AK Parti yarın "Türkiye Yüzyılı" ile yeni bir sayfa açıyor! Al Ain Türkçe Özel
AK Parti'nin 4'üncü Olağanüstü Büyük Kongresi yarın yapılacak. Bununla birlikte MKYK üye seçimleri ve yüzde 65 e varan bir değişiklikle ‘3 dönem kuralı’ beraberindeki gelişmeler merak ediliyor. Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi…
Olağanüstü Kongre’nin ana teması "Türkiye Yüzyılı" olarak belirlendi. Kongrede, partiye yerel seçimler için yön verecek isimler ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri seçilecek.
Genel merkezde görevli 142 isim üzerinde yüzde 65'e varan bir değişiklik yapılması bekleniyor. 3 dönem kuralı nedeniyle milletvekili listelerinde yer alamayan isimlerin MKYK'nın yeni üyelerinden olabileceği belirtiliyor.
Birinci hedefin anayasa değişikliği konusunda olacağını ikinci olarak ekonomik yeniliklerin konuşulacağını söyleyen Ali Fuat Gökçe ‘’Öncelikle bir anayasa değişikliği söz konusu. Tüm kesimleri kapsayıcı, darbe anayasasından uzaklaşmış bir anayasayı kabul ettirmek. Kabul olmadığı zaman da halka gitmek birinci hedef olarak ortaya çıkıyor.’’ dedi.
AL Ain Türkçe’den Merve Öney’e konuşan Siyaset Bilimci Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, ikinci hedefin ekonomi olduğunu belirtti.
Gökçe, üretime dayalı bir ekonomi planının ortaya konması gerektiğine değinerek, ‘’İkinci hedef de ekonomik olarak yapısal değişikliklerin ve çözümlerin ortaya konulması lazım. Bu da mutlaka üretime dayalı bir planlamanın yapılması gerekiyor.’’ İfadelerini kullandı.
Parti içinde değişikliğe gidilmesinin dinamizm yarattığını ve bu konuda AK Parti’nin başarılı adımlar attığını her dönem kendi iç kadrosunu yönetim dahil olarak yenilediğini vurguladı.
‘’Siyasi partilerde üst yönetimin, liderin altındaki kadroların tecrübe ve gençlik birlikte harmanlandığı takdirde başarıların gelmesi kaçınılmazdır.’’ diyen Gökçe, gençlerin yönetimle harmanlanmasının önemini belirtti.
Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe sorularımızı şu şekilde yanıtladı:
Kongrenin ana teması olan "Türkiye Yüzyılı", stratejik planlama ve politika geliştirme bağlamında AK Parti'nin orta ve uzun vadeli hedeflerini nasıl ortaya koymaktadır?
AK Parti Kongresi’nin ana teması Türkiye Yüzyılı ve bu tema etrafında iktidar partisi de olması dolayısıyla da bu konuda öncü bir rol üstlenmek istiyor.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından hareketle, öncelikle bir anayasa değişikliği söz konusu. Tüm kesimleri kapsayıcı, darbe anayasasından uzaklaşmış bir anayasayı kabul ettirmek. Kabul olmadığı zaman da halka gitmek birinci hedef olarak ortaya çıkıyor.
İkinci hedef de ekonomik olarak yapısal değişikliklerin ve çözümlerin ortaya konulması lazım. Bu da mutlaka üretime dayalı bir planlamanın yapılması gerekiyor. Yoksa sadece finansal kesimin ya da mali tabloların düzeltilmesine yönelik atılacak adımların yetersiz olacağı bunun için de üretime dayalı bir planlamaya yönelik atılacak adımlar önemli.
Türkiye’nin özellikle çok parçalı yapısı Türkiye’nin bu konudaki mevcut durumu bazı politikaların işlemlerin yapılabilmesi için özellikle kültürel sosyal toplumsal siyasal adımların atılması gerekmektedir.
Kongrede Yönetim kadrosunda yüzde 65'e varan bir değişiklik olasılığı göz önünde bulundurulduğunda, bu rotasyonun parti içi dinamikler ve politika uygulamaları üzerinde ne tür bir etkisi olması beklenmektedir?
AK Parti Türkiye’de yönetim kadrosunda her dönem değişikliğe gitmektedir. Bu değişiklik partinin oldukça dinamik bir yapıya kavuşmasına olanak veriyor.
Siyasi partilerde üst yönetimin, liderin altındaki kadroların tecrübe ve gençlik birlikte harmanlandığı takdirde başarıların gelmesi kaçınılmazdır. Üst yönetimde oturmuş kalmış insanların diliyle konuşulması yerine gençlerle birlikte faaliyet gösterilmesi ve değişim önemlidir. Bu açıdan en iyi sağlayan parti AK Parti’dir.
Ve diğer partilerde olduğu gibi parti üst yönetiminde sürekli kalan isimler olmadığını biliyoruz. Bunun en basit örneğini CHP’de geçtiğimiz yıllarda görmüştük. 2010 yılında Önder Sav ve Deniz Baykal ikilisinin gitmesi için büyük politikalar açıklamalar yapılmıştır.
Dolayısıyla böyle bir durumda değişimle birlikte partilerin dinamizm kazanması mümkündür.
"3 dönem kuralı" gereği milletvekili olamayan isimlerin MKYK'ya dahil olması, partinin deneyim ve yenilik dengesini nasıl etkileyebilir?
3 dönem kuralı olarak milletvekili olamayan isimlerin yer alması mutlaka gençlere, yeni isimlere daha çok yer vererek yapıldığı takdirde uygun olur.
Yoksa eski milletvekillerinin 3 dönem kuralı ile bunu bir tabiri caizse arpalık olarak görüp orada nasılsa milletvekili olamadık ama mutlaka parti yönetiminde söz sahibi oluruz diye düşünülmesine meydan vermeden yeni isimlere yer vererek özellikle yönetimde bir değişim gerekir.
Aksi takdirde biraz önce söylediğimiz unsurlar aradaki dinamizm geri kalır. Çünkü buradaki isimler kendi söylediklerini doğru kabul ederek gençler üzerinde tahakküm kurabilir.
Bunun için de MKYK’ya dahil edilecek olan bu 3 dönem kuralına takılan milletvekillerinin azınlıkta kalması lazım. Tecrübelerini aktarabilirler fakat mutlaka genç isimlere daha çok yer verilmeli ve harmanlanması gerekmelidir.