Ömer Çelik’ten ‘Terörsüz Türkiye’ çıkışı Öcalan yürüyüşüne sert tepki

Ömer Çelik, “Terörsüz Türkiye” sürecine yönelik tartışmalarda terör propagandası, Atatürk ve İstiklal değerleri ile Türkiye Yüzyılı hedefleri üzerinden net mesajlar verdi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırılan sürece yönelik tartışmalara kapsamlı bir yanıt verdi. PKK lideri Abdullah Öcalan için Diyarbakır’da yürüyüş düzenlenmesine sert tepki gösteren Çelik, bu girişimleri “sabotaj” ve “terör propagandası” olarak niteleyerek, millet hayatına ve kardeşlik mayasına yönelen bu tasalluta karşı mücadelenin süreceğini vurguladı. Açıklamasında, kahraman emniyet ve güvenlik güçlerini “düşman” ilan eden dile karşı çıktı ve “Bu zihniyeti lanetliyoruz” ifadesini kullandı.
Çelik, “Siyasi fikir ifade etmekle siyaseti ve demokrasiyi zehirlemek aynı şey değildir” diyerek siyasetin zehirlenmesine yol açan yaklaşım ve eylemleri reddetti. “Devletimizin nitelikleri” ile **“milletimizin değerleri”**ne yönelik saldırgan ve hakaretamiz söylemin “siyasi tartışma” sayılamayacağını belirten Çelik, bu dilin demokrasiye suikast anlamına geldiğini dile getirdi. Devletin niteliklerini demokrasi karşıtlığı üretmek için kullananların ve milletin değerlerini fanatizm uğruna istismar edenlerin “zehirli sözde siyaset” ürettiklerini kaydederek, birbirine zıt görünse de bu yaklaşımların aynı sonuçta buluştuğunu ifade etti.
Travmatik Siyasete Karşı Uyarı
Açıklamasında tarihin, rövanş alanına dönüştürülmesine de itiraz eden Çelik, tarihi olayların güçlü bir gelecek için ele alınması gerektiğini söyledi. “Tarih fanatik ideolojilerin savaş arenası değildir” uyarısında bulunan Çelik, travmatik siyasetin toplumsal zihniyeti olumsuz etkilediğini, bu nedenle kışkırtıcı dil ve eylemlerden kaçınılması gerektiğini vurguladı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İstiklal Mücadelemizin değerlerine karşı hakaret içeren dilin asla kabul edilemeyeceğini belirten Çelik, bu zehirli yaklaşımları ve “yalan siyaseti”ni lanetlediklerini açıkladı. Bu çerçevede, milli değerlerin siyasal fayda uğruna istismar edilmesine karşı net bir tutum alındığını yineledi.
Çelik, “Terörsüz Türkiye” sürecinin tüm vatandaşların daha güçlü bir yarına ulaşması ve ülkenin çevresindeki bölgenin emperyalist vesayetlerden kurtulması hedefiyle yürütüldüğünü hatırlattı. Devlet politikası haline gelmiş bu sürecin milli dinamiklere dayandığını vurgulayan Çelik, Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli’ye yönelik haksız itham ve iftiraları en güçlü şekilde kınadıklarını belirtti. Sürece “sabotaj” girişiminde bulunanların cevabını siyaset ve hukuk zemininde alacağını kaydeden Çelik, emniyet ve güvenlik güçlerini hedef alan “lanetli ve zehirli” dile kesin şekilde karşı durduklarını ifade etti.
Çelik, Cumhurbaşkanının ilan ettiği “Türkiye Yüzyılı” hedeflerine provokasyonlarla set çekilmesine izin vermeyeceklerini belirtti. “Siyasi sağduyu, toplumsal basiret ve kardeşlik mayası” vurgusuyla, her kötülük projesinin boşa çıkarılacağını söyledi. Çelik, “TEK VATAN, TEK MİLLET, TEK DEVLET, TEK BAYRAK” ilkesinin bugünün ve geleceğin pusulası olduğunu dile getirerek Türkiye’nin ortak kader ve ortak gelecek bilinciyle ana istikametinde ilerlediğini ifade etti.
Sırrı Sakık’a Eleştiri
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık’ın söylemlerine de tepki gösterdi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İstiklal Mücadelesi değerlerine dönük hakaret içeren bir dilin kabul edilemez olduğunu belirten Çelik, bu yaklaşımı “yalan siyaseti”nin bir parçası olarak niteledi. Sakık’ın, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile yaşanan polemiğe atıfla yaptığı “Asıl alçaklık ülkeyi birlikte kurduktan sonra Kürt’ü yok sayanlardır…” şeklindeki sözleri gündemdeki yerini korurken, Çelik açıklamasında Atatürk ve İstiklal değerleri üzerinden kurulan hakaret içeren dile karşı net bir duruş sergilediklerini vurguladı.
Çelik, Türkiye’nin siyasi hayatı ve demokrasisinin, gelişmeleri yerli yerine oturtacak olgunluk ve yüksek niteliklere sahip olduğunun altını çizdi. Yanlış işlere tevessül edenlerin ise milletin iradesi ve hukuk ile yüzleşeceğini belirterek, marjinal ve faşist ajandalara “payanda” olunmasına izin vermeyeceklerini söyledi.