Milli Takım’da beklenmedik kriz: Berke Özer kamptan ayrıldı

A Milli Takım’da kaleci Berke Özer krizi yaşandı. Türkiye Futbol Federasyonu, oyuncunun teknik ve idari ekibin izni olmadan kampı terk ettiğini açıkladı. Berke Özer ise yaptığı açıklamada “İzinli olarak ayrıldım” diyerek TFF’ye yanıt verdi.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), A Milli Takım kalecisi Berke Özer’in, Bulgaristan maçı sonrası kendi isteğiyle ve teknik-idari ekibin izni olmadan kampı terk ettiğini duyurdu.
TFF’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“A Millî Takımımızın kalecilerinden Berke Özer, dün oynanan Bulgaristan - Türkiye karşılaşmasında maç kadrosuna alınmamasını gerekçe göstererek, kafilemizin İstanbul'a dönüşünü takiben kendi isteğiyle, teknik ve idari ekibimizin izni olmaksızın kamptan ayrılmıştır.
Geçmişte defaatle ifade edildiği gibi, Millî Takım formasını taşımanın sorumluluğu ve değeri her şeyin üzerindedir. A Millî Takımımız, bireylerden bağımsız olarak ülkenin onurunu temsil eden bir bütündür. Bu doğrultuda disiplin, saygı ve takım ruhu asla vazgeçemeyeceğimiz en temel ilkelerimizdir.
Uzun yıllardır hasretini çektiğimiz Dünya Kupası’na katılma yolunda özveriyle mücadele verilen, takım içerisindeki birliktelik ve dayanışmanın tepe noktada olduğu bir dönemde, bu şekilde bir davranışın kabul edilmesi mümkün değildir.
Berke Özer'in kamptan ayrılmasını takiben RAMS Başakşehir FK'dan Muhammed Şengezer, A Millî Takım aday kadrosuna davet edilmiştir.
Kamuoyunun bilgisine saygıyla duyurulur.”
Berke Özer’den yanıt: “İzinli olarak ayrıldım”
TFF’nin açıklamasının ardından Berke Özer de sosyal medya hesabından bir açıklama yayımladı. Kaleci, kamp öncesi yaşadığı sakatlık ve ağrılar nedeniyle durumu teknik ekiple paylaştığını ve izin dahilinde kamptan ayrıldığını belirtti.
“A Milli Takım kampına katılmadan önce yaşadığım ağrılarımı ve bu konudaki durumumu teknik ekibimizle paylaşmış, eğer maç kadrosunda yer almayacaksam bu süreci dinlenerek ve tedavi olarak geçirmenin daha doğru olacağını iletmiştim. Buna rağmen çağrılmamın ardından her zaman olduğu gibi ülkemin formasını giymenin gururuyla kampa dahil oldum. Kamp boyunca iletişimimde ya da motivasyonumda hiçbir eksilme olmadı.
Maç kadrosunu gördüğümde, günlerdir yaptığımız konuşmaların ne kadar anlamsız olduğunu ve yurtdışında gururla temsil ettiğim ülkemin takımında karar vericilerin performans veya oyuncuyu kazanmak motivasyonunda olmadığını anladım. Kampın ve takımımızın moralini etkilememek adına maç sırasında veya sonrasında değil, İstanbul’a dönüşte teknik ekibimize düşüncelerimi ilettim. Ardından da teknik ve idari ekibin bilgisi ve izni dahilinde kamptan kendi isteğimle ayrıldım.
Bu karar, oynayan hiçbir arkadaşımı hedef alan ya da saygısızlık içeren bir davranış değildir. Aksine, uzun yıllardır birlikte mücadele ettiğimiz ve kalitesiyle gurur duyduğum muhteşem bir kaleci rotasyonunun parçası olmaktan her zaman onur duydum.
Benim için Milli Takım, kariyerimdeki en büyük gurur kaynağıdır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Ay Yıldızlı forma için her türlü fedakârlığı yapmaya hazırım.
Bireylerden bağımsız şekilde, ülkesini en iyi şekilde temsil amaçlayan A Milli Takımımızın formasını gururla giymiş bir sporcu olarak, her bireye eşit ve adaletli bir sistem içinde bulunmak istiyor ve süreçle ilgili yaşanan bu açıklamanın üslubunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”