Yüzde 35 faiz oranı yarınki TCMB toplantısında mümkün mü? Al Ain Türkçe Özel!
Morgan Stanley, TCMB'nin yarınki toplantısında faiz oranını yüzde 35'e çıkarmasını beklediğini açıkladı. Ekonomist Ramazan Çınar, artan faiz oranlarının firmaların finansman maliyetlerini yükseltebileceğini ve piyasaların daralabileceğini belirtti.
Morgan Stanley önceki gün, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yarınki toplantısında faiz oranını yüzde 35'e çıkarması için 500 baz puanlık bir artış yapmasını beklediğini açıkladı.
Bankanın enflasyonla mücadele hedefinin üzerinde yer alan tahminler ve anket bazlı enflasyon beklentileri nedeniyle, kredibiliteyi desteklemek amacıyla faiz artışlarının devam etmesi gerektiği vurgulandı. Morgan Stanley ayrıca cari işlemler dengesinin Eylül ve Ekim aylarında fazla vermesi ve yıl genelinde açığın 44 milyar dolar ile sınırlı kalmasının beklendiği belirtti.
Ekonomist Ramazan Çınar Al Ain Türkçe'nin sorularını cevapladı.
Morgan Stanley'nin enflasyon beklentileri ve TCMB'nin hedefleri arasındaki farkliliklar göz önüne alındığında, bu durumun TCMB'nin kredibilitesi üzerinde ne tür etkileri olabileceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Merkez Bankası bu haftaki toplantıda faiz artışı yapılması muhtemeldir.Kurumların farklı açıklaması olsa da ortak nokta artacak olan faizlerdir.Geçtiğimiz günlerde Bakan Şimşek sıkılaşma adımlarının devam edeceğini zaten vurgulamıştı.Bu durum piyasaların biraz daha daralmasına ve sıkışmasına neden olacaktır.Firmaların finansman maliyetlerinin artmasına neden olacaktır.Kurun üzerindeki baskının biraz daha azalmasına ve negatif reel faizin azalmasına neden olacak.Yabancı ve yerli yatırımcıların mevduata yönelmesi biraz daha artabilir.
TCMB'nin sıkılaştırma adımlarına ilişkin yapılan açıklamalar ve faiz oranlarında olası bir 500 baz puanlık artışın, yurt içi talep üzerinde nasıl bir etkisi olacağını düşünüyorsunuz?
Faizlerin artması piyasalar açısından aslında olumsuzdur çünkü paranın maliyeti artıyor.Firmaların finansmana erişiminin zor olduğu bir donmede işlerin daha da zorlaşacağını düşünüyorum.Sıkılaşma adımlarının devamlılığı ve piyasaya verilen mesajların desteklenmesi için doğru bir adım olsa da firmalar açısından ve yatırımlar açısından olumsuzdur.Faizleirn yüksek olduğu dönemde yatırımlar zordur.Firmaların rekabet gücü azalır.Talep yönlü enflasyonun artan faizlerden dolayı azaldığını görmekteyiz.Bunun en net örneği konut ve taşıt piyasasında yaşanan durağanlık ve fiyatların geri gelmesidir.
Cari işlemler dengesi konusunda Eylül ve Ekim aylarında fazla verilmesi ve yıl genelinde açığın 44 milyar dolar ile sınırlı kalmasının beklendiği belirtiliyor. Bu beklentiler ışığında, faiz oranlarındaki olası bir artışın cari işlemler dengesi üzerinde ne tür etkileri olabileceği konusunda nasıl bir görüşe sahipsiniz?
Cari açığımız maalesef yüksek çıkmaktadır.Geçtiğimiz aylarda bunu dengelemek adına atılan adımlardan birisi de altın ithalatının yasaklanmasıydı.buna rağmen artan jeopolitik risklerden dolayı enerji maliyetlerinin yükselmesi bizi zorlayan bir durum oluyor.Faizlerin artması ithalatı yani yatırımları olumsuz etkileyecektir bundan dolayı cari işlemlerde açıkların azalmasına neden olur.Ama unutulan bir nokta var maalesef bizim imalatımız ithalata bağımlıdır.Kısa süreli artı givi görünse de orta ve uzun vadede bu yüksek faizler sürdürülebilir değil.Artan faizlerden dolayı yabancı yatırımcının girişleri artmış olur bu durumda da cari işlemler açığı azalır.