Ömer Çelik'ten 'hilafet' tartışmalarına yanıt

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, hilafet tartışmalarıyla ilgili yaptığı açıklamada “Hilafet gibi gündemimiz yok. Bu tartışmadan kast edilen şey Türkiye’de rejim değişikliği talep etmekse bunun karşısında oluruz” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Habertürk yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ve Yargıtay’ın Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’a ilişkin verdiği kararlar ve hilafet tartışmalarına değinen Çelik, Süper Kupa’ya ilişkin de konuştu.
Atalay ile ilgili karara ilişkin yaptığı açıklamada “Yüksek mahkemeler arasında bir çelişki var” diyen Çelik, “Bu gündemle ilgili ortaya çıkan durum. Milletvekilliği dokunulmazlığı söz konusu. Bir de bunun istisnaları var. AYM 'Yeterince açık belirtilmemiş' diyor. Yargıtay da 'Bu konuda oluşmuş içtihatlar var. Bir içtihat birliği var'. AYM 'Anayasa Mahkemesi kararları bağlayıcıdır' diyor. Anayasa'da birbirine muhalif hükümler var. Bütün bunlardan uzaklaşacağımız mesele Türkiye'de yeni bir anayasa yapmak. Yeni bir anayasa yapılmadığı sürece devlet organları arasında bu çelişkilerin ortaya çıkması mukadderdir” ifadelerini kullandı.
“TALEPLER PROTOKOLE BAĞLANSAYDI KRİZ OLMAYACAKTI”
Süper Kupa’da yaşananlara değinen Çelik, “Hepimiz maçı izlemek için hazırlık yapıyorduk. Sonra iptal olacağı haberleri gelmeye başladı. 'Ne oluyor' diye baktığımızda bütün Türkiye'nin bildiği gelişmeler meydana geldi. Burada çok net bir şekilde söylersek, nihayetinde bu maçı FIFA kurallarına göre oynayacaksınız. Burada kulüplerimizin taleplerine göre bildirimler kabul edilmiş. Yeni bildirimler söz konusu olunca 'Hepimiz FIFA kurallarına bağlıyız, zamanında yapılsaydı protokole bağlardık, şimdi protokol haricinde adım atamayız' denmiş. Burada 'şurası haklı, burası haksız, federasyon mu, kulüpler mi, Suudi Arabistan mı' tartışmasından çok bütün talepler protokole bağlansaydı muhtemelen bu kriz olmayacaktı. Mesele birden bire Atatürk tartışmasına döndü. İstiklal Marşı'nı, Türk Bayrağını ve formaların üzerinde Atatürk resmi ve imzasının kabul edilmediği söylendi. Aslında baktığınızda İstiklal Marşı protokole bağlanmış. Atatürk sonra gündeme gelmiş. Sayın Cumhurbaşkanımızı, hükümetimizi, partimizi suçlama kampanyasına dönüştü. Bütün bunlardan bağımsız olarak vatandaşlarımız hiçbir krizin parçası olmaksızın bayrak, milli marş ve Atatürk'le ilgili hassasiyetlerini ortaya koydu” diye konuştu.
HİLAFET TARTIŞMASI
Çelik şunları söyledi:
“Seçim dönemi yaklaştığında bu tartışmaların yoğunlaşmasıyla ilgili performans görüyoruz bazen. Bazen kendiliğinden gündeme geliyor. Gazze mitinginden gelen vatandaşımıza birisi elindeki kelime-i tehdit bayrağını 'Bu hilafet bayrağıdır' diye yumruk atıyor. Bu hem cahillik, hem barbarlık. Kelime-i tevhid ile hilafet bayrağının ne ilgisi var? Bu absürd suç duyurusunda bulunan da barolar. Bir vatandaşımızın elindeki bayrak La İlahe İlllalah Muhameden Resullullah yazıyor. Bunun rejim değiştirme talebiyle ne ilgisi var?
Hilafet gibi gündemimiz yok. Bu tartışmadan kast edilen şey Türkiye'de rejim değişikliği talep etmekse bunun karşısında oluruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimi, anayasal düzeni devlet tarafından korunuyor... Hilafet bayrağı diye bir bayrak yok. Hangi ülkede ise hilafet o ülkenin bayrağı hilafet bayrağı oluyordu... Tarihsel olarak geçerliliği kalmamış bir şey”