Memurlar enflasyona karşı ek zam talep ediyor

TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin ardından memur sendikaları, ek zam ve refah payı artışı için hükümete çağrıda bulundu.
TÜİK’in mayıs ayı enflasyon verilerini değerlendiren memur sendikaları, alım gücündeki erimeye dikkat çekerek hükümete ek zam ve refah payı artışı çağrısı yaptı.
Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen genel başkanları, açıklanan enflasyon farkının memur maaşları üzerindeki baskıyı artırdığını belirterek, temmuz ayındaki artışın yetersiz kalacağı uyarısında bulundu. Gözler, ağustosta başlayacak olan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine çevrildi.
Enflasyon farkı yüzde 8,58’e ulaştı
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yıllık enflasyonun yüzde 35,41, enflasyon farkının ise yüzde 8,58 olarak gerçekleştiğini belirtti. Yalçın, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, memur maaş artışında belirleyici olacak haziran verisinin ardından toplam artış oranının netleşeceğini ifade etti.
Şu ana kadarki artışın yüzde 14’te kaldığını vurgulayan Yalçın, “Bu sadece enflasyon farkı değil, aynı zamanda kayıpların da bir göstergesidir” dedi.
Toplu sözleşme masasında geçmiş kayıplar da olacak
Ağustosta başlayacak toplu sözleşme sürecine dikkat çeken Yalçın, bu görüşmelerde sadece gelecek döneme değil, geçmişteki alım gücü kayıplarına da odaklanılması gerektiğini söyledi. Yalçın, “Gelir adaleti, vergi dilimleri, emekli aylığı ile görev aylığı arasındaki uçurum gibi konular masaya yatırılmalı” açıklamasında bulundu.
Memur-Sen ayrıca, Aile Yılı kapsamında eş ve çocuk yardımlarının artırılması, kamu görevlilerinin refah düzeyinin yükseltilmesi gibi başlıkları da gündeme taşıyacağını duyurdu.
Türkiye Kamu-Sen: Ek zam kaçınılmaz
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de yaptığı açıklamada, enflasyon farkının yüzde 9’u aştığına dikkat çekerek, “Bu durum memur maaşlarında acil bir düzenlemeyi zorunlu hale getiriyor” dedi. Kahveci, hükümeti ek zam ve refah payı artışı konusunda adım atmaya çağırdı.
Kahveci, memurların emeğinin karşılığını almasının sadece çalışanları değil, toplumsal dengeyi de doğrudan ilgilendirdiğini ifade etti.