Nehirlerde alarm! Oksijen seviyeleri hızla düşüyor

Bilim insanları, nehirlerdeki oksijen seviyelerinin son 40 yılda ciddi şekilde düştüğünü ve bu düşüşün gelecekte hızlanabileceğini belirtiyor. Isınan nehirler ve oksijensizleşmenin ekosistemlere etkileri alarm veriyor.
Bilim insanları, son 40 yıl içinde nehirlerde oksijen seviyesinin ciddi şekilde azaldığını ve gelecekte bu düşüşün 1,5 ila 2,5 kat artabileceğini öngörüyor. Bu durumun, sucul yaşam için tehlikeli 'ölü bölgeler' oluşturabileceği ve aşırı iklim olaylarının sıklığını artırabileceği belirtiliyor.
ABD ve Orta Avrupa’daki nehirlerin ısınma eğilimi ve bu ısınmanın oksijen kaybını hızlandırdığı, 796 nehirden toplanan 40 yıllık su kalitesi ve sıcaklık kayıtlarının bir derin öğrenme modeli ile analiz edilmesi sonucu ortaya çıktı. Nature Climate Change dergisinde yayımlanan çalışma, oksijen seviyelerindeki hızlı azalmanın potansiyel etkilerini gösteriyor.
OKSİJENSİZLEŞMENİN ETKİLERİ
Bilim insanları, nehirlerdeki oksijen eksikliğinin sera gazı emisyonlarını artırabileceğini, metal toksinlerinin hareketini tetikleyebileceğini ve su yaşamını olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor. Ayrıca, düşük oksijen seviyelerinin sucul yaşam için 'ölü bölgeler' oluşturabileceği ve bazı bakteri türlerinin güçlü sera gazları üretmesine yol açabileceği ifade ediliyor.
DERİN ÖĞRENME YÖNTEMİYLE ANALİZ
Hohai Üniversitesi'nden çevre bilimci Wei Zhi ve ekibi, su kalitesi ve sıcaklık verilerini kullanarak ABD ve Orta Avrupa'daki nehirlerdeki sıcaklık ve oksijen seviyelerini tahmin eden bir model geliştirdi. Araştırma, incelenen nehirlerin yüzde 87'sinin 1981 ile 2019 yılları arasında ısındığını ve oksijen seviyelerinin düştüğünü ortaya koydu.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ROLÜ
Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nden çevre bilimci Li Li'ye göre, iklim değişikliğinin nehirlerde çözünmüş oksijen seviyelerini düşürmesi bekleniyor. Li, soğuk suda daha kolay çözünen oksijenin ısınan sularla azalabileceğini ve kırsal nehirlerdeki yüksek besin maddesi miktarının oksijeni tüketen biyolojik süreçleri tetikleyebileceğini ifade ediyor. Bu durum, nehirlerin gelecekteki durumlarını anlamak ve koruma stratejilerini geliştirmek için önem taşıyor.
YEREL FAKTÖRLERİN ETKİSİ
Araştırmalar, her nehrin coğrafi ve çevresel özelliklerine göre farklı tepkiler gösterdiğini ortaya koyuyor. Örneğin, kırsal nehirlerin şehir merkezlerindeki nehirlerden farklı olarak daha az ısındığı ancak daha hızlı oksijensizleştiği gözleniyor. Yaşanan bu durum, nehirlerin yönetimi ve korunmasında yerel faktörlerin önemini vurguluyor. Bilim insanları, su yollarının korunması ve sürdürülebilirliği için bölgesel ve uluslararası iş birliklerinin artırılması gerektiğini belirtiyor.
Araştırma sonuçları, nehir ekosistemlerinin sağlığını korumak ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için acil eylemlerin gerekliliğini ortaya koyuyor. Bilim insanları, bu konuda daha fazla araştırma yapılmasının ve küresel ısınmayla mücadelede etkili politikaların hayata geçirilmesinin önemini vurguluyor. Ayrıca, bu tür araştırmaların sonuçları, iklim değişikliğiyle mücadelede ve su kaynaklarının yönetiminde kritik rol oynayabilir.