Mehmet Şimşek'ten vergi mesajı: Yük dar gelirliye yüklenmeyecek
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında açıklamalarda bulundu. Vergi mesajı veren Şimşek, “Amacımız vergide adalet ve etkinliği sağlamak. Yük hiçbir şekilde dar gelirlilere yüklenmeyecek" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Enflasyon verilerine ilişkin konuşan Şimşek, en zor sürecin geride kaldığını belirterek "Enflasyon gelecek ay yüzde 60, sonraki ay yüzde 50 civarına inecek. Yıl sonunda enflasyonda yüzde 42'ye kadar toleransımız var. Şu anda dezenflasyon döneminin başındayız" dedi.
Vergi paketine de değinen Şimşek, eleştirilere yanıt verdi. Şimşek, "Yük hiçbir şekilde dar gelirlilere yüklenmeyecek" ifadelerini kullandı. Şimşek, “Programın en önemli hedeflerinden birisi sürdürülebilir büyümedir. Bugün net ihracat katkısının pozitife döndüğü, iç talep makul düzeyde devam etti. İyi bir büyüme patikasıyla karşı karşıyayız” diye konuştu.
Önemli hedeflerden birinin cari açık olduğunu belirten Şimşek, “Cari açığı endişe kaynağı olmaktan çıkartacağız. Kalıcı olabilmesi için yapısal dönüşüme ihtiyaç var. Diğer bir konu mali disiplinin yeniden tesis edilmesi” dedi.
“KRİZ RİSKİNİ AZALTTIK”
Deprem hariç açığın milli gelire oranı sadece yüzde 1,6. Depremin gerektirdiği harcamaları bir kenara bırakırsanız mali disiplinde bir sorun yok. Açığın kendisi bir itki yaratıyor.
Enflasyonla mücadele açığı aşağı çektiğimiz takdirde Merkez Bankası'nın elini güçlendirmiş olacağız. Kur riskini azalttık, borçlanmanın vadesini artırıyoruz. Uluslararası rezervlerde tarihi bir düzeltmeyle karşı karşıyayız. Bankalarla swapı neredeyse kapattık. Swap hariç net rezerv eksi 61 milyar dolardan arttı. 18 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Net rezervlerdeki düzelme 80 milyar dolar civarına ulaştı. Daha önce bu türden iyileşmeyi 11 yılda sağlamışız, bu iyileşme bir yılda sağlandı.
KKM 60 milyar doların altına indi. Temmuzda KKM'den çıkış çok daha hızlanacak. Türkiye'nin istikrar ve reform programı ile birlikte risk priminde dramatik bir düşüş yaşanmıştır. Son 1 yılda risk priminde daralma 450 puan civarında, benzer ülkelere göre risk priminde muazzam iyileşme var.
Dış kaynağa erişimde sorun ortadan kalktı. Türkiye'nin makul maliyetlerle dış kaynağa erişiminde sorun, önemli ölçüde ortadan kalktı. Rezervlerdeki artışın büyük bir kısmı vatandaşlarımızın ve şirketlerimizin programa olan güveni nedeniyle dövizden TL'ye geçişle açıklanır, üçte ikisinden fazlası bu.
“HARCAMALARI GÖZDEN GEÇİRİYORUZ”
Enflasyonda en zoru geride kaldı. Tutarlılığı olan güçlü bir program uyguluyoruz. Para politikası geciklemi bir şekilde dezenflasonu şekillendiriyor. Para politikasının inşası zaman alıyor. Enflasyon gelecek ay yüzde 60 civarına inecek. Yıl sonunda enflasyonda yüzde 42'ye kadar toleransımız var.
Kamuda harcama disiplinini önemsiyoruz, bütün harcamaları gözden geçiriyoruz. Bazı programları, birimleri kapatacağız. Amacımız vergilendirilmemiş bir alan bırakmamak, vergide adalet ve etkinliği sağlamak. Yük hiçbir şekilde dar gelirlilere yüklenmeyecek. Eleştiriye açığız. Yapıcıysa rehber niteliğindedir, ufuk açıcıdır. İdeolojik saplantılarla yapılan eleştirilere açık değiliz”