Soner Yalçın: Gazeteci arkadaşlarımız yine hapse atıldı, Nasıl duyuralım sesimizi? Ülkem için canım yanıyor
Soner Yalçın, Odatv'nin kapatılması ve gazetecilerin tutuklanmasına karşı 'şahsi tanışıklıkları' olan aydınlar dışında kimsenin ses çıkarmadığını savundu.
Odatv İmtiyaz Sahibi ve Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın, Odatv'nin kapatılması ve gazetecilerin tutuklanmasına karşı 'şahsi tanışıklıkları' olan aydınlar dışında kimsenin ses çıkarmadığını savundu.
2011 yılında Odatv davasında tutuklu bulundukları sırada yazar Yaşar Kemal'in sorularına 'hasta' olduğu gerekçesiyle sorularına yanıt vermezken başka bir programa katıldığını hatırlatan Yalçın, "Odatv kapatıldı… Anlı-şanlı/ şöhretli gazeteciler köşelerinde tek satır yazmıyor. Niye böyle? Türk aydını neden 'Yaşar Kemal tavrını' bir türlü kıramıyor, güneşin sadece kendini aydınlattığını sanıyor! Mesele sadece Odatv mi? Asıl üzerinde durulması gereken gazetecilik değil mi; özgürlük değil mi? Kumpas değil mi? Neden bu suskunluk?"dedi.
Yalçın, "Kavramlarla düşünmeyen bir toplumda tartışma sadece kişiler üzerinden yapılır. Bu nedenle hep bir 'suçlu' aranır! Kavramlar içi boşaltılırsa hiçe dönüşür çünkü… Odatv habercilik yaptığından susturulmak isteniyor. O halde konu, ülkemizin özgürlük sorunu değil mi? Bu konuda ortak diyalog nasıl kurulamaz? Nasıl sessizliğe gömülmeyi tercih eder aydınlar? Daha acısını herkese sorayım; kimse utanmıyor mu? Platon, 'Eğer' diyor; 'Toplum ahlak olarak bozulmuşsa, birey olarak sizin ahlaklı olmanız ve bunu uygulamanız hiçbir anlam ifade etmez.' Yani ahlâksızlık toplumu sardıysa eğer, ahlâklı olduğunuzu anlatmanız işe yaramaz." ifadesini kullandı.
Yalçın yazısında şunları kaydetti:
Evet, çırpınıp duruyoruz gerçeği anlatmak için; ama ne işiten, ne gören var? Anladım ki: İkinci Odatv kumpası da özünde ahlâk davasıdır. Herkesin ahlâkına ayna tutmaktadır… Kimse yok mu orada? “Ulan” mı diyelim; “saydıralım” mı? Konsolosluklara biat mı edelim? Yurtseverlikten vaz mı geçelim? Nasıl duyuralım sesimizi? Ülkem için canım yanıyor.