Luiz Nani: Türkiye uzun süredir bildiğim bir ülke
Adana Demirspor’un yeni transferi Luiz Nani, Türkiye günleri hakkında açıklamalarda bulundu.
TRT SPOR muhabiri Esat Öztürk'ün sorularını yanıtlayan Luiz Nani, "Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Türkiye uzun süredir bildiğim bir ülke. Geçmişte Fenerbahçe'de oynadığımdan dolayı bu ülkeyi biliyorum. 2 yıl önce de Türkiye'ye geri gelme fırsatı doğmuştu. Ancak o zaman görüşmeler olumlu sonuçlanmadı. Ben de farklı seçenekleri değerlendirdim. Bu senenin başında bu sefer Türkiye'ye geri dönmek istedim. Geldiğim günden beri buranın çok büyük bir kulüp olduğunu gördüm. İsteği, arzusu, hırsı olan bir takım olduğunu gördüm. Şimdiye kadar burada olmaktan dolayı keyifliyim" şeklinde konuştu.
Adana’daki sıcak havalara alışmaya çalıştığını ifade eden Nani, ‘’Adana'daki sıcak havaya alışıyorum diyebilirim. Orlando'da da buna benzer bir hava vardı ve aslında hava değişiklikleri ve havaya alışmak gerçekten zor. Burada sıcak bir hava var. Stadyumun çevresi de tamamen kapalı, üstüne bir de ateşli taraftar olunca sıcaklığa adapte olmak zor oluyor. Büyük ölçüde adapte olduğumu söyleyebilirim. Umarım bundan sonra da kendi stadımızda iyi performans gösterebilirim" dedi.
Genk maçına değinen Portekizli futbolcu, "Herkes için Avrupa yeni bir deneyimdi. Fakat ben herkesin ayrı ayrı gurur duyması gerektiğine inanıyorum. Son maça gelecek olursak, her şey elimizdeydi. Bazen şans yanımızda olmuyor. Penaltılarda şans yanınızda değilse kaybediyorsunuz. Ama bu takım bu seviyeye gelmeden önce hedefi Avrupa'da oynamaktı. Bunu gerçekleştirdi. Ben inanıyorum ki Adana Demirspor bundan sonra da Avrupa'da olmaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Belhanda Genk maçında penaltıyı kaçırdığında ne hissetin?
"Bence Belhanda vuruşu çok iyi yaptı. Ama top direğe çarptı ve sahaya geri döndü. Şans biraz yanımızda olsaydı top içeri girebilirdi. İnanıyorum ki Belhanda herkesten fazla istedi. Fakat bu şekilde sonuçlanmadı. Belirttiğim gibi bu futbol, futbolun içerisinde bunlar var. Bizim için de çok üzgün bir andı. Ancak şunu biliyorum ki en çok Belhanda üzüldü. Maça gelecek olursak aslında herkes o gece bizim daha fazla hak ettiğimizi görmüştür. En önemlisi takım olarak beraber mücadele gösterdik. Hiçbir şekilde pes etmedik. Bu maçtan çıkarmamız gereken dersler bunlar. Bu derslerle önümüzdeki sene Avrupa'da mücadele ettiğimiz zaman daha güçlü olacağımıza eminim"
Milli arada Türkiye'de kaldın. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsun?
"Bu fırsatı ailemle gezerek değerlendirdim. Ailemle Kapadokya'ya gittik. Balona bindik, inanılmaz keyif aldık. Onun dışında mükemmel yemekler ve gezilecek, görülecek çok fazla şey vardı. Herkesin gitmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum"
Teknik direktör Patrick Kluivert hakkında neler söylersin?
"Saha içinde sürekli oyunculara ne düşündüklerini soran ve bilgi alan, herkesin düşüncesine saygı duyan bir yapısı var. Beraber çalışıp, takımı daha yüksek seviyelere çıkarabilme düşüncesinde ve insanlara bu şekilde saygılı. Bütün bir ekip olarak hem kendisinin öğreneceği şeylerle beraber daha yukarı çıkacağımıza inanıyorum."
Fenerbahçe günlerini nasıl hatırlıyor?
"Evet çok iyi zamanlarım oldu. Fenerbahçe'de ve aynı şekilde İstanbul'da. O zamanlar çok güzeldi. Tanıştığım herkes çok iyi davrandı, bana çok iyi destek oldular. Bana, aileme, çocuğuma, eşime çok iyi davrandılar. Her zaman evim gibi hissettim. Ayrılırken de bunları hissettim. Bir takımdan değil, bir ülkeden de ayrıldığımı hissediyordum. Fenerbahçe'de çok güzel anılarımız oldu. Çokça maç oynadık. Gittikten sonra da sürekli onlarla irtibat halindeyim. Beni takip ediyorlar. Ben de hangi ülkeye gidersem gideyim Türkiye'den bahsediyorum. İnsanlar bana bunu soruyorlar. Ben bizim insanımıza çok yakın olduklarını, duygusal ve özel insanlar olduklarını biliyorum. Fenerbahçe'nin ve bu ülkenin yeri bende her zaman çok ayrıdır."