyorum."