Hukuksuzluklar AB raporunda: Türkiye’nin üyelik şansı ‘buharlaşıyor’
YARGI BAĞIMSIZLIĞINI KAYBETTİ
Türkiye’de yaşanan hukuksuzluklar ve insan hakları ihlalleri bir kez daha AB’nin Türkiye raporuna girdi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun 2020 Genişleme Paketi kapsamında yer alan ‘Türkiye Raporu’ kamuoyuna dün açıklandı. Türkiye’nin üyelik şansının ‘buharlaştığı’ belirtilen İlerleme Raporu’nda, ‘hükümetin ekonominin altını oyduğu, demokrasiyi erozyona uğrattığı, bağımsız mahkemeleri yok ettiği’ eleştirileri yer aldı.
2018’de kaldırılan Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasının etkilerinin demokrasi ve temel hakları etkilemeyi sürdürdüğü belirtilen raporda, Avrupa Konseyi ve organlarının tavsiyelerinin yerine getirilmediği, tüm yetkilerin başkanlık düzeyinde toplanmaya devam ettiği kaydediliyor. Raporda ayrıca, son aylarda AB ve Türkiye arasında Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz krizine de atıfta bulunuluyor: “Türkiye’nin dış politikası Ortak Dış ve Güvenlik Politikası kapsamındaki AB öncelikleriyle giderek daha fazla zıt düşmektedir.”
Raporu açıklayan Avrupa Birliği Genişlemeden Sorumlu Komiseri Oliver Varhelyi, komisyonda Türkiye ile üyelik müzakerelerinin kesilmesi yönündeki görüşlere, “Raporda biz nesnel bir şekilde gerçekleri sıraladık. Olumlu düşünmek için raporda çok az neden var. Eğer Türkiye bu konularda adım atma iradesi sergilerse, müzakereler ilerler,” ifadelerini kullandı. Varhelyi, geçen ay Türkiye’nin AB’ye tam üyelik süreciyle ilgili şunları söylemişti: “Türkiye ile üyelik müzakereleri pratikte durmuş vaziyette. Zira son zamanlarda bir ilerleme kaydedilmediği gibi geri adım atıldı.” Türkiye’de özellikle 15 Temmuz sonrası yaşanan hukuksuzluklar ve insan hakları ihlalleri AB’nin ‘İlerleme Raporu’nda geniş olarak yer aldı. Avrupa Birliği Genişlemeden Sorumlu Komiseri Oliver Varhelyi, üyelik müzakereleri devam eden ülkelerin ilerleme raporunu pandemi nedeniyle gecikmeli olarak sundu. Raporda Türkiye’ye yönelik eleştiriler ağırlıklı olarak yer alıyor. Akdeniz’deki gerilimin bölgesel istikrarı ve güvenliği baltalamaya devam ettiği belirtiliyor. Raporda, Ankara’nın Avrupa Birliği’nden (AB) giderek daha fazla uzaklaştığı, demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel haklar ve yargı bağımsızlığı konusunda ciddi gerilemeler yaşandığına ilişkin eleştirilere de yer veriliyor.
2020 Türkiye Raporunun ‘Siyasi kriterler’ başlığı altında, OHAL uygulamasının 2018 yılının Temmuz ayında kaldırıldığı aktarılıyor. Ancak buna rağmen OHAL rejiminin olumsuz etkilerinin, demokrasi ve temel hakları ciddi ölçüde etkilemeyi sürdürdüğü tespiti yapılıyor. Anayasal yapı çerçevesinde yasama, yürütme ve yargı arasında sağlıklı ve etkili bir güçler ayrılığı sağlanmaksızın, tüm yetkilerin Başkanlık düzeyinde toplanmaya devam ettiği, yürütmenin meclis tarafından denetiminin zayıf kaldığı kaydediliyor.
AKP’nin muhalefeti susturmak için kullandığı aparat haline gelen yargı da 2020 Raporu’nda kendine yer bulmuş. Türkiye’nin yargı bağımsızlığının bulunmamasına dair endişelerin sürdüğü, yolsuzlukla mücadele alanında bir ilerleme kaydedilmediğine dikkat çekiliyor: “Genel olarak yolsuzluk yaygındır ve endişe verici bir konu olmaya devam etmektedir.”
Türkiye’nin kamu yönetimi reformu alanında kısmen veya orta düzeyde hazırlıklı olduğu kaydedilen raporda, kamu hizmetleri sisteminde yapılan değişikliklerin ‘idarenin daha da siyasileşmesine yol açtığı’ değerlendirmesi yer alıyor.
Raporda, son aylarda AB ile Türkiye arasında tansiyonun yükselmesine yol açan dış politika dosyalarına da yer verilmiş. Türk dış politikasının, ‘Ortak Dış ve Güvenlik Politikası’ kapsamındaki AB öncelikleriyle giderek daha fazla zıt düştüğü vurgulanıyor.